Ama önce… Benim için çok değerli, çok içten, çok özel ve çok Can’dan birini kaybetmenin hüznü üzerimizde… Ege Telgraf Gazetesi Genel Koordinatörü, Genel Yayın Yönetmeni Aylin Süphandağlı’nın muhterem eşi Can Süphandağlı ağabeyimizi ne yazık ki Hakk’a uğurladık. Bu acı kolay geçeceğe benzemiyor. Başta ablam Aylin Süphandağlı’ya, değerli kızı Aycan Pazarlı’ya, tüm Ege Telgraf ailesine-ailemize, İzmir basın camiasına ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Allah mekânını cennet eylesin. Dualarımız hep onunla olacak.
***
Elimde hepimizin okumak için çok ama çok geç kaldığı bir Zübeyir Kındıra kitabı var; FETHULLAH’ın COPLARI…
Kitabın birinci baskısı 16 yıl önce yapılmış… Aradan on altı koca sene; 5.840 gün, artakalan altı saatleri de eklersek 5.844 gün boşa geçirmiş bir ülkeyiz…
Keşke daha önce okusaydık, keşke gözümüzü açsaydık ve keşke izin vermeseydik diyeceğimiz o kadar çok şey var ki… Tabii ki son pişmanlık yılları heba olanları, FETÖ ihanetinin yok ettiği hayatları, şehitlerimizi ve uğradığımız zararları geri getirmiyor.
Fakat bundan sonra izin verilmeyeceğini de iyi biliyor, başta devletimiz ve ilgili kuruluşlarımız olmak üzere hepimizin uyanık olmamız gerektiğini düşünüyoruz.
İşte Zübeyir Kındıra da hiç uyumayanlardan biri… Senin ve benim için; devletimiz ve geleceğimiz için idrakini ve aklını yoran biri…
Polis Koleji’nde okuduğu yıllarda her şeyin en yakın tanığı…
Düşünsenize FETÖ’yü yıllar öncesinde tespit edip tabir-i caizse inlerine girip deşifre etmek ne kadar önemli bir adımdı.
İsim isim, mekan mekan
Mağdur Polis-Gazeteci Zübeyir Kındıra’nın elimdeki kitabı FETULLAH’ın COPLARI, vahşi terör örgütü FETÖ’nün gerçeklerini anlatıyor. Hem de isim isim, mekan mekan…
Son baskıda kitaba yeni bilgi ve belgeler de eklenmiş…
Müthiş bir yakın tarih belgeseli diyebilirim FETTULLAH’ın COPLARI için… Keşke belgeseli çekilse diye de düşünüp buradan teklif ediyorum… Çünkü FETÖ’nün iç yüzü kitaptaki kadar televizyonlarda net olarak ortaya konamadı.
Kındıra, kitabında FETÖ’yü tarif ederken müthiş bir yorum yapıyor, hem müthiş hem de dehşet verici! Anlayamadığımız ve normal bakış açımızla da hiçbir zaman anlayamayacağımız bir gerçek bu tarifte yatıyor…
“Birkaç körden bir fili tanımlamaları istenmiş. Bunun için bir fil getirilmiş. Körler sırayla file dokunmuş. Kimi hortumuna, kimi kulağına, kimi bacağına, kimi gövdesine dokunabilmiş. Sonuçta hepsi fili, ayrı bir biçimde dokunduğu organının büyüklüğüne ve biçimine göre tanımlamış. Fethullah Gülen örgütlenmesinin tanımlanması da böyledir”…
Korkutucu!
Ne olduğunu, nasıl olduğunu ve ne yapacağını bilmediğimiz bir düşmanla karşı karşıyayız…
Devletin ve Hükümetin örgüt mensuplarına karşı yürüttüğü operasyonlar da tehlikenin daha geçmediğini damarlarımızda dolaşan virüs gibi her yere sızdıklarını gösteriyor.
İşte bu yüzden Kındıra’nın kitabı ve bu konuda yaptığı tespitler çok önemli…
Sadece okunası değil, dikkatle incelenmesi gereken bir eser FETULLAH’ın COPLARI…