GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
26 Temmuz 2020 Pazar

Doğrucu

Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun,
Son söylediklerinin, oportünizm dışı,
düz ve net olduğunu söylemek lazım.

Yakınlarda basın mensuplarıyla yaptığı kahvaltılı toplantıda... Gazetecilerin sorularına, eğip bükmeden verdiği cevaplarla, böyle bir izlenim bırakıyor.
Bildik politikacı tipinden de... ayrılıyor !

Gençlere yer vermek gerekiyor eleştirisine,
“Gençlere yer vermek gerekiyor cümlesine katılmıyorum. Gençler kendileri gelip mücadele ederek... söke söke bizim yerimizi almalı “ diyor...

Doğru da söylüyor...
Önemli olan rakamsal değil... fiziksel yaş !
Bilgi birikim deneyim... toprak mı olsun isteniyor ?

Ülkemiz genç diye... neredeyse peş peşe
gelen iki Başbakan gördü de,
Ne yaptılar... Türkiye’yi mi uçurdular ?
Ne İz bıraktılar... hatırlayan var mı şimdi ?
Gerçi biri... ara ara ve son günlerde yine gündemde ya, o da ayrı !

Toplantılarda... özellikle kongrelerde,
Hemen her kalkan “aksaçlılardan” söz ediyor...
Niye gençler yok ki ?
Niye gençlerin önünü açmıyorlar ki ?
Söyleyenler de gençler değil haa...
Yine, aksaçlılar oluyor !

Gençler, ‘armut piş, ağzıma düş’ gibi,
bir kolaycılığa asla kapılmıyorlar...
Yaşlanmanın kimseyi görmezden gelmeyeceğini de... biliyorlar !

Kimileri boyacıların temsilcileri sanki! Toplantılara gelen kimi aksaçlılara, saçlarını boyattıracaklar !
İbrahim Yılmaz rahmetlinin dediği...
“boyalı saç “ olacaklar!

Neyse şaka bir yana da...
Söyleyenlerin bir bölümü, elbette ki samimi.
Ama bir bölümü herhalde hedefine varamamış ki,
Hedefine varan emsallerinin eteğini çekmeye... azimli.
Bir bölümü de, güya gençlerin gözüne girip, Baba adam olmaya... gayretli !

İstanbul seçimlerinde sandık güvenliğini sağladık.
Çalışmalarda geç kalmışız. Oysa hiç de zor değilmiş !
Bir ‘İstanbul modeli’ yarattık. Bunu tüm Türkiye’ye de anlatacağız diyordu ki,
İstanbul mutlu...Herkes umutlu !

Sandık güvenliği konusunda...
Kimi başkanlar işin kolayını bulmuştu. ‘Sokakları birilerine zimmetledik’ diyor,
işi bitiriyordu. Seçim sonrası da şaşıyordu !

Gerçi önceki belediye döneminde de,
Kalkınmacı bir “İzmir Modeli" vardı.
Bilim adamlarına ciltlerce kitaplar yazdırıldı. Dağa taşa afişler astırıldı.
Model patlayıp gitmedi... unutulup gitti !

Eski CHP... Yeni CHP tanımları anlamsızdır. Partiye katkısı yoktur diyordu ki, doğruydu.
CHP’cilere de sanki... uyarma yapıyordu !

CHP İstanbul İl kongresine...
Tek aday olarak gitmenin kendisi için mutsuzluk olduğunu söylüyordu da...
Özellikle de demokrasinin öncülüğü ile övünen kimi kentlerde bile,
Tek adaylık için... oyun içinde, ne oyunlar dönüyordu !

Son günlerin aktüel konusuydu...
Davet olursa Ayasofya’ya namaza gidip gitmeyeceği de sorulmuştu Başkana.
‘Muharrem Bey, herkesin yerine gider’
deyişi de... oldukça ironikti !

Zaten Nobel Edebiyat ödülü sahibi
Necib Mahfuz’un da, dediğine göre :
‘Namaz, konuşmak ve kendinden geçmektir...’
Muharrem Bey de yanda, dediği gibiydi.

Dr. Canan Hanım ve onun gibi düşünenler söyledikleriyle... Kübist’lerin büyük şairi Apollinaire’nin, şiirini hatırlattılar yine :

Yükselirler insanlar arasında,
Ve görürler uzaktan bütün geleceği.
Hem şimdiden daha iyi,
Geçmişten daha berrak.

İyi Pazarlar...