Bu fotoğraf ilk yarıda Göztepe'nin Gençlerbirliği'ni yendiği 3-2'lik maçtan bir kare.
Uçurum çok derin.
Göztepe'de bir şeyler yolunda gitmiyor.
Başkent’te umutlar ilk 5 iken 90 dakika bitiminde tam bir bozgun vardı. Pozisyon bulmak bir yana rakip kaleye atılan tek şut dahi yok.
Göztepe’nin toparlanabilmesi için galibiyete gereksinimi var. Ancak takım o galibiyeti alacak gereksinimde oynamıyor.
Ne Kadu, Castro ve Beto’nun yokluğu ne de Traore’nin yediği kırmızı kart bahane olamaz. Takım o kadar umutsuzdu ki Tamer Hoca, kulübede belki oyunu ateşleyecek tek isim olan Halil’i dahi oyuna sürme gereği duymadı.
Kilometrelerce yol kat edip maça gelen taraftarlar dahi Ankara soğuğunda dondu, kaldı.
Tek kelimeyle yılın en kötü futboluydu!
**
Göztepe, ikinci yarının başından itibaren basit goller yiyor. Alan paylaşımı allak bullak. İleri çıkışlarda ve final paslarda özgüven kaybı ve gerileme var. Demba Ba iyi niyetli ama hazır değil.
Ve en fazlası takımı ateşleyen ve ruh veren Jahovic gibi bir oyuncunun eksiliği…
Göztepe, son 3 sezondur ikinci yarıda yaptığı bankörlüğe kaldığı yerden devam ediyor. Karamsar olmak için söylemiyorum. Ancak 1. Lig’de değil Süper Lig’de isen bu bonkörlük tatsız ve kötü sonuçlara yol açabilir. Lig, her geçen hafta daha fazla sertleşiyor.
Herkesin herkesi yenebildiği ligde Göztepe’nin karamsarlığa düşmeden mutlaka kendine gelmesi gerekiyor. Göztepe’de her zamankinden fazla birlik ve beraberlik şart. Bu maçtan çıkarılacak dersler ve taraftarın itici gücü ile haftaya Sivasspor’dan alınacak 3 puan Göztepe için iyi bir başlangıç olacaktır.