GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
4 Temmuz 2019 Perşembe

Gölgede 39 C derece!

İzmir son 30 yılın en sıcak Haziran ayını yaşadıktan sonra şimdi de çok sıcak Temmuz günlerini yaşıyor. Bu yazıyı yazdığım 4 Temmuz 2019 saat 11.30’da hava sıcaklığı gölgede 37 C derece… Resmi kayıtlara göre bir saat sonra 39 derece olacak. Öğleden sonra otomobillerin göstergelerinde 42-43 C dereceleri görürsem şaşırmam.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Araştırma Dairesi tarafından yapılan bir çalışmada günlük en yüksek sıcaklıkta normalden 5 C derece daha sıcak değerlerin 5 gün devam etmesi durumu sıcak dalgası olarak tanımlanmış ve bütün Türkiye'de 1971 ile 2016 yılları arasında toplam sıcak dalgası sayısının arttığı bulunmuş. Aynı çalışmaya göre iklim krizi nedeniyle sıcak dalgası yaşayan gün sayısının 2013-2098 arasındaki senaryoya göre yılda ortalama 42 gün (20-110 gün arasında) artacağı ön görülüyor.

Ömrünü İzmir’de geçirmiş; 30 yaşına kadar da klima nedir bilmez bir insan olarak gelecek için kaygılarım artıyor…

Önümüzdeki aylarda ve yıllarda daha uzun ve daha aşırı sıcaklık dalgalarına maruz kalabiliriz. Acil servislerde sıcaklığa bağlı hastalıklarda başvuru patlamış durumda.

Kuraklık ve aşırı sıcaklarla yaşamayı öğrenmemiz şart. Her yer sıcak ama İzmir çevredeki bölgelerden daha sıcak. Nedeni basit: İzmir’e son dönemde adeta saldıran müteahhit tayfası tarafından doğanın değiştirilmesi, toprağın ısıyı emen betonla kaplanması.

Bir yandan da küresel ısınma… Şehir Plancısı dostlarla konuşuyoruz, “Kentin yoğun bir şekilde inşa edilmiş bölgeleri diğer alanlarla kıyasla 4- 5 ve hatta 10 dereceye kadar daha sıcak oluyor” diyorlar yıllardır ama dinleyen kim?

İzmir’in önemli problemlerinden biri de temiz hava ve İmbat rüzgârının da kent içinde artık özgürce hareket edemiyor olması. Malum çin seddi gibi yapılar İmbat’ın da önünü kesiyor…

SlowFood’un bu konudaki önerileri net: Daha çok Balkon Bahçesi, daha çok Çatı Bahçesi...Çimentoyla kaplı çatılar, güneş parladığında çok sıcak oluyor. Farklı bitkilerin olduğu renkli bir çatı bahçe ise doğal serinlik yaratıyor. Neredeyse hiç su gerektirmeyen bitkiler, nane, adaçayı, soğan, sarımsak ekilerek çatılarda daha fazla yeşil alanlar yaratmak mümkün.

Küresel ısınma arttıkça kentleri serin tutmak için gerekli doğal metotların daha da önemli hale geldiğini görüyoruz.

Diğer pek çok kentte olduğu gibi İzmir’in nüfusu da artıyor. Göç ve kırsal bölgelerdeki işsizlik bunun başlıca nedenleri… Bütün belediyelerin ağaç seferberliği başlatmaları, emekli memurların denizi göremiyoruz diye ağaç kestirmelerini engellemeleri de gerekiyor