Kalbimizin Oscar’ı Müslüm’e

Teğet geçtiğiniz insanlar olur bazen hayatta.

Önyargınız vardır, uzak durursunuz.

Merak etmez, o tarafa bakmazsınız.

O nedenle de göremezsiniz.

Tanımaz ve de anlayamazsınız.

Müslüm Gürses bu şekilde gözden kaçırdığım isimlerden biri benim.

Belki de birçoğumuz gibi…

Ben beş yıl önce 59 yaşında kaybettiğimiz efsaneyle…

Son yıllarında bize doğru uzattığı el sayesinde tanıştım.

Sanatı tekelleştirdiğimiz kalıpları…

Müslüm Baba’nın yardımıyla kırdık.

Arabeskin öcüleştiği yıllarda o tarafa bakmamıştık.

Hem kötü, hem de ayıptı arabesk bize göre.

Müslüm Baba ise büyüklüğünü, dervişane halini, dev yorumculuğunu…

Kendine özgü naifliği ve nezaketi içinde paylaştı bizlerle.

Bana tanıdık sularda keşfettim ben Müslüm Gürses’i.

Teoman’dan, Nilüfer’den, Tarkan, Bülent Ortaçgil, Sezen Aksu’dan şarkıları kendi tarzıyla yorumladığında…

A’ha diye kalanlardanım.

“Son pişmanlık neye yarar” dediğinde, kulağıma seslendiğinde ayılanlardan.

***

Müslüm Baba son döneminde yaptığı yeni çıkışla daha önce kucaklaşamadıklarıyla buluşmuştu.

Şimdi de Müslüm adlı sinema filmiyle kucaklaşıyor sevenleriyle.

Gerçek bir hayat öyküsü.

Urfa’nın Halfeti ilçesi Fıstıközü mahallesinde başlayan bir hayat.

Anadolu’nun bir köşesindeki dört duvar.

Dört duvar içinde çaresizlik…

Hiç tahmin edilemeyecek kadar acı olaylar, derin kederler…

Dondurmasız külahtaki yoksulluk…

Erkek şiddetinin kırdığı, yok ettiği hayatlar içinde…

Kuru toprakta filiz veren bir ses Müslüm Akbaş (Gürses).

Dayaktan kaçarken sığındığı Halkevi’nde Alevi dedesi Limoncu Ali ile karşılaşmasıyla hayatı yön değiştiriyor.

Sazla, Yunus Emre öğretisiyle tanışıyor.

O uzun ince yola giriyor.

Bir ömre sığmayacak şeyler yaşıyor.

Hayatının kadını Muhterem Nur ile şefkati buluyor.

Hayranlarının, milyonların Müslüm Babası oluyor.

Tütsülü bir adam Müslüm Gürses.

Sesi, yorumu, duruşu, hayatı dumanlı.

Film Müslüm Gürses’in naifliğine eşlik eden ağır bunalımlarını insanı koltuğa mıhlayan gerçeklikte anlatıyor.

Müslüm çok ince bir film olmuş.

Kırıkları sizi de kesip acıtıyor, sarsılıyorsunuz.

***

Benim Müslüm’de öncelikle hissettiğim şey…

Bu film Müslüm Gürses’in yaşam öyküsünü anlatmak için yola çıkanların…

Filmde yer alan oyuncuların, senaristlerin, yapımcının, yönetmenin kalbine girmiş olduğu…

Sanki hepsi Müslüm Baba olmuş…

Çok belli ki herkes en iyisini vermek için çırpınmış.

Kalbini koyanların filmi olmuş Müslüm.

Öyle bir sinerji oluşmuş ki, enerjisi perdeden taşıp seyirciye çarpıyor adeta.

130 dakika süren film bitmesin istiyorsunuz.

Müslüm sinema sanatının ayrıcalığını hakkıyla omuzlayan filmlerden...

Senaryonun ne olduğunu, film müziğinin esere ne kattığını, iyi oyunculuğun filmi nereye taşıyabileceğini, görüntünün ve yönetmenin gücünü kanıtlayan çok önemli bir eser çıkmış ortaya.

Türk sinemasının köşe taşlarından biri niteliğinde.

Bir heykel inşa eder gibi kesit kesit vücut bulmuş senaryo.

Nasıl Müslüm Gürses Olunur’u …

Elini kalbine koyup, başını öne eğdiğinde Yunus Emre’lere uzanan Müslüm Gürses’i...

Mükemmel şekilde anlatmış.

Sinema dili ustalıkla kullanıldığında neler yapılabilir, buyurun izleyin işte diyor adeta.

Anadolu’yu, ezgilerimizi, toprağı, insanı, bizi bize daha çok sevdiren Müslüm filminde emeği geçen herkesi tek tek kutlamak isterim.

Filmin senaryosu Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’ye ait.

Yönetmenliğini Can Ulkay ve Ketche’nin (Hakan Kırvavaç) yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Zerrin Tekindor, Erkan Avcı, Erkan Kolçak Köstendil, Şahin Kendirci, Ayça Bingöl, Erkan Can, Turgut Tunçalp, Taner Ölmez Güven Kıraç gibi çok önemli isimler var.

Yapımcısı ise Mustafa Uslu.

Hepsi de çok  detaycı, ciğere işleyen enfes işler çıkarmış.

Ama bir de Müslüm Gürses’in yetişkin hayatını canlandıran Timuçin Esen faktörü var ki…

Canlandıran diyorum çünkü Timuçin Esen oynamamış da Müslüm Baba’nın kendisi olmuş sanki…

Filmde Müslüm Baba’nın 14 eserini çarpıcı bir başarıyla seslendiriyor.

Timuçin Esen role Amerika’da Greta Seacat isimli çok ünlü bir oyuncu koçu ile hazırlanmış.

Tom Cruise, Brad Pitt, Di Caprio gibi isimleri çalıştıran Seacat, iki aylık çalışmanın ardından “Uçaktan başka bir adam inecek, o artık Müslüm oldu, biraz ayarları ile oynadık, sakın dokunmayın…” diye uyarıda bulunmuş.

Eğer bu film Amerikan film endüstrisinden çıkma bir Hollywood yapımı olsaydı…

Oscar törenlerinde “and the Oscar goes to …” cümlesiyle ayakta alkışlanacak bir iş ortaya çıkarmış Timuçin Esen.

Senaryosu başta olmak üzere filmin yönetmenleri ve diğer oyuncuları kalbimizin Oscar’ını aldılar.

Şimdi siz de kendinize bir iyilik yapın…

Filmi izleyen Muhterem Nur’a gözyaşları içinde “Ben kocamı çok özledim” dedirten bu anlamlı eseri…

10 günde 2 milyonu aşan seyirciye ulaşan…

Müslüm filmini teğet geçmeyin.

İlk fırsatta…

Hatta hemen bugün sinemaya gidin, koltuğa yerleşin…

Aslında hiç tanımadığımız Müslüm’ü keşfedin.