GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
19 Ocak 2020 Pazar

İzmir’in iki mükemmel insanı

En büyük hatamız sürekli “İzmir’de bir şey yok” demek. Rehberler de İzmir’i gezdirmeyi pek sevmezler. Hem tanımıyorlar, hem sevmiyorlar. Anlatacak bir şey bulamıyorlar. Oysa bu kentte görülecek çok şey var, yeter ki onu güzel bir tabakta sunalım. Önce kendimiz sevelim şehrimizi. Herkes şikayet ediyor. Evet, sorunlar var ama bu bizim şehrimiz. Sevmeden hiçbir şey yapamazsınız.

… Ben çok seviyorum bu şehri. Başka yerde yaşayamam, insanlarıyla, havasıyla başka türlü bir şehir burası. Farklı dinlerin hoşgörüyle bir arada yaşandığı böyle bir şehir bulamazsınız. Havra Sokağı’ndaki sinagoglarda düzenlenen etkinliklerde konuşmamı yaparken, yan taraftaki camiden ezan sesi yükselir. Susar, konuşmacılara dinletirim bu eşsiz tınıyı. (İzmir Dergisi 8. Sayı- Sara Pardo söyleşisi…)

****

İzmir doğumlu Sara Pardo, kendisine yakıştırılan “İzmir aşığı” sıfatını fazlasıyla hak eden bir kadın. 1960’lı yıllardan bu yana eşi Jaki Pardo ile birlikte turizm sektörünün tam kalbinde yer alan Pardo, 2000 yılına kadar profesyonel tur rehberi olarak çalıştı.

Ben de 1990’lı yıllarda ilk sinagoglar gezimi onunla yapmıştım…

Uzun bir süre profesyonel tercüman rehber olarak çalışan yazar, İzmir Yahudileri hakkında araştırmalar yaptı. “Sevgili İzmir Beni Tanı: Dünden Yarına İzmir Yahudileri” ilk kitabı… “Öykülerin İzinde Smyrna'dan İzmir'e”  Büyükşehir Belediyesi'nden "Tarihe Saygı Ödülü"nü kazandı. Çocuklar için yazdığı Efes: Arının Gizemi başlıklı çizgi romanı beş ayrı dile çevrildi.

****

Kamuran Oktay da bu ödülü çoktan hak etmiş birisi. Hayatını gerçekten müziğe adamış biri. Aktif öğretmenlik yıllarında da, sonrasında da tek amacı iyi ve güzel müzik yapmak, yaptırmak... Gerek Anadolu’da gerek İzmir’de gecekondu semtlerinde çalışırken elinden tutup yetiştirdiği, müzisyen yaptığı öğrencilerinden onlarcasına şahidim.

Şu anda bile gecekondularla dolu mahalle okullarında koro ve mandolin çalışmaları yapıyor. Bu çalışmaları, hiçbir maddi beklenti olmadan yapan biridir Kamuran Hanım. Çalıştığı ve çalıştırdığı tüm koro ve orkestralarda tek amacı doğru müzik yapılmasıdır.

Ayrıca Kamuran Hanım birçok konservatuar hocasını müzik bilgisi ve donanımıyla geride bırakabilecek birisidir.

Yurt dışında eğitime gidememesinin nedeni öğretmenlik yaptığı yıllarda siyasi görüşünden dolayı dosyasının yasaklı olarak işaretlenmesi. Bu yüzden başta Yozgat olmak üzere birçok yere gönderilmiş.

Kısacası Kamuran Hanım hayatımda gördüğüm en idealist, en dürüst ve bu cumhuriyete borcum var diyen, gerçek bir yurtsever.

****

Sana O’nunla ilgili kısacık bir anı anlatayım:

2-3yıl önce Karşıyaka Hikmet Şimşek Kültür Merkezinde yeni yıl konserinde Radetzky Marşı çalınırken şef eseri yarıda kesip, salondaki koltuk numaralarından birini çekti ve o koltukta oturanı Radetzky marşını yönetmek üzere sahneye çağırdı. Rastlantıya bak ki; koltuk numarası Kamuran Hanım’a aitti… Kamuran Oktay sahneye çıktı, orkestraya ritmi verdi ve çaldırmaya başladı. Şefin şaşkınlığı görülmeye değerdi. Eserin sonuna doğru şef orkestrayı durdurdu ”biz biraz eğlenelim dedik ama siz biraz daha yönetirseniz benim işimi elimden alacaksınız” dedi…

Kamuran Oktay’ı dakikalarca alkışladı, alkışlattı.

(Sevgili arkadaşım Ayşen Şentürk’ün notları)

***

Kars Kız Öğretmen Okulu mezunu gerçek bir Cumhuriyet öğretmeni, İzmir’de binlerce öğrencinin hayatına dokunmuş, dokunmaya devam eden Kamuran Oktay

***

Bu yazıyı Alsancak Rotary Kulübü’nün geçen Perşembe günü tanık olduğum Meslek Hizmet Ödülü töreninde yaşadığım güzel duyguları dile getirmek için yazdım.

Alsancak Rotary Kulübü Başkanı Aytül Büyüksaraç, iki önemli İzmirli kadına, Meslek Hizmet Komitesi Başkanı Engin Erbesler’in önerisi ve kulübün onayı ile ödüllerini takdim etti. UR 2440 Bölge Dönem Guvernörü Fatih Akçiçek’in de katıldığı tören benim için duygu dolu anlarla yüklüydü.

Yıllardır tanıdığım iki mükemmel İzmirliyi ödüllendirdiği için bir de buradan teşekkür edeyim Aytül Başkanıma…