Bugün Nevruz…
Bugün Dünya Şiir Günü…
Bugün antik çağ kültürlerinde Demeter’in doğum günü olmasıyla adına düzenlenmiş şenliklerin günü…
İçinden geçmekte olduğumuz ve kahraman hekimlerimiz, kahraman hemşirelerimiz, kahraman eczacılarımız ve Hulusi Kentmen gibi, Kadir Savun gibi sevdiğimiz, güvendiğimiz bir insan haline gelen Sağlık Bakanı Koca’nın ve bakanlığın kararlı çalışanları ile en az zararla kurtulacağımızdan emin olduğumuz şu pandemi günlerinde size şiirler sunmak istiyorum bugün…
Çünkü şiir her zaman umut doludur... Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da en güzel şiirler Nazım Hikmet’ten gelmiştir:
Hastalar / Kardeşlerim / İyileşeceksiniz. / Ağrılar, sızılar dinecek /
Yumuşak, ılık. /Bir yaz akşamı gibi inecek/ Ağır, yeşil dalların ardından rahatlık. /
Hastalar, kardeşlerim, / Biraz daha sabır, biraz daha inat.
Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat.
Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl
Kalkacaksınız yatağınızdan,gideceksiniz.
*
Tuzun, ekmeğin, güneşin tadını /yeni baştan keşfedeceksiniz.
Sararmak limon gibi, mum gibi erimek, / devrilmek kof bir çınar gibi ansızdan,
kardeşler, hastalar, / biz ne limonuz, ne mum, ne çınar.
Biz insanız çok şükür /çok şükür biliriz,/ ilacımıza / umudu katmasını
yaşamak gerek diyerek / ayak direyip / dayatmasını
*
Hastalar,/ kardeşlerim / iyileşeceksiniz / Ağrılar, sızılar dinecek,/
Yumuşak, ılık bir yaz akşamı inecek,/ ağır yeşil dalların ardından rahatlık.
Nâzım Hikmet
***
Nazım Hikmet ve İspanyol gribi… Koca şairimiz Kuvayı Milliye Destanı’nda dünyayı sarsan İspanyol gribi pandemisine şu dizelerle değinmiş:
"Biz ki İstanbul şehriyiz,/ Seferberliği görmüşüz:
Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin,
Vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi
bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi
914’ten 918’e kadar yedi bitirdi bizi."
***
Vee Melih Cevdet Anday:
Yeni Baştan
Tam üç ay hasta yattım, /kendimi bilmeden
ve şehrin sokaklarını / tavlada dübeş kapısını unuttum.
sevdiğim kızın yüzünü./
şimdi ne güzel, yeni baştan/ yürümeye ve sevmeye başlamak!
***
Vee Metin Eloğlu
Lokman Hekimin Sev Dediği
İnsan seni sevince iş güç sahibi oluyor / Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri/ Caysın be güzel / Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar / Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor/ Beti benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen/ Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı/ Zembilinde karpuzlar hürriyetler duvaklar
Annesinin elini öpüyor ilkten/ Yeğenine çikolata almış onu veriyor
Bakıyorsun- Güzin karanfil çiçeğini sever ya- / Güzin de bir demet kırmızısından almış
Sırf seni sevdiği için ya, başka neden? / Hep seni düşün / Hep seni yaşat/ Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün/ Seni bir kanım uyut sonra uyandır
Lokman Hekim seni sev diyor bana / Seni sevmeseydim ilkbaharı kodunsa bul
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde / Umut diye bir şey yoktu ki yeryüzünde seni sevmeseydim
Hak hukuk bereket diye/ Eşitlik kardeşlik hürriyet diye / Yüreğime sağlık ne iyi ettim
***
Ve bugün Aşık Veysel’in aramızdan ayrılışının yıl dönümü…
Halk Ozanı, Köy Enstitülerinin usta saz öğreticisi Aşık Veysel'in aramızdan ayrılışının 47. yılında anısına saygıyla...
Aşık Veysel, Hasanoğlan Köy Enstitüsünde çalışırken İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ziyarete gelir. Aşıkla selamlaşır… Aşık Veysel, Tonguç'a bir şiir verir. Tonguç, şiiri okur, şiiri adeta bir izin dilekçesidir… Ve Aşık'a bir ay izin verilir...
Yeni Mektup Aldım
Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan/ Gözletme yolları gel deyi yazmış
Sivralan köyünden bizim diyardan/ Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış
Beserek'te lale sümbül yürüdü/ Güldede'yi çayır çimen bürüdü
Karataş'ta kar kalmadı eridi/ Akar gözüm yaşı sel deyi yazmış
Eğlenme gurbette yayla zamanı/ Mevlayı seversen ağlatma beni
Benek benek mektuptadır nişanı/ Göz yaşım mektupta pul deyi yazmış
Kokuyor burnuma Sivralan köyü/ Serindir dağları soğuktur suyu
Yar mendil göndermiş yadigar deyi/ Gözünün yaşını sil deyi yazmış
Veysel bu gurbetlik kar etti cana / Karıştır göçünü ulu kervana
Gün geçirip fırsat verme zamana / Sakın uzanmasın yol deyi yazmış
***
Bu yazının ilhamı üzerine sevgili Kemal Kocabaş Hoca’ma teşekkürler…