GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
7 Nisan 2020 Salı

Korona'nın sonuçları

Haftalardır korona gündemimizin ilk ve tek maddesi.

Yakın geçmişte tartışılan bütün konular unutuldu.

"Can cümleden aziz "derler ya…

Aynen öyle.

Mesela İdlib'i hatırlayan yok gibi.

Ne oluyor, neler oluyor bilemiyoruz…

Dünya da öyle…

 

Yine salgın aynı zaman da biraz da sürecin kötü yönetilmesi sebebiyle ruhsal durumumuzu da önemli ölçüde etkiledi.

Sosyal medyada yazıyorlar:

Bir elimiz de tansiyon aleti, diğer elimiz de ateş ölçer derece dolaşıyoruz deniyor.

Hakları var.

Yayınlar çok ama çok moral bozucu.

Ekrana çıkan çıkana…

Dinlesek, seyretsek bir hal,

Dinlemesek seyretmesek bir hal…

Derler ya "beni bu dert değil ama senin bu konuşmaların öldürecek" diye..

 

Salgın sonrası için yorum yapmak elbette çok zor.

Hatta mümkün değil gibi.

Çünkü daha salgından kurtulamadık.

Ancak,

Yine de fikir jimnastiği yapmaya engel bir hal olmasa gerek.

 

Geçmişe dönüp baktığımız da bu tarz büyük salgınlar ve büyük felaketler sonrası

Dünyanın sosyal, siyasal ve ekonomik düzeninde önemli değişiklikler olmuştur.

Rönesanslar, reformlar gibi.

 

Muhtemeldir ki bu salgın sonrası Dünya'da önemli değişimler yaşanacaktır.

Elbette bunlar bu günden yarına olmayacaktır.

Uzun bir zaman dilimi için de gerçekleşecektir.

 

Salgın altını çizerek vurgulayalım ki: Bir gerçeği apaçık ortaya koymuştur.

Şöyle ki:

Artık "tankın, topun, füzenin…" yenmediği anlaşılmıştır.

Şu an insanlık "bir çuval buğdayı" tüm teknolojinin üstün de tutmaktadır her halde.

O halde:

Öncelikle ciddi bir "tarım dünyasına" dönüş adımı atılabilecektir.

Doğanın bu kadar acımasız, hoyratça kullanılmasına mutlaka son verilecektir.

Geri kalmış ülkelerde ki açlık sorunu "öteki kesimi" ciddi boyutlarda ilgilendirmemiştir. Oysa şimdi herkes istisnasız herkes açlıkla karşı karşıya kalabilecektir. İşte bu sebeple "tarım devrimini" yapmak insanlık için temel şart olarak gündeme gelecektir.

Bununla birlikte "silaha yatırım yerine sağlığa yatırım" ön plana geçecektir. İlaç "rant kapısı" olmaktan çıkacak, insanlığa "hizmet aracı " olacaktır.

Yine "sağlık hizmetlerinin" kişilerin iradesine değil, Devletin iradesine bağlı olması gerektiği gerçeği apaçık ortaya çıkmıştır, bu konunun en önemli örneği ABD’nin içinde bulunduğu vahim durumdur.

"Dolar" küçücük bir "aşı", yerine geçmiyor, geçemiyor...

Yine "siyasal ve ekonomik birlikler" anlam ifade etmemektedir. AB gibi. Her ülke kendi "can derdine" düşmüştür.

Bundan sonraki yapılanmalar da muhtemelen bu doğrultuda olacaktır.

BM gibi "işlevsiz" kurumlar yerine gerçek kurumların oluşması da önemli bir gündem maddesi olacaktır.

Özetle :

Salgın sonrası "yeni bir dünya" oluşacaktır.

Tabii temennimiz "her açıdan adil" bir  dünya olmasıdır.

Ders alınırsa elbette...