GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
19 Ekim 2020 Pazartesi

Hey dönerci...

Hatırlarsınız...

Pazar günlerinin değişmez keyfi “Kovboy Filmleri” vardı eskiden.

Türkiye’nin masum yıllarıydı.

Baba koltukta elinde gazete, çocuklar yerde oyuncaklarıyla, anne örgüsüyle maaile izlenirdi.

O filmlerin unutamadığımız sahnelerinden birinde...

Dumanlı, loş ışıklı barın tahta kapısı itilerek açılır...

Çizmesinin mahmuzları gıcırdayan kovboy barmene yaklaşırdı.

Günün yorgunluğuyla bütün dikkatini elindeki bardağı kurulamaya vermiş barmen...

Ahşap zemini eze eze yürüyen kovboy ve deri çizmelerinin...

Mahmuzlarından yayılan kibirli çıngırtıya pek kulak asmazdı.

Başını kaldırmadan işine devam eder, kovboya aldırış etmezdi.

Ne kovboylar geldi geçti böyle önümden diye düşünürdü belki de...

Hancı yolcu misali; onu bilmiyoruz.

***

Gıcırtılı mahmuzlarıyla barın önünde duran kovboy...

Heybetine aldırış etmeyen bıkkın barmene sinirle seslenirdi.

“Hey Barmen...”

Barmenin aldırmaz tavrına daha da sinirlenerek, silahına asılıp birkaç şişe viskiyi kurşunladığı...

Camlara, etrafa rastgele ateş ettiği olurdu...

Eski Türkiye yıllarında bu kibirli kovboyları tanıdık, iyi biliyoruz.

Çizmelerinin mahmuz sesine kulaklarımız çok aşina.

Yeni Türkiye’de, kovboylar da yeni artık.

Atların yerini kapının önündeki Mercedesler aldı.

Şapka yok belki ama kara güneş gözlükleri var.

Boyunlarda kirli fular yerine kravat, ayakkabılar cilalı makosen.

Kirli sakal yerine, badem bıyık.

***

Dün mesela günlerden yine Pazar...

TV’de haberler vardı ama...

Western klasiklerinden “İyi Kötü Çirkin” filmini izliyorum sandım.

Denizli’de çarşıda denetim yapan Vali Bey, esnafın tezgahına doğru yaklaşıyor.

“Dönerci...” diye sesleniyor.

Sıcak döner ateşinin önünde ağzında siyah maskeyle kan ter içinde çalışan...

Hayatından bezmiş döner ustasına sesleniyor, “Hey Dönerci...”

Dönerci umursamaz, dönerci bıkkın, dönerci gururlu...

Muhtemel evvelden tanıyor böyle üstten seslenenleri.

Sıcağın önünde kestiği dönerden kafayı şöyle bir kaldırıp...

Belki de içinden “la havle” çekip dönerini kesmeye devam ediyor.

Hem ilgilenmiyor lacivert takım elbiseli adamla...

Hem de tanımıyor kendisine “Dönerci...” diye seslenen Valiyi.

Kızgın tezgaha dönüp, dönerini kesmeye devam ediyor.

***

Erol Evgin'in “İşte o an bir fırtına kopar, sanki yer yerinden oynar” şarkısındaki gibi...

Aldırış edilmeyen Vali Beyin, alıngan öfkesini izliyoruz ekranda.

Kendisini takmayan dönerciye, eldiven takmama cezası veriyor.

Patronu kim buranın diye soruyor, öfkeyle işletmeye ceza yazılmasını, kapatılmasını istiyor.

“Muhteşem Yüzyıl”daki sahneler geliyor gözümün önüne...

“Tez vurun kellesini...” tonundaki haykırışlar kulaklarda.

***

Allah’tan Osmanlı döneminde değiliz de...

Sosyal medyada gün içinde hızla yükselen büyük tepki üzerine...

Vali Bey, yaklaşımı üslubu ve ifadesinin gönül kırıcılığından ötürü özür açıklaması yapıyor.

Bense bir yandan dönerci ustasını, bir yandan barmeni, bir yandan Valiyi düşünüyorum...

Filmdeki iyi, kötü, çirkin kim diye anlamaya çalışıyorum.