GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nuray ÖTGÜNÇ
YAZARLAR
7 Mart 2012 Çarşamba

Kadınların Günü(mü) …?

Türkiye de kadın olmak demek, büyük bir çoğunluk için kadınlığını unutmak durumunda kalmak demektir.
 
Evlenene kadar babanın kızısındır; o nasıl uygun görürse öyle yaşarsın.
 
Evlenirsin, iktidar babandan kocana geçer; bundan böyle her şeyden önce onun karısısındır. Kadınlığın ise sonra gelir.
 
Sonra çocuğun olur, artık kadından ziyade; annesindir.
 
Seni koruyup kolladığını düşünüp, her türlü kararı senin adına alan "Bilen Bey"ler sayesinde; çoğu zaman bırak kadın olmayı birey olmayı bile başaramazsın. Zira kendinden önce aileni, sevgilini, eşini temsil eder durumdasındır.
Namusun bile onların emanetidir sana.
 
Sana tecavüz eden adamla evlendirilir ve onun çocuğunu doğurursun.
 
Kocamdan dayak yedim diye karakola sığınır, barıştırılıp geri yollanırsın.
 
Töre cinayetlerine kurban gidersin
 
Güldünya'nın ölümü, Ünzile'nin şarkılarla aklımızda kalanı olursun
 
Çocuklarının ardından gözyaşı döker, erkek evlat anası olunca onun 20 sinde ölüp ölmeyeceğini bilemezsin.
 
Alınıp satılırsın kimi zaman.
 
Berdel olursun.
 
Türkiye’de kadın olmak şartlara, şansına ve bireysel kudretine bağlıdır
 
Velhasıl zordur Türkiye de kadın olmak.
 
Acı çekmektir doyasıya...
 
 
Dahası merak ederek araştırdım
 
Son bir yılda her gün 1 kadın öldürülmüş.
 
4 milyona yakın kadın okuma - yazma bilmiyormuş.
 
Dünya Ekonomik Forumu’nun Kadın Erkek Eşitliği Karnesi’ne göre, Türkiye aldığı düşük notla 134 ülke içinde sondan 9’uncu sıradaymış.
 
TBMM’nin 550 milletvekilinden yalnızca 48’i kadın vekilmiş
 
Türkiye’de toplam sayısı 16 olan Büyükşehir Belediyeleri arasında kadın başkan yer almıyor, 2903 Belediye Başkanı’ndan ise yalnızca 26’sı kadınmış
 
Türkiye‘de tek bir kadın vali bile yokmuş
 
Kadın yargıç sayısı % 45’lerde iken %3’lere düşürülmüş.
 
Çalışan 100 kadından 42’si tarım sektöründe ve neredeyse tamamı hiç ücret almadan çalışıyormuş
 
Kentlerde yetişkin her 100 kadından sadece 20‘si işgücüne katılıyor, işgücünün dışında kalan kadınların yüzde 62‘si bunun nedeni olarak tam zamanlı ev kadını olmalarını gösteriyormuş
 
Çalışan her yüz kadından 58’inin ise maalesef hiçbir sosyal güvencesi yokmuş.
 
Gayrimenkullerin sadece yüzde 9’u kadınlara aitmiş.
 
İşte bu rakamlarla Referandum'da kadınlara pozitif ayrımcılık yapılacaktır deyip oy toplayanların aslında ne kadar samimiyetten uzak olduğu da görülmüştür.
 
 
İşte Türkiye'de kadın olmak budur.
 
Şimdiden 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun.