GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
22 Aralık 2018 Cumartesi

Kim bu pehlivan?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’in yerel seçim için beklenen aday belirleme tarihiyle ilgili noktayı koydu.

Ve şöyle dedi:

“İzmir ve bazı ilçelerimiz için çalışmalarımız biraz daha sürebilir. Anket ve kamuoyu araştırması yapacağız. İzmir sona kalır”

Partideki genel teamüllere göre 4 Ocak’ta adayların belirleneceği bir Parti Meclisi (PM) toplantısı yapılacak. Genel başkanın İzmir’den kast ettiği Büyükşehir Belediyesi’nin başkan adayı ve bazı büyük ilçeler.  Onlar sonraki zamana kalsa da 4 Ocak’ta, 2014 yerel seçim sonuçlarına göre kaybedilen 8 ilçe ve bazı dış ilçelerin masaya yatırılabileceği ifade ediliyor.

“Sayılı gün çabuk geçer” diyerek çalışan parti örgütleri çıkacak kararları da heyecanla bekliyor.  Şimdiye kadar alınan kararlara bakıldığında 82 yaşındaki Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen dahil birçok belediye başkanı konumu, durumu, icraatları tartışılsa da aday gösterildi. Aydın’da Özlem Çerçioğlu, Muğla’da Osman Gürün, Tekirdağ’da Kadir Albayrak, Hatay’da Lütfü Savaş 2019’da seçmenin karşısına çıkacak.

Partinin en güçlü olduğu il olan İzmir’de 15 yıldır görev yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “yeni dönem için yokum” dediği için bir karmaşa yaşanıyor. 2014’te, TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile CHP’ye 350 bin oy yaklaşan AK Parti’nin, kentte ortalama 300 bin oya hitap eden MHP ile yeni dönemde ittifak yapma kararı seçimin “kılçıksız” olmadığını göstermeye yetiyor.

Anlaşılan o ki CHP genel merkezinin kafası net değil!

Çünkü burada alınacak her karar ve gösterilecek her aday doğrudan genel merkezi ve genel başkanın bizzat kendisini etkileyecek. Çünkü, önceki yerel seçimde iradeyi büyükşehir adayına bırakan ve ilçelerin şekillendirilmesine imkan tanıyan bir genel merkez yapısı vardı. Bu kez durum öyle olmayacak.

Peki, tüm bunlar olurken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ne yapmaya çalışıyor?

En yakın arkadaşı, dostu, sırdaşı Alaattin Yüksel’in bile aday olduğu bu süreçte kendisine yakın/uzak birçok kişinin yarıştığı şu ortamda açıklamaları ne anlama geliyor?

Herkesin bildiği gibi Kocaoğlu, “şunu desteklerim, adayım bu” demese de bir tarif, değerlendirme yaptı. Genel merkeze ilkelerini, koşullarını bildirdi. Hatta,“yanlış bir aday belirlenmeyeceğini düşünüyorum” diyerek partililik bilinciyle olası bir sorun çıkması halinde merkezde değil İzmir’in köylerinde, ilçelerinde partisi için çalışacağını açıkladı.

Ve günlerdir, içinde yağmur gibi mesajlar bulunan, her yere çekilebilecek açıklamalar yapıyor. Kimileri, “aday olmayı istiyor” derken kimileri de, “adayı belirlemek istiyor” diyor.

Seçim sath-ı mailine girilen şu süreçte geçtiğimiz günlerde kendisi ve partili belediye başkanları hakkında konuşan aday adaylarına,“belediye başkanlarını eleştirerek bir sonuca ulaşamazsınız, genel merkez sizi aday yapmaz” mesajı vermişti. Bunu bizzat Gaziemir’de açılışı yapılan rekreasyon alanının töreninde ifade etti.

Kocaoğlu’nun hamlelerini yakından takip edenler bilir ki parti içinde bizzat isim vermek yerine “ima yollu” göndermelerde bulunur.

Aksine bu süreçte ilk kez farklı bir şey yaptı!

Şöyle dedi:

“İzmir’i Aziz Kocaoğlu’ndan daha iyi tanıyan pehlivanlardan söz edilmeye başlandı. Valla helal olsun derim. Saygı da duyarım. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 597 köyü karış karış gezen, her 100 dönümünde ne olup ne olmayacağını benden başka bilen bir adam varsa istediği yerde konuşalım. İzmir’i masaya yatıralım…”

Devam etti:

“Bazı arkadaşlar da ‘İzmir sadece Konak, Kordon değildir’ diyor. Bir de,‘şu Gültepe’ye bakalım’ diyor. İZSU geçen sene sadece yağmur suyu için proje yaptı. Sadece yağmur suyunu denize ulaştırmak için 28 milyon TL’lik yatırım yaptı. Bilmezsen konuşursun. Bilmezsen mangalda kül bırakmazsın. Önce bir işin nasıl yapılacağını bileceksin! Önce o işi yürekten yapmak isteyeceksin. O zaman yapabilirsin. Herkes yapabilir…”

Peki kimi kast etti?

İsim vermedi ama bizzat Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef aldı!

Büyükşehir’e talip Soyer, Sözcü Gazetesi’ne verdiği röportajda büyükşehir belediye başkanı olacak kişinin kente “Atatürk gibi” bakması gerektiğini söylemişti.

Ve eklemişti:

“İzmir için şöyle düşünüyorum. Ben mesela Atatürk olsaydım, İzmir'de ne yapardım? Arka sıradakilere giderdim. İzmir sadece Konak değil. Atatürk olsaydı Gültepe Mahallesi'ne giderdi, oradaki tornacıya, hurdacıya, elektrikçiye gider, onları dinlerdi...”

İşte Kocaoğlu’nun Bornova’daki törende söylediği bu sözlerden muhatabın kim olduğu ortaya çıkıyor.

Anlaşılan o ki süreci büyük bir titizlikle ve saha hakimiyetini bırakmadan sürdüren Kocaoğlu’nun canını sıkan şeyler var. Bunların en başında 15 yıllık belediyecilik deneyiminin kendi partilileri tarafından eleştirilmesi, yaptıklarının görmezden gelinmesi ve ortaya konulan İzmir Modeli’nin yok sayılması geliyor.

Başkan daha önce de söylemişti!

“Arkasında durabileceğim, yanında yürüyebileceğim, kefil olabileceğim birisi için çalışacağım”

Peki o ismi buldu mu, kafasında şekillendirdi mi?

Henüz değil!

O’nu da genel merkezin hamleleri, kendi doğruları, cebindeki kartları belirleyecek!

Ve her şeyi kısa sürede “zaman” gösterecek…