Gözlerinin nereye baktığını ve ne gördüğünü asla bilemediğim, bilmediğim içinde tahmin dahi yürütemediğim ama ürktüğüm şey.
Ülkemdeki her tepeye çıkanın kendi keyfiyetine göre sürdüre geldiği, kullanamayınca esnettiği ve esneyen yerlere de alaca karanlık kuşağının renklerini yerleştirdiği güç.
Koşar adımlarla girdiğimiz şaşkınlaşma sürecinin artik iyice hissedildiği bu günlerde, o gitsin ben geleyim tarzı politikaların, akılları bir kenara itip havanda su dövmenin faturasının çatır çatır ödeneceği günlerdeyiz artık.
Evet, ‘’ ERK KİM’’ kavgasının filmini izliyoruz.
Savcı Mitin peşine düşüyor,
Mit hadi oradan sende kimsin, edalarıyla etrafta salınıyor
Yarı cemaatçi, yarı devletçi emniyet ise orta yerde kalıveriyor.
İktidar miti kurtarmanın tasasıyla kanun çıkarmanın derdine düşüp, cemaate karşı gardını alarak yandı gülüm keten helvam demek istemiyor.
Ha bu arada hukukçularında bu olanlar karşısında amip gibi bölünmesi ise başka bir terane.
Bizler de seyirci alanında oturup, tenis kortunda bir o tarafa bir bu tarafa giden ve adı erk olan topu izliyoruz.
Ben öğrendim ERK’in ne demek olduğunu.
Çengel bulmacalarda rastlanan, "güç, iktidar" sorusunun cevabıymış.
Ama unutulmasın.
Elbet herkes bir gün güç zehirlenmesi yaşar
Sakın ola ki sizde sormaya kalkmayın neler oluyor, diye.
Çünkü içinde bulunduğumuz ülkede sadece adet yerini bulsun diye sormaya yarayan soru cümlesi olmaktan öteye gitmeyecektir emin olun.