Cumhuriyet Türkiyesi…
Teleferik ile yarım asır önce tanıştı…
Bursa’da hizmete girdi…
Uludağ’a çıkışı kolaylaştırdı; bir nevi turistik araç oldu…
O zamana kadar…
Teleferiği hep filmlerde gördü bu millet…
***
Ne ilginçtir ki…
Bursa Teleferiği’nin hizmete girdiği tarihlerde…
İzmir’de yeni bir ilçe doğuyordu…
Balçova Belediyesi’nin kurucu başkanı Ercüment Uysal’dı…
1963’te koltuğa oturdu, rahmetli…
Körfez’i kuşbakışı gören ilçesine hayrandı…
Belediye olmadan önce “köy” olarak anılan memleketine…
Kalıcı bir “eser” bırakmak istiyordu…
Romanya’nın Braşov kentinde gördüğü teleferiği unutamıyordu…
Balçova’ya teleferik yapmaya karar verdi…
Önce Bursa Teleferiği’ni inceledi…
Ardından bir Alman firması ile el sıkıştı…
Tarih; 18 Temmuz 1972…
Balçova Teleferiği…
Yeşiloğlu Tepesi ile Dededağı zirvesi arasında inşa edilecek…
Teleferik 695 bin Alman Markı’na mal olacaktı…
(1 Mark o sırada yaklaşık 3 TL.’ydi… Para bakar mısınız?)
İzmir’de “kıskançlar” hep çelme takmaya bayılır ya…
O zaman da bunlar yaşandı…
“Ercüment Başkan bunu yapamaz” dediler…
Başkan Uysal, geçe teleferik inşaatında yattı…
Deneme seferleri filan derken…
Balçova Teleferiği…
24 Mart 1974’te resmen hizmete girdi…
Hala tıkır çalışıyor…
Tabii, bir keç kez elden geçti; yenilendi…
Bugün…
Teleferiğin içinden İzmir’in seyrine doyum olmuyor…
***
Aradan uzun yıllar geçti…
Bu süre içinde Türkiye’nin dört bir yanından…
Teleferik için Balçova’ya resmen akın oldu…
Herkes eşine-dostuna Balçova Teleferiğini anlatıyordu…
***
Bundan 15 yıl kadar önce…
Asırlık İzmir Ticaret Odası’nın çeyrek asırlık başkanı…
Ekrem Demirtaş…
İlginç bir fikir attı ortaya…
O sırada takvimler 2005 yılının Mayıs’ını gösteriyordu…
Yılların işadamı Demirtaş…
İzmir Ticaret Odası yönetimi olarak…
Kent turizmini canlandırmak amacıyla…
Kadifiekale ile Agora arasına…
Teleferik hattı kuracaklarını açıkladı…
Projeyi çizdirmişti bile…
Sonra gönlünden geçenleri seslendirdi:
“Büyükşehir Belediyesi'nin bize göstereceği yere teleferiğin ayaklarını dikeceğiz… İki milyon Euro’ya mal olacak projeyi yedi ayda hizmete açacağız… Amacımız; Kemeraltı, Kadifekale ve Agora ile üç milyon turisti İzmir'e çekerek dünya kenti olmak…”
O tarihlerde…
“1 Euro, 1.5 TL.’ydi…”
Demirtaş’a göre…
Kent merkezinden Kadifekale’ye çıkmak yarım saati buluyordu…
Kuş uçuşu 750 metrelik mesafe…
Bir anda “5 dakika”ya inecekti!
Saatte 1000 yolcu taşınacaktı…
İzmirli kendi arasında tartışmaya başladı…
Her kafadan bir ses çıktı…
“Turistler Kadifekale’ye çıkarken, aşağıdaki gecekonduları mı seyredecek?” diyenler bile oldu…
Sonunda…
Demirtaş da bıktı…
Kadifekale’ye teleferik…
Bir rüya olarak kaldı…
***
Sonra o proje bir kez daha gündeme geldi…
Yıl; 2014’tü…
Binali Yıldırım, İzmir’in “Büyük Başkanlığı” için aday olmuştu…
Ekrem Bey, teleferiği Binali Bey’e hatırlattı…
“İzmir halkında Kadifekale'ye çıkılmaz düşüncesi var... Bunu değiştirmemiz gerekir…” dedi…
Hatta…
İTO Başkanı olarak…
Agora-Kadifekale Teleferiği’nden söz ederken…
Yıldırım’a açık destek verdi…
“Umarız siz kazanırsınız, bu yarıştan galip çıkarsınız” deyiverdi…
Bu son oldu…
Bi’daha…
Ne Ekrem demirtaş…
Ne de bi’başkası…
Kadifekale Teleferiği’nden söz etmedi…
Ne zamana kadar?
19 Mart 2019’a kadar…
***
Tunç Soyer, o gün “3. Cemre” tanıtımındaydı…
Şöyle dedi:
“İzmir örneği Türkiye’ye yayılacak... Anıtlar Kurulu ile sorunu aşarsak Agora’daki katlı otoparktan Kadifekale’ye teleferik kuracağız... Bütçe, proje hazır... Kadifekale’yi, yeniden turizm cazibesi haline getireceğiz… Bunları esnafla el ele yapacağız…”
Hepimiz dinledik, ama unutuverdik…
Ama…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı unutmamıştı…
Bi’kez daha hatırlattı…
Ne zaman?
Geçtiğimiz Cumartesi…
Kadifekale’den başlattığı “temizlik” harekatında…
Ne dedi?
Şöyle dedi:
“Çankaya’da bulunan tarihi Agora’nın yanındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait katlı otoparkı yıkacağız ve o bölgeden Kadifekale’ye kadar teleferik projesini hayata geçireceğiz… Bizi en çok zorlayacak olan kurum Anıtlar Kurulu... Bu anlamda da tüm İzmirliler’den bu yanımızda durmalarını ve projeye destek vermelerini istiyoruz…”
Bu sözler…
Bir kararlılığın göstergesidir…
***
Bitiriyoruz…
İzmir bir pırlantadır…
Üzerindeki toprağı kaldırdıkça…
Güzellikler bir bir ortaya çıkar…
İşte; Agora…
İşte; Antik Efes…
İşte; dünyanın en büyük açık hava çarşısı Kemeraltı…
Belki, az-biraz geç kaldık…
İzmir’in ikinci teleferiği için…
Ama Tunç Başkan karalı…
O da olmalı…
Aşağıya baktığımızda…
Belli bir süre gecekonduları görsek bile…
Onu da hallederiz…
Yeter ki, isteyelim…
Her şeyi başarırız…
55 yıl önce bu kadim kentti teleferikle tanıştırdıysak…
İkincisi neden olmasın?
Nokta!
Sonsöz: “Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir… / Hz. Mevlana…”