GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
26 Ekim 2020 Pazartesi

Eğitim şart!

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Foça’da bulunan hayırsever Reha-Necla Midilli Ailesi tarafından yaptırılan binada eğitim veren turizm fakültesini taşıma kararı aldı. Fakülte, 400 öğrenci kapasiteli ve 35 personelle hizmet veriyordu. Peki öğrenci kontenjanının tamamı dolu muydu?

Elbette hayır!

Çünkü 113 öğrenci resmi rakamlara göre kayıt sildirmiş, artık Foça’da eğitim görmeme kararı almıştı. Tabi ki bu durumun altında birçok neden var. Üniversite öğrencisi bir yere eğitim görmek için gitmeye karar verdiğinde önce barınma ihtiyacına sonra da eğitim alacağı yere ulaşımına bakar. Üniversite eğitimi almayan, kampüs yaşamı nedir bilmeyen ne yerel idareci ne de karar verici bu durumu anlayamaz.

Foça’nın 2009’da belde belediyesiyken kapatılan Bağarası Belediyesi’ne ait hizmet binası yaklaşık 10 yıldır Foça’da bulunan öğrencilerin kalması için yurt haline dönüştürülmüştü. Foça Belediyesi 29 Eylül’de üniversite yönetimine bir resmi yazı göndererek binanın depreme dayanıksız olduğunu, her an yıkılabileceğini belirterek 15 gün içinde boşaltılmasını istedi.

Peki durup dururken neden yapıldı? Foça’da Belediye Başkanı Fatih Gürbüz’ün makamının bulunduğu bina başta olmak üzere tüm kamu binaları depreme dayanıklı mıydı? Aynı test başka yapılar için de yapılmış mıydı? Kısacası hangi dağda kurt ölmüştü?

Anlatalım; Foça Belediyesi’nin Bağarası’nda üzerinde çalıştığı bir meydan düzenleme projesi ve rekreasyon alanı çalışması var. Bunun için de yıllardır belediye binası olarak hizmet veren, sonra da yurda dönüştürülen binanın ortadan kaldırılması gerekiyor. Başkan Gürbüz ve ekibi için “cazibe merkezi” haline dönüştürülecek bölgede en büyük engel ise öğrenci yurdudur!

Gelelim mevzunun Foça’daki yansımasına… Belediye başkanı eline tutuşturulan metni okuyarak bir basın açıklaması yaptı. Üniversite yönetimine çeşitli alternatif öneriler sunduklarını fakat kabul görmediğini söyledi. Açıklamasında, “Üniversite öğrencilerine yurt yapılması için belediyemize ait arazilerden uygun olanını şartsız bağışlayabileceğimizi, Yeni Foça’da bulunan eski belediye binamızın Dokuz Eylül Üniversitesi’ne eğitim amaçlı kullanılması için bağışlayabileceğimizi iletmiştik. Foça merkezde 200 öğrencimizin konaklayabileceği Gençlik ve Spor Bakanlığımıza ait tesisin öğrencilerimiz için yurda dönüştürülmesini önerdik” dedi.

Yapılan araştırmalarda görüldü ki başkanın önerdiği yerlerin tamamına yakını SİT alanında kalıyor. Zaten Foça ilçesiyle ilgili genel bir SİT yani koruma kalkanı olduğu için belediye yönetimi üniversiteye “bu işi de siz halledin, bakanlık ile koordinasyona biz karışmayız” mesajını göndermiş. Hal böyle olunca önce yurtsuz sonra da fakültesiz kalan Foçalılar öğrencilerin geri gelmesi için çağrıda bulunuyor. Bir yere üniversite, fakülte ya da yüksekokul o bölge gelişsin diye açılabilir fakat orada yaşayanların da öğrenciye sahip çıkması gerekir.

Tartışmalar alevlenmişken Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar sosyal medya hesabından Buca Tınaztepe’de yapımı tamamlanan turizm fakültesi binasının son halini gezdi. Üniversite yönetimi, öğrencilerden gelen talep sonrasında fakülteyi ulaşım kolaylığı ve barınma rahatlığı gibi gerekçelerle kampüse taşımaya karar verdiğini duyurdu.

Foça’daki tartışmanın alevlenmesi gözlerin başka bir yere çevrilmesine neden oldu. Orası ise Seferihisar’dan başka bir yer değil. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Seferihisar’da Spor Bilimleri Fakültesi dışında bir de Fevziye Hepkon Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu bulunuyor. Burada da tıpkı Foça’da olduğu gibi gastronomi, mutfak sanatları, turizm işletmeciliği, otelcilik ve uluslararası ticaret gibi konularda eğitimler veriliyordu.  Foça’da yaşanan sorunun benzeri burada da yaşanıyor. Öğrenci için zor olan barınma imkanı, ulaşım ve birçok ihtiyacı karşılama yetersizliği yeni bir kampanyayı daha başlattı.  Öğrenciler üniversite ve rektörün sosyal medya hesapları başta olmak üzere YÖK’e dahil “biz de kampüse taşınmak istiyoruz” çağrısında bulundu.

Elbette son kararı üniversite yönetimi verecek!

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak SONSÖZ TV’de katıldığı programda daha önce yaptığı açıklamada İzmir’deki üniversitelerin ve fakültelerin dağınıklığından bahsetmişti. Gerçekten de öyle! Kim hangi siyasi yetkiliyi bulursa, kiminle işini görürse bulunduğu ilçeye fakülte, yüksekokul açma derdinde. İzmir genelindeki ilçelerde faaliyet gösteren fakülte ve yüksekokulların sadece bir üniversite bünyesinde toplanması gerekiyor. Koordinasyonu zor, hantal bir yapı ile eğitim sistemini yönetmek üniversiteleri bilimsel araştırma ve Ar-Ge gibi önemli konulardan uzaklaştırıyor.

O zaman hep bir ağızdan şunu soruyoruz;  Dünya’da ilk 100 üniversite arasında Türkiye’den niye bir üniversite yok?