GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
9 Mayıs 2020 Cumartesi

Doğurganlığın dayanılmaz ayrıcalığı

Müzik Önerisi : Annelere Ninni – Nil Karaibrahimgil

Doğanın her dişiye bahşettiği çok önemli bir görev vardır. Her doğurgan bu ayrıcalıklı görevi içgüdüsel olarak yerine getirmek ister…

Çoğu şanslıdır, zorlanmadan kendiliğinden sevdiğinin bir parçasıyla doğurur…

Doğurmak “annelik” sürecindeki en çok beklenen, en çok hazırlanılan en şahane acıdır.

En aciz hissettiğin anın kıyısı, dünyaları yarattığın anın başlangıcıdır.

Bir “mucize” gerçekleştirdiğin için dünyanın o an durduğunu sandığın zamandır.

Önceden görmeden, tanımadan, bilmeden içinde büyüttüğün cana ölesiye bağlanmaktır.

Koşulsuz sevginin, sınırsız merhametin, devasa hoşgörünün, yüce gönüllülüğün, sabrın alametidir.

Doğum, Anneliğin sıfır noktasıdır.

Bitmeyen duygusallığın, endişelerin, nedensiz gözyaşlarının, kaygıların, ani patlamaların, zamansız kahkahaların, vesveselerin, söylenmelerin, yetersiz hissetmelerin ortaya çıkmasıdır.

Olası tüm tehlikelerin kalkanı, tüm yaraların merhemidir.

Geleceğin habercisi, geçmişin “ben demiştim”cisidir.

Mutfağın ağası, alışverişin kâhyası, dağınıklığın korkulu rüyası, titizliğin ve temizliğin dik alasıdır.

Evdeki her türlü trafiğin yöneticisi, gecelerin bekçisi, sabahların çalar saatidir.

Söze dökmeden anlaşılma bekleyendir.

Korurken, savunurken bir panter severken bir panda kıvamındadır.

Dokunmayı, sarılmayı, sıvazlamayı, öpmeyi, koklamayı öğretendir.

Aklındakiler dile gelse aylarca konuşabilir, ama birkaç cümleyle özetleyendir.

Düşünceleri uç uca eklendiğinde dünyayı 10 kez turlayabilir. Dönüp geldiğinde öyle bir son nokta koyar ki oraya nasıl vardığını asla anlayamazsın.

Sevginin en ham halidir.

Annelik içgüdüseldir, sonradan öğrenilir, içten gelir, soydan gelir… İlk bebek de olsa beşincisi de gelse annelik en baştan yeniden öğrenilir.

Annelik 9 ay karnında, üç beş yıl kucağında,  ömür boyu kalbinde taşımaktır. Anneliği ölene kadar sürdüren tek varlık insandır. Diğerleri anneliği bir süre sonra bırakır.

Anne içinde hazine barındıran çeyiz sandığıdır, tüm ailenin hafızasıdır.

Anne ecza dolabıdır, her derde devadır… Öpünce geçer.

Sıcak bir tas çorbadır. Isıtır.

Ciğerlerinin dibine kadar soluduğun ve özlediğin lezzet kokan ev yemeğidir. Doyurur.

Anne sığınaktır. Dağlar devrilse bile kucağındaysan bir şeycik olmaz.

Anne müthiş bir enstrümandır. Sesi gerektiğinde uyutur, gerektiğinde uyarır.

Anne öğretmendir. “Ayakta kalma” dersleri onla başlar, hayata dair tüm sözleri kulağa daima küpe olur.

Hayırlısına dua eder, hayırsızı def eder. Nazara kem göze karşı hep dikkatlidir.

Her zaman tedariklidir. Olmadık zamanlarda çantasından okunmuş pirinç, yara bandı, bir bisküvi kırıntısı, nane şekeri, kürdan, kolonyalı mendil illa ki çıkar.

Anne olmak her şeyi halledebilmektir. Yetmese yetiren, olmasa oldurmaya çalışandır.

Her yerde gerektiğinde ve kendisinden istendiğinde hazır olmaktır.

Elini sen bırakana kadar tutan, sen uzaklara giderken arkandan su dökendir.

Ağlayan hep ana olur, gerisi yalan olur.

Anaların hakkı ödenmez; onlar gibi sevmeye kimsenin ömrü yetmez.

Annen yaşıyorsa ve yanındaysan cennetin bu dünyadadır…

Annen çoktan göçtüyse başka diyara; o hep kalbinde, aklında, kulağında ve burnunun direğindedir.

Bir anne için en dayanılmazı evladı yanında olamadığındaki hüznü, güvensizliğidir. İyi olsun mutlu olsun, kendisinden daha çok sevecek birini bulsun ister.

Evlat acısı tarifsizdir, bağrındaki kor kendi toprak olana kadar yanar için için…

Mükemmel olmak değildir hedefi, Anne olmaktır!..

Kimsenin görmediği içinde hala sakladığı o ürkek küçük kızı besleyen,

Özlemlerini ihtiraslarını hüzünlerini en derine gömen,

Evlatları için hayatlarını öteleyen, değiştiren, vazgeçen

Ve dimdik ayakta duran tüm GÜÇLÜ Anneler iyi ki varsınız!

Kalbimizde taht kuran, bu dünyada olmayan Anneler dualarımızdasınız…