“Atatürkçü olmayı hakaret sayarım’’
Bu cümleyi gazetede okuyunca kilitlendim kaldım.
Nasıl bir cümledir bu inanın anlayamadım.
Hele böyle bir cümleyi kuran kişinin Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne getirilmesine ise hiç anlam veremedim.
Evet, sizinde anladığınız üzere Prof. Dr. Mümtazer Türköne’den bahsediyorum.
Eskinin ülkücüsü, şimdi ise cemaatin gözbebeği.
Bebek katilini de içine alan genel bir af çıkarılabileceğini öneren siyaset bilimcisi.
Önermekle kalmayıp, Osmanlı’nın isyan bastırırken, elebaşlarını affedip, 'başıbozuk paşası' olarak sürüp, maaş bağladığını hatırlatıp, imralı paşası için de benzer bir formül uygulanmasını gündeme getirerek Öcalan da Bodrum Türkbükü’ne gönderilebilir diyen zatı muhterem.
Toplumlarda, radikal kararları yumuşak geçişle sağlamak üzere görev alan, her devrin adamı olan kişiler vardır.
Onlar önce tepkiyi yumuşatırlar sonra arkadan gelen, esas olanı yani asıl söylenecek olanı söyler.
Bir de bu öncüler lafı öyle güzel dolandırırlar ki, sen daha ne olup bittiğini anlayana kadar, at alınıp Üsküdar çoktan geçilmiştir.
Hatırlayalım, ne demiş Sayın Türköne ;
Atatürk süper de Atatürkçülük berbatmış’’
Peh peh! '
Ortada kuyu var yandan geç tarzından kısaca.
Bilmem bilir misiniz?
Direk kaynayan suya atarsanız, tepkiyle zıplar kurbağa.
Ama kurbağanın içindeki kazanın altını yavaş yavaş ısıtırsanız, kurbağa alışır kaynamaya başlayan suya.
Kurbağa misali yani… yavaş yavaş
Müsaadenizle bende buradan İzmir’de AKP’nin düzenlediği bir panelde Atatürk’e bu adam diyen Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Atilla Yayla’ya destek çıkan Mümtazer Türköne’ye birkaç çift kelam etmek isterim.
Yüzyıllarca padişahlık ile yönetilmiş bir halkı şahlandırıp,
Batı karşısında ezilmiş, kendi benliğini kaybetmiş, dinen sömürülmüş bir halkı cesaretlendiren, özgüvenini geri veren,
Zekâsı ve ileri görüşlülüğü sayesinde zaferler kazandırıp TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ günümüze getirmiş büyük insandır MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.
Atatürkçülük ise sağlam bir ideoloji olup, bu günkü Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturmaktadır.
Atatürkçü olmak demekse
Zeki olmanın yanı sıra çalışkan olmaktır, her zaman doğru olmaktır.
Bir orada bir burada olmamaktır,
Sınıfsız, kaynaşmış bir kitle olmanın farkına varmaktır.
Emperyalizme ve kapitalizme karşı koymaktır.
Tehlikenin farkında olmaktır
Kısaca,
İliğine kadar Türkiye’yi sevmek,
Türkiye Cumhuriyeti’ni gerçekten seven herkesi sevmektir.