Dosyanın içeriğini bilmiyorum.
Bu sebeple de hem “hüküm” mercii olmadığım ve hem de içeriğini bilmediğim bir dosya ile ilgili yorumda bulunmam.
Ancak:
Hukuk kavramı üzerinde birkaç söz söylemek isterim…
Aslında “hukuk” ile ilgili bu kaçıncı yazım ben de bilmiyorum…
Veya kaç konferans verdim, hatırlamıyorum…
Çünkü:
Hukuk hayıttır, hayatın ta kendisidir…
***
Basından takip edebildiğim kadarı ile:
Bir generalle ilgili ilk mahkeme mahkumiyet kararı veriyor.
Karar temyiz ediliyor.
Karar bozuluyor, beraat ve tahliye kararı veriliyor.
Bu kez itiraz üzerine bir başka mahkeme tutuklama kararı veriyor.
Esas ilginç tablo bundan sonra başlıyor.
Beraat ve tahliye kararı veren mahkemenin hakimleri ile ilgili HSK tarafından hem soruşturma başlatılıyor ve hem de mahkemenin başkan ve üyeleri başka illere ve görevlere tayin ediliyorlar…
Bir başka ilginç gelişme de bundan sonra oluyor…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı olup bitenlerle ilgili yorumlarda bulunuyor…
Şimdi öncelikle şu sorulara cevap bulmak gerekir…
***
Gelişen olaylar karşısında, hukuk bu olayın neresinde veya biz hukukun neresindeyiz?
Tahliye ve beraat kararı veren mahkeme, bu konular da “ehil” değildi ise, bu dosyadan önce de mutlaka kararlar vermiştir ki; o kararlar ne olacaktır?
Soruları şüphesiz çoğaltmak mümkündür…
***
Esas mesele şudur:
Yargı bağımsızlığı,
Yargıç teminatı,
Kuvvetler ayrılığı,
Yargının tarafsızlığı gibi temel ilkeler…
İnsanoğlunun uzun ve çok zorlu mücadeleleri sonucu elde ettiği haklardır. Bunlar bir ülkede “insanca yaşama”nın temel şartlarıdır…
Ne ekonomi
Ne dış politika,
Ne siyasal gelişmeler,
Ne sosyal gelişmeler
Ve ne de diğerleri yukarda saydığım “ilkeler”in önüne geçemez, geçmemelidir…
***
Yazının başında belirttiğim gibi, içeriğini bilmediğim bir dosya ile ilgili ne “hüküm” veriyorum ve ne de “yorum”da bulunuyorum. Yaptığım şey ortaya çıkan “tablo” ile ilgili ilkeler bazında mukayesede bulunmaktır…
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, hocalarım ne öğretti ise ve ondan sonra da ben bunlara ne ekledimse, şimdi de ve bundan sonra da onları savunmaya devam edeceğim…
Bu sebeple hep “hukuk” diyorum…