GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
19 Mart 2021 Cuma

İzmir'e kan lazım!

Konak Atatürk Meydanı'nda Türk Kızılayı arabaları birbiri ardına sıralanmıştı.

67 Sivil Toplum Kuruluşunun üyeleri, büyük bir organizasyona imza atmıştı.

Amaç, STK üyeleri ve Konak'a yolu düşen vatandaşların kan bağışıyla buluşmaktı.

Bu projeden beklenti yüksekti.

Oradaki çabaları hayranlıkla gözlemledim.

Ya kampanyaya gösterilen ilgi?

Tam bir hayal kırıklığıydı!

Kan bağışında bulunmak için gelenlerin, kan verip huzur içinde oradan ayrılanların yüzlerindeki o tebessüm, beni 30 yıl öncesine götürdü.

Sevgili kızımız Ece dünyaya gelmişti.

Birkaç hafta erkenci olduğu için Ece'yi Yenidoğan servisine aldılar.

Ece hanım ile aynı servisi paylaşan bir yavrucuk vardı.

Adı bile konmamış yavrucuğa kan vermek gerekiyordu.

Yenidoğan servisinin kapısında bir baba olarak nöbet tutarken öğrenmiştim bu durumu...

Aranan kan grubu, benim kan grubumdandı.

Çok heyecanlandım.

"Aynı kan grubundanız; ben kan bağışı yapabilirim" dedim.

Ne var ki, devam eden rahatsızlığım ve kullandığım ilaçlar, karşıma engel olarak çıktı.

Kan bağışı isteğim kabul edilmedi.

Minik yavrunun derdine çare olamadığım için çok üzüldüm.

Vakit, gece yarısını geçmişti; saat 02.30 falandı.

Hastanedeki refakatçilere, görevlilere çağrıda bulunduk.

Ne var ki, B Grubu Rh pozitif kan bulunamadı.

O saatte bebeğin doktoru evinden arandı.

Dr. Adalet hanım, hemşire hanımın çaresizliğini dinledikten sonra şu cümleleri kurdu:

"Üzülmeyin, bir çare buluruz. Benim kan grubum da B Grubu Rh pozitif. Hemen hastaneye geliyorum."

Yanlış okumadınız; bir doktor, minicik bir hastasına kan vermek için gece yarısı o sıcacık yatağından kalkıp hastaneye geliyor.

Kan bağışı yapıyor, o güzel yavruya hayat veriyor.

Doktor Adalet hanım, bir saat içinde hastaneye geldi, kan verdi.

***

İzmir, işte böyle bir şehirdi.

Doktoru bile hastası için kan bağışlardı.

İzmir, kan sıkıntısını en az çeken illerin başında gelirdi.

Şampiyonluk yarışı vardı, bağışçılar arasında...

En çok kan bağışı yapan kahramanların haberleri gazetelerde çıktıkça, bu yarış kızışırdı.

Kızılay'da stoklar ne zaman azalma eğiliminde olsa, bir çağrı yeterdi.

Kan stoku yeniden iyi bir seviyeye getirilirdi.

***

Ya şimdi?

Hayatımızı alt üst eden koronavirüs, kan bağışının da el freni oldu.

Onun yüzünden insanlar kan vermekten kaçındı.

Son bir yıl içinde bağışlar giderek azaldı.

Ve stoklar eridikçe eridi, dip yaptı.

Elde sadece iki günlük ihtiyaca yetecek kadar kan kalınca...

İzmir Türk Kızılayı Bölge Müdürü Dr. Gökay Gök, STK'ları göreve çağırdı.

Ege Toplumsal Düşünce Derneği Başkanı Cem Kavur, 71 STK'yı buluşturdu.

Bu büyük buluşmanın sloganı, "Sensiz Olmaz" idi.

Sonuçta...

80 ünite kadar kan bağışı sağlandı.

Yeter mi? Tabii ki yetmez!

Bu kadar bağış, İzmir'e, İzmirlilere yakışır mı?

Tabii ki yakışmaz!

Öyle ki, geçmişte İzmir'de günde, hiçbir kampanya olmadığı halde 600 ünite kan toplanırdı.

80 ünite kanın adı mı olur?

***

Bu kampanyaya rağmen İzmir'in kan rezervi, yine sıfır noktasında.

Peki bundan sonra ne olacak?

Eller havaya açılmayacak, kan duasına çıkılmayacak elbette.

18 ile 65 yaş arasındaki tüm sağlıklı insanlarımızın kan bağışlamak gibi insani görevi yerine getirmesi beklenecek.

Uzmanların dediğine göre...

Kalp hastası değilse...

Diyabeti yoksa...

Son bir yıl içinde ameliyat geçirmediyse...

Hepatit gibi enfeksiyon hastalıklarını yaşamamışsa...

Herkes kan bağışında bulunabilir.

Hatta, koronavirüse yakalanan birisi, iyileştikten 28 gün sonra kan bağışı yapabiliyor.

***

İzmir, dayanışma konusunda sadece Türkiye'ye değil, dünyaya örnek olmuş bir kentimizdir.

Bu özelliğiyle ne kadar övünsek azdır.

Pandemide, depremde, her felakette bir olduk, birlik olduk; ihtiyaç sahiplerinin imdadına koştuk.

Bugün de ortada gerçekten çok ciddi bir sorun var.

Bu sorunu aşmak için İzmir'in kenetlenmesi, gücünü göstermesi lazım.

Haydi İzmirliler!

İzmir'e kan lazım!

Kan bağışında bulunun, kana ihtiyacı olan insanlara can olun.

Unutmayın.

Kan, bir gün bize de lazım olabilir.