GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Nisan 2021 Cumartesi

Kaç İzmirli o mehtaplı geceleri yaşadı?

Röportaj yapabilmem için…

Bodrum’a çağırdığı sırada yaz güneşi İzmir’de batıyordu…

(Aradan 35 yıl nasıl da geçmiş…)

Hürriyet’in Ege Temsilcisi…

İzmir’in Güzel Abisi Rahmetli Nedim Demirağ

“Ne duruyorsun, benim arabayla git” dediğinde…

Şoför İbrahim, gaza basmıştı bile…

Akşam sefasında turizmin kalesi Bodrum’daydık…

Masa kalabalık, keyifler gıcır…

Röportaj ertesi güne kaldı…

“İyi ki geldin, bi’değişiklik olur…” dediğinde, neredeyse öğlen oluyordu…

“Röportaj kolay…” dedi, sohbete girdi…

Yanımızda bir-iki yakın dostu bizi dinliyordu…

Bir iç geçirdi ve ekledi:

“Yaşlanıyorum artık… Eskisi gibi değilim… Belki de zor beğendiğim içindir; bilemiyorum… Kimbilir, belki de gençlik elden gidiyor, diye panik başlamış olabilir bende…”

Ardından patlattı kahkahaları…

***

Türkiye’nin kendisine yakıştırdığı “Sanat Güneşi” unvanının hakkını…

Son nefesini verinceye kadar hak etti…

Sahi…

Kaç sanatçıya nasip olur, sahnede yaşama veda etmek?

***

1996’nın 24 Eylül akşamıydı…

TRT için “Batmayan Güneş / Zeki Müren” belgeseli için…

İzmir stüdyolarında…

Ajda Pekkan ve Muazzez Ersoy’la birlikteydi…

Radyoda ilk okuduğu mikrofon kendisine hediye edilince heyecanlandı…

Kalbi o heyecana dayanamadı…

Kurtaramadılar…

***

Aslında bana, “Yaşlanıyorum artık!” dediğinde…

55 yaşındaydı (1986)

Sonsuzluğa doğru yola çıktığında ise…

Henüz 65’ini yaşıyordu…

***

Bu satırları yazmamın nedeni…

“Sanat Güneşi”nin 1968 yazında…

İzmir Büyük Efes Oteli’nde verdiği “Mehtap Galaları”nı müjdeleyen…

Yeni Asır’ın tam sayfa reklamında hayat bulmuş…

Olağanüstü İzmir gecelerinin lezzetidir…

Dile kolay…

53 yıl önce bu kadim şehir…

Zeki Müren’in başını çektiği…

Ajda Pekkan’ın assolist altı yer aldığı…

Halit Kıvanç’ın sunumu eşliğinde…

Nurhan Damcıoğlu’nun kantolarıyla geceyi salladığı…

Gülistan Okan ve Saadet Sun’un…

İstanbul Gelişim Orkestrası eşliğinde müzik ziyafeti çektiği…

Unutulmaz günlerden söz ediyorum…

***

İzmir, yarım asır önce…

İşte, bu denli unutulmaz renkli gecelerin…

Kıskandıran kapısıydı…

Şimdi…

Böylesi geceleri İzmir yaşayabiliyor mu?

Geçiniz…

***

Dönelim, 35 yıl önceki Bodrum röportajının…

Anılarımızda kalan ayrıntılarına…

***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer…

İki yıl önce…

Seçim “cemreleri” buluşmalarında…

Şöyle seslenmişti, İzmir’in sırtı Kadifekale’den:

“Zeki Müren sizi de görecek…”

Aslında…

“Sanat Güneşi”, İzmir’de herkesi gördü!

Ayırım yapmadı…

Sanat yaşamının en keyifli günlerini…

Fuar için geldiği İzmir’de geçirdi…

Bu kenti çok severdi…

Fuar’ın ünlü gazinocularıyla sadece el sıkışırdı…

Parayı hiç konuşmazdı…

Gazinocu ne kadar kazandıysa, Paşa’nın önüne koyar…

“Sanat Güneşi”, kendi payını alır…

Gerisi gazino patronunun olurdu…

***

Bu ayrıntı, aslında pek önemlidir…

Zeki Müren…

1970 yılında (51 yıl önce…) İzmir’de…

Mini etekle sahneye çıktı…

İzmirliler’in nasıl karşılayacağını çok merak ediyordu…

Aslında mini elbisenin altı için pantolonu hazırdı…

En küçük bir tepki görse…

Kıyafetini değiştirecekti…

Buna rağmen nahoş bi’şi olmadı…

O gün, duygularını şöyle dile getirmişti:

“Güzelliğime güvenmesem bacaklarımı teşhire cesaret edemezdim… Bacaklarımın görünen kısmında sanmıyorum ki, bir futbolcudan, bir güreşçiden ve bir basketçiden fark olsun… Üstelik onlarınki gibi çarpık da değil…”

***

Bitiriyoruz…

İzmir’i çok seven ama…

25 yıldır hasretini yaşatan…

Hiç unutulmayan…

Sesiyle ve de…

Kimselere nasip olmayan “Sanat Güneşi” unvanıyla…

Zeki Müren’e…

Yarım asırlık gazete ilanının gölgesinde…

Kendi şarkısıyla veda edelim:

“Şimdi uzaklardasın…

Gönül hicranla doldu…

Hiç ayrılamam derken…

Kavuşmak hayal oldu…”

Nokta…

Sonsöz: “Ben hayat kollarında kırık bir pul gibiyim… Kaderim kötü bir zar, onu nasıl yeneyim? / Zeki Müren…”