31 Mart 2024 günü yani yüz on gün sonra tekrar sandığa gideceğiz. Seçmenler büyükşehirlerde ilçe, il belediye başkanlarıyla belediye meclis üyelerini seçecekler. Diğer illerde ise belde, ilçe, il belediye başkan ve üyeleriyle birlikte il genel meclislerini de belirleyecekler. 31 Mart’ta sandıktan çıkan sonuçlar sadece yerel değil genel siyaseti de etkileyecek. 14/28 Mayıs 2023 seçimlerinin bir tür rövanşını izleyeceğiz.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan daha önce CHP’ne kaptırdığı İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerini geri almakta ısrarlı. CHP ise bunları korumakla birlikte üstüne yeni iller eklemek istiyor. Üç büyük kentten geri kalan İzmir’de ise siyaset hareketleniyor. AKP adayını henüz belirleyemedi. CHP’nin ise büyükşehir belediyesine tam dokuz aday adayı var. Bunların hangisinin aday sıfatını kazanacağı ise ayrı bir merak konusu. Köşe arkadaşlarım Engin Önen ile Muhittin Akbel bu konuda aydınlatıcı yazılar kaleme aldılar. Çokça tartışılmaya başlanan “İthal aday” konusuna değindiler. Her seçimde gündeme gelen bu mevzu üzerinde ben de düşüncelerimi yazmak gereğini duyuyorum.
İzmir’de her seçim gündeme gelen “İthal aday” tartışmasını biraz açalım. Resmi kayıtlara göre 4 milyon 425 bin 789 olan İzmir toplam nüfusunun sadece 2 milyon 301 bin 721 kişi İzmir doğumlu. Demek ki çeşitli dönemlerde İzmir’e göçen yurttaşların doğduğu değil doyduğu yer bu güzel ve bereketli topraklar. Göçen yurttaşların çocukları da yeni kuşak İzmirlileri oluşturuyor. İzmir gelenleri bağrına basıp onları kısa sürede benimsiyor, özümsüyor. Kısaca bu memlekette evi barkı, işyeri olan ve ömrünün geri kalan kısmını burada yaşayacak insanlar artık İzmirlidirler ve siyasette de söz sahibidirler. Bu konuda tereddüt olduğunu sanmıyorum. Nitekim Bursa Mustafakemalpaşa’dan gelen Burhan Özfatura, Tokat Erbaa kökenli Aziz Kocaoğlu ile Ankara doğumlu Tunç Soyer büyükşehir belediyesi koltuğuna İzmir seçmeninin oylarıyla oturmuşlardır.
Pekiyi “İthal aday” damgalı politikacılar kimlerdir? Seçimlere kadar İzmir’de işi gücü olmayan, bu memleketin suyunu içmeyen, havasını solumayan, parti genel merkezlerinin iradesiyle arzı endam eden (boy gösteren) kişilerdir. Bunların İzmir’e tayini çıkan kaymakam veya validen farkları yoktur. Kaldıkların otelin yerini bile zor bulurlar. Seçim kampanyası bitince onların da işi biter. Kim bilir bir daha ne zaman geleceklerdir.
İzmirliler uygar, hoşgörülü insanlardır. Atatürk’ü sevmek, lâik ve demokratik bir ortamda gönlünce yaşamak onların vazgeçilmez istemidir. Oylarını da bu ölçülere göre kullanırlar. Uzun yıllar onurla görev yaptığım CHP’nin genel merkezleri İzmir’in bu yapısından yararlanarak buraya sık sık “İthal aday” göndermişlerdir. Buradan milletvekili seçilen bu kişiler İzmir’le uyum sağlayamamış, hemhal olamamışlardır. Nitekim 14 Mayıs seçimlerinde İzmir seçmeniyle inatlaşırcasına Taraf gazetesi yazarı bir politikacı hem de liste başına yerleştirilmiştir. Aynı şekilde ikinci bölge liste başı da bir ithal aday olmuştur. Bunlar ara sıralara sığdırılabilecekken hoyratça ve iğreti duran bir rozet gibi birinci sıraya konulmuşlardır. Daha da ilginci partide makam sahibi olanlardan hiç ses çıkmamıştır. Seçmendeki hoşnutsuzluğu yansıtmamış veya yansıtmak istememişlerdir.
İthal adaylara tepki göstermesi gerekirken suskunluğu yeğleyen bazı politikacılar kendileri aday olunca rakiplerine “İthal aday” damgası vuruyorlar. Demokratik bir anlayışla süren adaylık rekabetine gölge düşmemelidir. CHP’li seçmenin beklentisi budur. Büyükşehir aday adaylarını dikkatle inceledim. Hepsi de bu göreve lâyık kişiler. Bu arada “İthal aday” olarak nitelenen Buğra Gökçe’nin özgeçmişine baktım.
1974 doğumlu Buğra Gökçe, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümü mezunu. 2008 yılında ODTÜ’de doktorasını tamamlamış. Şehir Plancıları Odasının Genel Başkanlığını yapmış. Gazi Üniversitesi ve ODTÜ’de öğretim görevlisi olmuş. 2008’de İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Üyesidir. 2009-10 yıllarında da başkanlığına atanmış. 2014 yerel seçimlerinden sonra İzmir Büyükşehir Fen İşleri Daire Başkanı görevine getirilmiş. Daha sonra da Genel Sekreter Yardımcısı olmuş. 2016 Mart’ından 2022 yılına kadar İzmir Büyükşehir Genel Sekreterliğinde bulunmuş. 2022 Haziran ayından sonra İstanbul Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcılığı ve İETT Genel Müdürlüğü görevlerini üstlenmiş.
Buğra Gökçe’yi İzmir Belediyesi Genel Sekreteri iken tanımıştım. Karaburun’dan Kemalpaşa’ya, Kınık’tan Kiraz’a kadar tüm İzmir’i bilen ve çalışkan bir bürokrattı. İzmir’e toplam on iki yıl hizmet eden bir kişiye yapıştırılan “İthal aday” damgası tam bir safsatadan ibaret!
CHP örgütü ve seçmeni aday adayları arasındaki demokratik yarışın diğer partilere örnek olmasını istiyor. Her birine ayrı ayrı başarılar diliyorum.