GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
10 Mayıs 2020 Pazar

Feraset, cesaret, feragat…

Anneler Günü kutlu olsun… Ne güzel bahar ayları yaşıyoruz. Havamız her zamankinden daha temiz.

Doğa kendisini sürekli yeniler; bahar bunun en değerli sembolü. “Düne ait ne varsa dünle gitti cancağızım artık yeni şeyler söylemek lazım” sözlerini de bahar ayları neredeyse her gün doğruluyor…

Doğanın bize öğrettiklerinin başında kendini yenilemenin temel şartı, kendini sorgulamayı bilmekten geçtiği geliyor. Dünyayı yenilemenin koşulu da dünyayı sorgulamaktan. Yani hepimizin biraz daha eski deyimle “feraset” sahibi, dünyayı anlamaya sezmeye çalışmamız gerek…

Aklı başında bireyler olarak şu Covid-19 sürecini doğru sorgulayamazsak bence dünyayı da yenilemek pek kolay olmayacak.

Şu bahar günlerinde evde kalmak kolay değil. Gündelik koşuşturmaya ve sosyalleşmeye yatkın insanlık için bu uyulması en zor kurallardan biri haline gelmiş durumda… Ama dünyanın sonu da değil… Biraz daha feragat etmemiz şart.  Yarından itibaren daha dikkatli olmamız gereken günler başlıyor. Her gün açıklanan rakamlar çok iyi ama bunlar bizim “çok cesur olmamızı gerektirmiyor”

Bilim Akademisi Onursal Üyesi Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ve HBT Dergi’de her hafta yazılarını okuduğum değerli kardeşim Tanol Türkoğlu işin felsefesini kendi açılarından değerlendiler.

Felsefe deyince aklıma gelen ilk isim olan Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, hepimizi cesur olmaya ama dikkatli davranmaya davet etti..

İoanna Kuçuradi’nin pandemi konusundaki değerlendirmeleri, Akademinin yayın platformu sarkac.org’un instagram hesabından yayınlandı.

Kuçuradi, koronavirüs üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:

“Cesaret nedir, bilir misiniz? Ben cesaretin ne olduğunu Aristoteles’ten öğrendim; ‘Cesaret, hiçbir şeyden korkmamak değildir; neden / nelerden korkulacağını, nelerden korkulmayacağını bilmektir’ demişti 23-24 yüzyıl önce.

Covid-19’un bulaşması korkulacak bir şeydir. Yaşadığımız şu zor dönemde bunu bilmek ve ona göre davranmaktır cesur olmak. Şu anda virüsün kendimize ve başkalarına bulaşmasından korkmak ve telâşa kapılmadan, paniğe kapılmadan doktorların dediklerini dikkatle yapmaktır. Bu yapmamız gerekenlerin başında -işimiz sokağa çıkmayı gerektirmiyorsa ya da çalışmıyorsak- evden çıkmamak ve evdeyken de doktorlarımızın diğer dediklerini yapmak gelir. Evimizde de boş zamanımız varsa ya da boş zamanımız kalıyorsa kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız.”

***

“Teknolojide felsefe veya ideoloji mevcut değildir” diyen Tanol Türkoğlu “Teknoloji insanın en büyük trajedisine karşı şimdiye dek geliştirmiş olduğu en büyük savunma mekanizmasıdır. Nedir o trajedi? Öleceğimizi biliyor olarak, yaşamaya mahkum edilmiş olmamız. Sanayi toplumuna kadar insanı ölüme yaklaştıran temel altyapı doğa idi. İnsan teknoloji ile bu riski kendisinden uzaklaştırdı. Ama tümden ortadan kaldıramadı” diyerek trajedimizi ortaya koydu…

Türkoğlu içinden geçmekte olduğumuz süreci de ne güzel anlattı: İnsan vücudunu deforme olmaktan, eskimekten, yaşlanmaktan, yok olmaktan kurtarmaya çalışacak teknolojilerin geliştirilmesi ise içsel tehdide karşı yapılan yatırım. Bellidir ki süreçte ortaya çıkan tali problemler de söz konusu. Yapının yan etkileri. Bunlarla da ilgilenmek gerek. Bugün global sorun olarak işaret edilen şeylerin pek çoğu aslında bu yan etkiler. İklim, GDO, aşırı nüfus, yalnızlık, sosyal medya vb.

***

Evet efendim şimdi feraset, cesaret ve feragat günleri…