GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
30 Temmuz 2019 Salı

Işılay Saygın

İsmiyle “müsemma” derler…

O hem ismiyle ve hem de soyadıyla “müsemma” idi.

Hem “Saygılı” ve hem de “Saygın”…Ve hem de “ışıldıyordu”

İzmir’e geldiğimde ilk tanıdığım birkaç kişiden biriydi. Buca Belediye Başkanıydı ve Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı olmak onuru O’na aitti.

Sonra her geçen gün dostluğumuz ve arkadaşlığımız artarak ilerledi. Ve yavaş yavaş efsaneleşmeye başladı. Sadece “siyaset insanı” olarak değil ayın zamanda genç yaşlarda İzmir’in “ablası” da olma yolunda mesafeler katediyordu…

Fikirleri çok netti.

Cumhuriyet sevdalısı, Atatürk hayranı, milliyetçi ve demokrat bir yapı sergiliyordu.

Sonraları ayrı partilerde olsak da temel fikirlerimiz örtüştüğü, yani “omurgada” ittifak ettiğimiz için aramızda hiçbir konu siyasal soruna dönüşmüyordu.

Bir sohbetimizde benim bu “omurgada ittifak” deyimimi çok beğendiğini ve bunun partilerimizin genel prensipleri arasında olması için çalışmamız gerektiğini söylemişti.

Siyasal merdivenleri çıktıkça, sahip olduğu tevazu, yardımseverlik ve yurtseverlik duyguları daha da ilerliyor, partisi ne olursa olsun “hakkı zay” olana elden geldiğince yardıma koşmakta tereddüt etmiyordu.

Nişanda, düğünde, cenazede hep o vardı.

Yardımseverlikte de hiç tereddüt etmiyordu. Sessiz, gösterişten uzak bir hayat tarzı vardı ve hayırseverliğini de bu minval üzere sürdürüyordu. Tantanadan uzak yapıyordu yapacaklarını.

Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi üyesiydi ve yaptığımız etkinliklerin pek çoğuna katılıyordu. Verdiği konferanslar son derece önemliydi… Bilhassa bakanlığı döneminde kadınlarla ilgili yaptığı yasal düzenlemeler her türlü takdirin üstündeydi.

Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı olduğu gibi yine Türkiye’nin ilk kadın Çevre ve Turizm Bakanıydı.

Aynı parti de beraber 20. dönem de TBMM’de görev yaptık. O Bakandı ve ben de Grup Başkanvekiliydim. Bir gün odam geldi ve “Başkanım, TRT’de (O zaman ki TRT) şiddet içeren dizilerle ilgili yayınlar yapılıyor, bu çok iyi bir şey, siz bu konuda gündem dışı bir konuşma yapın ve ben de cevaben söz alıp konuyu iyice gündeme taşıyalım” dedi… “Memnuiyetle Sayın Bakanım” dedim... Ve hazırlandım. Birkaç gün sonra gündem dışı söz aldım ve konuyu TBMM’nin gündemine taşıdıktan sonra Bakanımız söz aldı ve konuyu daha da ayrıntılı dile getirdi… Bu konuşmalar o zamanki TRT’nin yaptığı konu ile ilgili yayınların daha da etkili olmasında rol oynadı…

Yine bir gün Meclis’te, “Başkanım şu tabelalar meselesine bir el atsak. Kızılay yabancı dilden tabelalardan geçilmiyor, ortak bir çalışma yapsak” dedi… “Hay hay…” dedim Ve hazırlıkları tamamladıktan sonra ortak bir metin haline getirdik. . Ne yazık ki, ortam bir türlü uygun hale gelmedi ve tüm gayretlerimize rağmen TBMM gündemine getiremedik.

Bir faninin gelebileceği hemen her yere geldi ve gayretleri ile geldi.

Belirttiğim gibi, Belediye Başkanlığı,

İl Başkanlığı,

Milletvekilliği,

TBMM Divan katipliği,

Bakanlık,

Çok onurlu görevlerde bulundu.

Tanınırlığı sadece İzmir’le kalmadı. Hemen hemen bütün Türkiye tanıdı…

Siyasi hayatta asla hiziplere karışmadı. Hep belli mesafelerde durdu.

“Buca, İzmir ve Türkiye…” dedi.

Şüphesiz yazmakla bitmez. Her halde işin erbabları bir gün siyasette iz bırakanları yazarlarsa Işılay Saygın böyle bir eserde çok önemli bir yer tutacaktır..

Hasılı:

Gök kubbede hoş seda bıraktı…

Ve dün kendisini ebedi aleme uğurladık.

Seni ben de ,tüm dostların da ve ne de İzmir hiç unutmayacaktır..

Allah’ın engin rahmeti üzerine olsun aziz dost, aziz arkadaş…