Gül cezası

İnsana göre değişir de,
Genelde idealistlerin sayısı azdır.
Kendini idealist görenler... gösterenler
çoktur da,
Artık, ne demek lazımsa onlara ?

Hele de ,
Gürcü Ressam, Niko Pirosmani’den söz edersek ;
Pirosmani... yoksul bir köylünün çocuğu olarak, 1862 de doğdu.
Küçük yaşlardan itibaren, yetim ve öksüz büyüdü.
Daha 8 yaşındayken geldiği Tiflis’te çobanlık da yaptı, trencilik de.

Çobanlıkta... rastladığı gezgin ressamlardan, ressamlığı öğrendi.
Hayvanların ve garsonların... resmini yapmayı sevdi.
Ekmek boya şarap karşılığında, resim de yaptı.
Tuval bulamazsa... siyah muşambaya resim de çizdi.
Resim satın almak isteyenlere
“ ne istersen ver “ dedi.
Pazarda fakirlere... para da verdi !

***

Pirosmani bir kara sevdaya... tutuldu !
Margarita... siyah saçlı,karagözlü
beyaz tenli, zarif ve çekici bir Fransız kadınıydı.
Onunla tanıştı 1905 de.
Hemen aşık oldu...
Hani... ABD’deki Syracuse
Üniversitesinden,
Prof.Dr. Stephanie Ortigue ,
Yakın zamanda tespit etmişti ya :
İnsan , saniyenin beşte biri kadar sürede... aşık olurdu.
İşte öyle bir şey... yani !

Kırmızı Değirmen... anlamındaki
Moulin Rouge ( Mulen Ruj ), Paris’in Pigalle bölgesinde dünyaca ünlü bir Kabare idi.
Çok pahalıydı. Ancak şöyle bir başımızı uzatabilmiştik... kapısından !
Sinemanın çıkmasıyla... Kabare ekonomik krize girmiş,
Tensel de olsa... bazı çalışanlarını çıkarmıştı.
Margarita... bunlardan biriydi.

İşten çıkınca Tiflis’e gelmişti.
Bir doğum günüydü...
Pirosmani tüm tuvallerini... sattı.
Hepsini güle yatırdı.
Tiflis’te ve çevredeki gülleri satın aldı.
Şarkılarda bu... bir milyon gül oldu !
At arabalarıyla, sabah otelinin önüne götürdü.

Bizim Suzan Yakar’ın söylediği
Hani... “Mahmur Bakışlı Dilberim”
Şarkısı varya...!

Mahmut bakışlı dilberim
Seni ben candan severim
Gece gündüz hayalinle
İnan ki mecnun gezerim.
...
Margarita için yazmıştı sanki ,
Pirosmani adına... Zeki Duygulu !

Neyse, otelin önüne dönelim...

Margarita da... mahmur gözlerle
güllerle dolu arabalara baktı baktı... şok oldu !
Yanağına... zarif bir öpücük kondurdu.
Ertesi gün... yok oldu.
Pirosmani, deli divane oldu.
O’nu aradı aradı... sır oldu.
Bu öpücük... ilk ve son oldu !

Pirosmani beş parasız kaldı.
Evsiz ve yalnız kaldı.
Bodrum katlarında yada merdiven altlarında... kaldı.
Unutulmuştu.
Kendi deyimiyle ‘Bahtına hayatın mutsuz dakikaları ‘ düşmüştü.
Hastalandı... 1918 de öldü !

***

Resimlerinde...
Duyarlılık vardı. İçtenlik vardı.
Naiflik vardı.Yalındı, sahiciydi.
Hemen okunurdu.

Bir Halk Ressamı oldu.
Halkı gibi yoksul öldü.
Ama... Banknotlarda resmi oldu !
Ama... Bir tablosu 1.600 bin Dolar oldu !
Ama... Picasso’nun en sevdiği ressam oldu !

Öldü... Oldu