GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
3 Mart 2021 Çarşamba

Dünyanın büyük korkusu: Açlık

Geçen yılın son günlerinde önemli bir konferans yapıldı. Ben yeni okuyabildim. Şu ara sivil toplum işleri nedeniyle çok yoğunum o nedenle yapmam gereken okumaları sürekli erteliyorum. Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen “Gıda Sisteminin Tarladan Çatala Yeniden Yapılandırılması: 2021 Birleşmiş Milletler (BM) Gıda Sistemleri Zirvesi’ne Doğru” adlı konferansta gıda sektörü liderleri, akademisyenler, karar vericiler, aşçılar ve üreticiler bir araya gelmiş.

Konferansa konuşmacı olarak katılan uzmanlar, gıda sistemini dönüştürme ve pandeminin üstesinden gelmenin yanı sıra iklim değişikliği ve sürdürülebilir iş modellerinin uygulanabilmesi için küresel taahhüt çağrısında bulundu. Konferansın tüm metinlerine Slow Food web sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

“Yeterli beslenme, herkes için bir haktır”

Gıda sektöründeki güncel sorunların farklı perspektiflerden değerlendirildiği etkinliğe dünyanın dört bir yanından 10 bini aşkın kişi katılmış.Benim altını çizdiklerim ve bizi de ilgilendiren bazı noktalar şöyle “tırnak içine” aldım.

 “Sürdürülebilir tedarik zinciri, kaliteli üretim ve Akdeniz diyeti, gıda sektöründe iyileşmenin anahtarıdır. Yeterli beslenme bir ayrıcalık değil, herkes için bir haktır”

***

“Gıda sektörünün aktörleri olarak değişim için gereken cesarete sahip olmalıyız çünkü sürdürülebilirliğe alternatif olabilecek başka bir çözüm yolumuz yok. Gıda sisteminin yeniden yapılandırılması hem insanların hem de gezegenin sağlığını iyileştirmenin ve 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmanın en etkili yollarından biri. Gıdanın geleceği bizim elimizde; o zaman haydi, bu geleceği şekillendirmeye başlayalım…”

***

“Gıda sistemleri tüm insanlığa yeterli beslenme imkânı sunması gerekir. Ancak, bunun tek başına yeterli olmadığını, sistemin aynı zamanda çevreyi koruyarak, iklim değişikliğini gözetmesi ve insanların yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesine yönelik ihtiyaçlarını da karşılaması gerekir.

Gıda sisteminde değişimi sağlamak ve bu alanda politikalar oluşturmak için tarımsal gıda sistemleri ve sürdürülebilirliğe yönelik nesnel, bilime dayalı çalışmaları destekleyecek hükümetler arası bir organın kurulması bizce şart”

Gıda sisteminin yeniden yapılandırılması için 5 temel hedef

38 konuşmacının katılımıyla gerçekleşen üç saatlik konferansın sonunda gıda sisteminin tarladan çatala yeniden yapılandırılması adına beş temel hedef belirlendi:

– Üreticiler, küresel gıda sisteminde değişimi teşvik etmede önemli bir rol oynamalıdır.

– Teknolojilerdeki yenilik, finansal teşvikler ve kamu politikaları, tarım-gıda sistemlerinin eşitlik, esneklik, sağlık ve sürdürülebilirliğe geçişini hızlandırmalıdır.

– Sürdürülebilir ve besin değeri yüksek gıdalar, herkes için erişilebilir olmalı ve uygun fiyatlarla satılmalıdır.

– Dünyanın dört bir yanındaki gıda firmaları, stratejilerini ve operasyonlarını acilen yeniden düşünmeli; Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Paris İklim Değişikliği Anlaşması ile uyumlu hale getirmelidir.

– Şefler, hizmet sektörü, üreticiler ve tüketiciler arasında ittifaklar kurularak, sorumlu tüketici alışkanlıklarını yaygınlaştırmak, bölgesel gıda sistemlerini geliştirmek ve gerçek gıda maliyetlerini ortaya çıkarmak hayati önem taşımaktadır.

BM Gıda Sistemleri Zirvesi için 3 öneri

Etkinliğin sonunda, belirlenen bu temel hedefleri yaşama geçirebilmek adına, BM tarafından 2021 yılında gerçekleştirilecek Gıda Sistemleri Zirvesi’nin BM Genel Sekreteri tarafından atanmış Özel Elçisi’ne gıda sisteminin iyileştirilmesine yönelik üç öneri doğrudan aktarıldı:

– Tüm paydaşların sağlıklı, kapsayıcı, sürdürülebilir ve esnek bir gıda sistemi için ortak bir amaç duygusu etrafında bir araya getirilmesi;

– Gıda sektörü aktörlerinin kolektif olarak harekete geçmeye davet edilmesi;

– Bilimsel temelli, eylem odaklı bir kamuoyu tartışmasını körükleyerek farkındalığın artırılması ve vatandaşların bir tüketici olarak sürdürülebilir tercihler yapmaya teşvik edilmesi.