GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
21 Mart 2020 Cumartesi

Dünya Şiir Günü'nde Nevruz

Bugün Nevruz…

Bugün Dünya Şiir Günü…

Bugün antik çağ kültürlerinde Demeter’in doğum günü olmasıyla adına düzenlenmiş şenliklerin günü…

İçinden geçmekte olduğumuz ve kahraman hekimlerimiz, kahraman hemşirelerimiz, kahraman eczacılarımız ve Hulusi Kentmen gibi, Kadir Savun gibi sevdiğimiz, güvendiğimiz bir insan haline gelen Sağlık Bakanı Koca’nın ve bakanlığın kararlı çalışanları ile en az zararla kurtulacağımızdan emin olduğumuz şu pandemi günlerinde size şiirler sunmak istiyorum bugün…

Çünkü şiir her zaman umut doludur... Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da en güzel şiirler Nazım Hikmet’ten gelmiştir:

Hastalar / Kardeşlerim / İyileşeceksiniz. / Ağrılar, sızılar dinecek /

Yumuşak, ılık. /Bir yaz akşamı gibi inecek/ Ağır, yeşil dalların ardından rahatlık. /

Hastalar, kardeşlerim, / Biraz daha sabır, biraz daha inat.

Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat.

Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl

Kalkacaksınız yatağınızdan,gideceksiniz.

*

Tuzun, ekmeğin, güneşin tadını /yeni baştan keşfedeceksiniz.

Sararmak limon gibi, mum gibi erimek, / devrilmek kof bir çınar gibi ansızdan,

kardeşler, hastalar, / biz ne limonuz, ne mum, ne çınar.

Biz insanız çok şükür /çok şükür biliriz,/ ilacımıza / umudu katmasını

yaşamak gerek diyerek / ayak direyip / dayatmasını

*

Hastalar,/ kardeşlerim / iyileşeceksiniz / Ağrılar, sızılar dinecek,/

Yumuşak, ılık bir yaz akşamı inecek,/ ağır yeşil dalların ardından rahatlık.

Nâzım Hikmet

***

Nazım Hikmet ve İspanyol gribi… Koca şairimiz Kuvayı Milliye Destanı’nda dünyayı sarsan İspanyol gribi pandemisine şu dizelerle değinmiş:

"Biz ki İstanbul şehriyiz,/ Seferberliği görmüşüz:

Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin,

Vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi

bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi

914’ten 918’e kadar yedi bitirdi bizi."

***

Vee Melih Cevdet Anday:

Yeni Baştan

Tam üç ay hasta yattım, /kendimi bilmeden

ve şehrin sokaklarını / tavlada dübeş kapısını unuttum.

sevdiğim kızın yüzünü./

şimdi ne güzel, yeni baştan/ yürümeye ve sevmeye başlamak!

***

Vee Metin Eloğlu

Lokman Hekimin Sev Dediği 

İnsan seni sevince iş güç sahibi oluyor / Şair oluyor mesela

Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri/ Caysın be güzel / Caysın be iyi

Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar / Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar

Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor/ Beti benzi yeni çarktan çıkmış gibi

Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen/ Saçları zencefilli

Erkencecik evine dönmek istiyor canı/ Zembilinde karpuzlar hürriyetler duvaklar

Annesinin elini öpüyor ilkten/ Yeğenine çikolata almış onu veriyor

Bakıyorsun- Güzin karanfil çiçeğini sever ya- / Güzin de bir demet kırmızısından almış

Sırf seni sevdiği için ya, başka neden? / Hep seni düşün / Hep seni yaşat/ Hep seni yıka

Seni doyur üç öğün/ Seni bir kanım uyut sonra uyandır

Lokman Hekim seni sev diyor bana / Seni sevmeseydim ilkbaharı kodunsa bul

İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde / Umut diye bir şey yoktu ki yeryüzünde seni sevmeseydim

Hak hukuk bereket diye/ Eşitlik kardeşlik hürriyet diye / Yüreğime sağlık ne iyi ettim

***

Ve bugün Aşık Veysel’in aramızdan ayrılışının yıl dönümü…

Halk Ozanı, Köy Enstitülerinin usta saz öğreticisi Aşık Veysel'in aramızdan ayrılışının 47. yılında anısına saygıyla...

Aşık Veysel, Hasanoğlan Köy Enstitüsünde çalışırken İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç  ziyarete gelir. Aşıkla selamlaşır… Aşık Veysel,  Tonguç'a bir şiir verir.  Tonguç, şiiri okur, şiiri adeta bir izin dilekçesidir… Ve Aşık'a bir ay  izin verilir...

Yeni Mektup Aldım

Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan/ Gözletme yolları gel deyi yazmış

Sivralan köyünden bizim diyardan/ Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış

Beserek'te lale sümbül yürüdü/ Güldede'yi çayır çimen bürüdü

Karataş'ta kar kalmadı eridi/ Akar gözüm yaşı sel deyi yazmış

Eğlenme gurbette yayla zamanı/ Mevlayı seversen ağlatma beni

Benek benek mektuptadır nişanı/ Göz yaşım mektupta pul deyi yazmış

Kokuyor burnuma Sivralan köyü/ Serindir dağları soğuktur suyu

Yar mendil göndermiş yadigar deyi/ Gözünün yaşını sil deyi yazmış

Veysel bu gurbetlik kar etti cana / Karıştır göçünü ulu kervana

Gün geçirip fırsat verme zamana / Sakın uzanmasın yol deyi yazmış

***

Bu yazının ilhamı üzerine sevgili Kemal Kocabaş Hoca’ma teşekkürler…