Eğitimleriyle, görgüleriyle, yetenekleriyle, duruşlarıyla, tarzlarıyla, savundukları ve uğruna mücadele verdikleri değerlerle Atatürk’ün izinden yürüyen Türkiye’nin gönlü güzel, aklı güzel kadınları…
Yakından tanıyıp, örnek almamız gereken,
Kendinden çok, kendinden sonra gelen nesilleri düşünen cesur yürekli kadınlar…
Bu hafta içinde kaybettiğimiz çok saygıdeğer “Suna Kıraç’ın anısına”, onun gibi eğitime, gelişime, kalkınmaya, ülkesine koşulsuz hizmete gönül vermiş “KadınTürkler”den bazılarını hatırlayalım istedim.
İstedim ki, bu memlekette kadın olma işini zor veya zül görmeyen,
Aklı hür vicdanı hür,
Bilimle yoğrulmuş ama kalbinin sesine hep kulak vermiş “Anadolu Kadınları”nın varlığını hatırlayalım.
Yeni neslin örnek aldığı dizi kahramanları, film karakterleri veya sosyal medya fenomenlerinden olmayan,
Kazanımlarını, tecrübesini, bilgi birikimini paylaşmayı düstur edinen,
Hayat başarısını evliliğe, çocuk doğurmaya veya daha güzel görünmeye bağlamayan
Kendi yaşamına anlam yüklerken, yaşadığı döneme ve çevresine “bin bir” anlam katmış kadınlar…
Atatürk’le ilk karşılaştıklarında “büyüyünce öğretmen olacağım”sözünü vermiş ilkokul çağında küçücük ama kararlı bir kızdı Refet Angın…Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın öğretmenlerinden biri oldu. Türk Eğitim Sistemine katkısı ve öğretmen rolünü erkeklerin tekelinden almış Cumhuriyetin ilk kadın öğretmeniydi o…
Cumhuriyetin Hanımefendisi diye anılırdı Mevhibe İnönü…Cumhuriyet tarihinin ilk başbakan eşiydi ne de olsa. Gösterişten son derece uzak, zarafeti, sade kişiliği ve iyilikseverliği ile memleketin sevgisini kazanmıştı. Türk Kadınlar Birliği gibi Cumhuriyetin ilk sosyal amaçlı derneklerinde kurucu olarak çalışan Mevhibe Hanım, Başkentin sürücü ehliyetine sahip ilk kadınlarındandı. İyi bir biniciydi, kar kayağı yapabiliyordu. Kadın kısmının da yapabildiğini gösterdi. Şıklığı ile her daim iyi bir “KadınTürk” temsilcisi oldu.
Türk Milleti’nin Dünya üzerindeki algılanış şeklini bilimsel verilerle değiştirme hedefine sahip bir kadın vardı Tarihimizde…Afet İnan Piri Reis’i Dünyaya tanıtmış, Türk Tarih Kurumu’nun oluşmasında müthiş katkıları olmuş, yazdığı eserlerle sadece Cumhuriyet Tarihini değil Türk Tarihi ve Uygarlığını da cümle aleme göstermiş bir KadınTürk Tarihçiydi…
Savaşın dehşetini tüm dünya görsün diye fotoğraf tutkusunu cephelere taşıyan, Vietnam’dan Kore’ye boynunda makinesi ile çevresinde gördüğü tüm dehşeti kadın gözüyle fotoğraflarına yansıtan Türkiye’nin ilk kadın savaş muhabiriydi Semiha Es…
Cumhuriyet’in ilk kadın mimarlarından tam bir Anadolu aşığı olan ve şalvarı kuşanıp yirmiden fazla Köy Enstitüsünün kuruluşunda çalışmıştı Mualla Eyuboğlu…
Cumhuriyetin yeteneği, piyanonun “harika çocuğu” Türkiye’yi en üst düzeyde temsil eden, eğitimci kişiliğini sadece müzikle sınırlamayıp genel kültürden adabı muaşerete kadar derin bir yelpazeyle taçlandıran İdil Biret…
Cumhuriyet tarihinin ilk kadın kimyacısı Remziye Hisar…Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ve Madam Curie’nin öğrencisi olan ilk KadınTürktü.
1969 yılında Aya İniş Projesine yaptığı büyük katkılarıyla “Apollo Başarı Ödülü” almayı başarabilen ilk ve tek astrofizikçimiz vardı bizim. Nasa’da çalışma imkanını yakalayan ilk Türk bilim kadınıydı Dilhan Eryurt…Odtü’nün Astrofizik bölümünün kurucusuydu. Tüm servetini Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağışlayan, Güneşi ve yıldızların evrimi konusunda yaptığı çalışmalarla ülkesine değil insanlığa büyük katkılar sağlamış bir KadınTürk…Maddi manevi kendini ülkesinin gelişimine adamış başka bir güzel örnek daha…
Türkiye bilim tarihindeki bir başka önemli mihenk taşı “kafasında bir soru işareti” ile dolaşan insanın yapısını anlamak için, insanla benzerlik gösteren böcek hormonlarını inceleyen ve bu konuda çığır açan Semahat Geldiay…
İlk Kadın yönetmenimiz Cahide Sonku…
Manşı yüzerek geçen ilk Türk kadını Nesrin Olgun…
İlk Türk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale…
İslamiyetin doğru anlatılması için canı pahasına savaşan Bahriye Üçok…
Çağdaş Yaşamın desteklenmesi ve kadının toplumdaki yeri için binlerce kız öğrenciye el veren Türkan Saylan…
İlk kadın büyükelçimiz Filiz Dinçmen…
Ve daha niceleri…Dedim ya bu köşeye sığmaz ne isimleri, ne yaşadıkları, ne çektikleri, ne ürettikleri, ne katkıları…
Suna Kıraç’ı kaybettiğimizde içimde Türkan Saylan’ın kaybı sonrası yaşadığım koca bir boşluk…
Yerleri nasıl dolacak?
Cumhuriyet’i en iyi şekilde temsil eden, katkıları sonsuz, geleceği kurtarma çabasında taşın altına sadece elini değil tüm varlığını sokan bu KadınTürklerin yerini kim alacak?
Bu kadınlar eğitim sistemimizde anlatılmazsa nerede anılacaklar?
Bu kadınları tanımazsak onların peşinde koştuğu “Aydınlık Türkiye” bayrak yarışını kim devralacak?
Bu kadınları anlamazsak, yapmaya çalıştıklarını kaldıkları yerden devamını kim sağlayacak?
10 yaşından küçük çevremdeki birçok kız çocuğuna sordum “büyüyünce ne olacaksın?”
Çoğunluğu “anne olucam” dedi…
Masallarımızdan prensesleri, “onlar ermiş muradına” sonlarını çıkarmanın vakti gelmedi mi?
Kızlarımıza Cumhuriyetin bu müthiş kadınlarını, KadınTürkleri anlatalım…
Anlatalım ki,
Mesleki idealleri olan, çalışan, mücadele eden, ayakları yere basan, Cumhuriyeti ve ülkemizi en iyi şekilde temsil eden, zarif, bilinç düzeyi yüksek, hayalleri yeşil panjur kaygıları daha güzel görünmek olmayan kadınlar çoğunluk olsun…
Şarkı önerisi : Cevapsız Sorular - Manga