GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ender ALDANMAZ
YAZARLAR
14 Ekim 2017 Cumartesi

Jahovic’in heykeli Yalı’ya dikilir mi?

Başlık belki abartı gibi geliyor…

Ancak Göztepe ‘kral’ı ile puanları toplamaya devam ediyor.

Geçtiğimiz sezon 21 gol, bu sezon 8 haftada şimdiden 9 gol.

Gol atsın diye paraya boğulan Van Persie, Negredo adeta nal topluyor…

O ise geldiği günden beri gol oldu yağıyor.

Peki Göztepe ummadığı bir yerde –bu performans ile şaşırmamak gerekir-, ligi ilk 4’te bitirirse ne olacak?

Bu performans ile giderse ve olur da sezon sonu CSKA Moskova’ya gitmezse –dedikodunun yalancısıyım- Yalı’ya Adis Jahovic heykeli dikilmesi içten bile olmayacak.

--

Gelelim maça…

Samuel Eto, Nasri, Menez, Maicon gibi yıldız isimlerle kurulu Antalyaspor maçının oldukça zorlu geçeceği ortadaydı. Antalya takımı yıldız isimlerine rağmen ligde 6 puanla 16. sırada bulunuyor ve alt sıralardan kurtulmak istiyordu.

Göztepe ise deplasman geleneğini burada da sürdürdü ve topun arkasına geçip rakibi oynatmayıp kontra ataklarla karşı kalede gol bulmayı amaçladı ve istediğini de ilk 25 dakikada bulduğu 2 golle aldı.

Rakibin hızla farkı 1’e indirmesine karşın 10 kişi kalması Göztepe için avantaja dönüştüğünü söylemek ise mümkün değil.

Ancak bu maçta Göztepe’de alışılagelenin dışında skoru koruma güdüsü ön plana çıktı. Antalyaspor’un ise baskılı oyunu devam edince ilk yarının bitimine doğru takımda bir panik hali de söz konusuydu.

Antalyaspor özellikle ikinci yarıda daha efektif oynayan taraftı. İleride Menez, sonradan oyuna giren Deniz Kadah, Eto ve Maicon, orta sahada Nasri ve Charles ile Göztepe’ye öyle bir baskı kurdu ki Castro ve Scarione ne oyun kurabildi ne de topu ileriye taşıyabildi. Orta sahanın sigortası Rotman da kötü gününde olunca top kayıpları arka arkaya geldi.

Son 3 haftadır Tayfur’un performansında ise gözle görülür bir düşüş olması dikkat çekti. İkinci yarının başında yapılacak bir Halil-Tayfur değişikliği Göztepe’nin tutukluğunu kırabilirdi.

Özellikle ikinci yarıda 20-25 dakika takımın tüm yükünü Kadu ve Peybernes ile kaleci Beto çekti desek yeridir. Alınan 3 puanda Jahovic’in olduğu kadar Beto’nun kurtarışlarının da payının olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Göztepe, alıştığımız oyunun dışında daha tutuktu. Bunda yüksekli bütçeli oyunculardan kurulu olan Antalyaspor’un kazanmak için canhıraş oynamasından kaynaklandı. Konuşmak için henüz erken ancak bu maç onlar için kırılma noktası da olabilir. İlerleyen haftalarda göreceğiz.

GÖZTEPE’Yİ BU KADAR KISA SÜREDE BAŞARILI KILAN NE?
Göztepe ise her maç rakiplerinden puan ya da puanlar almak için her şeyini ortaya koyuyor.

Göztepe’ye koşuyor, basıyor, savunuyor ve asla pes etmiyor.

Beklentiler, kuşkular kendisini artık başarıya bırakıyor.

Süper Lig’e yeni çıkmış ve ilk kez yan yana gelmiş 11 oyuncu ile harika şeyler oluyor.

Evet, Göztepe iyi yönetiliyor. Takımın dişlileri makine gibi çalışıyor.

Peki Göztepe’yi bu kadar kısa sürede başarılı kılan ne?

Göztepe’yi Göztepe yapan şey, açlık duygusundan başka bir şey değil.

Sevince ve kazanmaya özlem duyan bir takımın başarı öyküsüne her hafta yeni bir başarı ekleniyor.

Zorlu 8 haftalık fikstür geride kaldı. Göztepe, ilk yarıda kalan 9 maçta görece daha rahat maçlar oynayacak. Ancak bu ligde her maçın ayrı bir zorluğu var. Lige kötü başlayan ve Göztepe’nin kendi evinde evire çevire yendiği Gençlerbirliği’nin bu hafta Beşiktaş’ı yendiğini unutmayalım.

Umulanın ötesine sıçramış Göztepe’nin maçları ise artık iple çekiliyor.

Sıradaki gelsin…