GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
30 Ocak 2019 Çarşamba

Hastalar ve ilaç sektörü

Bu günlerde herkes grip. Çok salgın. Herkesin elinde bir mendil, kırıklık, öksürük, bazıları da yatak döşek evde. Doktor, eczane arası gidip geliyorlar. Bir süre önce çok sevdiğim eczacı bir arkadaşımdan bir mesaj aldım, kendim hasta olmadığım ve ilaç aramadığım için dikkatle okumadım. Sonra, ben de grip olunca, doktorun yazdığı uzun reçetenin çoğunu birçok eczanede bulamayınca yazıyı tekrar okudum. Aşağıda sizlerle paylaşıyorum:

“Sevgili Hastalar. Evet, bazı ilaçları eczanelerde bulamıyorsunuz! Şu soğuklarda eczane eczane geziyorsunuz ama yine de bulamıyorsunuz. Bazılarınız pes ediyor, bazılarınız ağlayacak kadar doluyor ama faydası olmuyor. Bizler de sizlerin bu halleriniz karşısındaki çaresizliğimizden mahcup oluyoruz. İlacı bulamamanızın 2 nedeni var;

  1. Sağlık Bakanlığı Euro kurunu 2,79 TL üzerinden hesaplayarak ithal firmalara fiyat veriyor. İthal firmalar da artık ülkemize ilaç vermeye hevesli değiller. Birçoğu ilaçlarını pasife aldı veya da vermiyorlar.
  2. 1 kilo salçanın 3 katı, 1 kilo sebzenin 4 katı, yakıtın 2 katı zamlandığı ülkemizde, zam gelmeyen tek sektör İLAÇ. Hatta tam aksine, 18 Aralık’ta yüzlerce kalem ilacın fiyatı astronomik oranlarda düştü. Bu nedenle yerli firmalar da artık ilaç üretmiyorlar. İlaç üretmemenin cezası olduğu için, üretimi yavaşlatıyorlar, ihtiyacı karşılamıyor. İthal ve yerli firmalar personel çıkarma, masrafları kısma, vb birçok önlem alıyorlar; yine de bu enflasyon, bu kur oranları, bu vergiler, bu masraflar karşısında çaresiz kalıyorlar. Yabancılar ülkeye hiç ilaç vermeyip, yerliler de üretimi yavaşlatınca, mağdur olan yine halkımız, hastalarımız oluyor.

Eczane kalfası, ilaç mümessili, eczacı vs işsizler ordusuna ekleniyor. Hastalar ilacını bulamıyor. Tedavi ve muayene masrafları artıyor. Ülkece zor günler geçirdiğimiz zor günlerde lütfen ilacınızı bulamıyorsunuz diye ya da ilaç farkları çok diye eczacınıza kızmayınız.”Yazı burada bitiyor. Bu yazı Eczacılar Odası tarafından mı yazıldı bilmiyorum, altında bir isim belirtilmiyor ama konuyu netlikle anlatıyor.

Eczacı arkadaşım yukarıdaki bilgilerden ayrıca ülke sağlık politikası olarak fazla ilaç satışının reçetesiz ilaç satışını azaltarak kontrol altına alınmaya başlandığını açıkladı.Reçete bile olsa, ben kendi tecrübemle Türkiye’de doktorların çok antibiyotik ve ilaç yazdığını yaşayan biriyim.Örneğin benim doktorumun bana yazdığı ilaçların çok olduğunu çok okuyan bir kişi olduğum için fark eder ve yarısını genelde almam, kullanmam. Neden bu kadar ilaç yazar? Sadece kendi alanında beni iyi etmek ve o ağır ilaç yüklemesinin bedenime vereceği diğer zararları önemsemediği için mi acaba?

Dünyada antibiyotik direnci başladığı, bakterilerin mutasyona uğradığı ve birçok antibiyotiğin artık bu nedenle işe yaramadığı bu günlerde BBC’nin gündeminde. Örneğin bu akşam bu konuda TV’de bir program var. Türkiye’de antibiyotik kullanımı İngiltere’nin çok üzerinde. Bu açıdan Sağlık bakanlığının politikasını anlayabiliyorum. Ayrıca, ilaç firmalarının doktorları ücretsiz yurt dışı seyahatlere, konferanslara gönderdiği de toplumumuzda bilinen bir şey. Doktorun yazdığı ilaca, kullandığı malzemeye, yani ilaç firmasına kazandırdığı paraya göre bu seyahatlere gitme sıklığı belirleniyor.

Kısacası, insan sağlığının bile paraya endekslendiği acımasız bir dünya oldu dünyamız…