GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
20 Şubat 2021 Cumartesi

Doğarken ‘Parla’dı... Bi’daha hiç sönmedi!

70’lerin ilk yılları…

Öğrenci hareketlerinin kıvılcımlandığı günler…

Milli Türk Talebe Birliği…

İstanbul Cağaloğlu’nda…

“Liselerası En Güzel Şiir Okuma Yarışması” düzenliyor…

İlgi büyük…

Jüri’de profesörler bile var…

Belli ki, yarışma çok çekişmeli geçecek…

İmam Hatip Lisesi’ni temsil eden uzun boylu bir delikanlı…

Arkadaşlarının alkışları arasında sahneye geliyor…

Heyecanlı ses tonuyla…

Mehmet Akif'in “Zulmü Alkışlayamam” şiirini okuyor…

Üstelik mükemmel ötesi okuyor…

Hatta bir ara…

Mikrofonu yere bırakıp…

Çıplak sesle devam ediyor; büyük alkış topluyor…

***

Sıra ufak-tefek sevimli mi sevimli bir kız öğrenciye geliyor…

Gayrettepe Site Koleji’ni (artık o okul yok) temsil ediyor…

Cahit Sıtkı Tarancı'nın “35 Yaş” şiirini gümbür gümbür okuyor…

Neredeyse…

Birinci olacağından adı gibi emin…

O çıtı-pıtı kız şiiri tamamladığında alkış tufanı kopuyor…

***

Büyük jüri değerlendirmeyi tamamlıyor…

Genç yarışmacıların kalpleri gümbür gümbür…

Beklendiği gibi…

İmam Hatip’i temsil eden uzun boylu delikanlı birinci seçiliyor…

Cahit Sıtkı’nın şiirini seslendiren kız ise ikinci ilan ediliyor…

Oğlan sevinçli…

Büyük ödülü kapıyor; o günlerin 500 Lirası…

Kız öğrenci ise, “Ben daha güzel okumuştum!” diye üzülüyor…

Yarışmanın…

Birincisi ile ikincisi bir daha hiç karşılaşmıyorlar…

Tarih; o günü bi’kenara yazıyor…

***

Filmi daha gerilere saralım ve 50’li yıllara gidelim…

Ve sizi meraktan kurtaralım…

O yarışmanın birincisi, bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Ya ikincisi?

İşte; O’nun hikayesi…

***

Bu yazının “esas kızı” İstanbul’da hayata “merhaba” dedi…

Takvimler, 7 Mayıs 1956’yı gösteriyordu…

Sanatçı bir ailenin kızıydı…

Babası ünlü müzisyen Armağan Şenol’du…

Dayısı seslendirme sanatçısı Necdet Mahfi Ayral…

Erkek kardeşi ise, babası gibi müzisyen Arda Şenol’du…

Sıkı bir eğitim aldı; çok zeki bir kızdı…

Namık Kemal İlkokulu’nda başladı…

İtalyan Kız Ortaokulu ve Site Koleji’nden mezun oldu…

Şu sıralarda…

Gündem’den düşmeyen Boğaziçi Üniversitesi’nin…

Psikoloji bölümünü tamamladı…

Dokuz yıl boyunca bale ve piyano eğitimi aldı…

Sesi mükemmeldi; şahane şarkı söylüyordu…

***

Biraz daha gerilere gidelim…

Sanatçı ailenin kızı olduğu için…

O’nu…

Daha beş yaşındayken “Küçük Artistler” yarışmasına soktular…

Tam bir şeytan çekiciydi…

260 çocuk aday arasından birinci seçildi…

Sinema hayatı başladı…

Tek şanssızlığı “küçük kız” rolleri için…

İki yaşında Yeşilçam kaldırımları çiğnemeye başlayan…

Ayşecik’in (Zeynep Değirmencioğlu) arkasında kalmasıydı…

Neredeyse aynı yaştaydılar ama…

Ayşecik, hayli mesafe almıştı…

Seyirci bu cimcirik kıza bayılmıştı…

40’a yakın filmde rol aldı; 12 yaşında basınca…

Sinemayı bıraktı; çünkü artık büyümüştü…

***

Sonra sahnelere heveslendi…

17 yıl şarkılar söyledi…

7 tane 45'lik plakta imzası var…

Yıllarca tiyatro yaptı; en büyük ödülü tiyatrodan…

40 yıldır seslendirme yapıyor…

Belki inanmayacaksınız ama…

Ana dili gibi İtalyanca, İngilizce ve Fransızca bildiği için…

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın…

“Profesyonel Turist Rehberi” brövesini taşıyor…

Sekiz yıl boyunca…

Türkiye’nin dört bir yanında turist gezdirdi…

Son 20 yıldır TV dizilerinin…

Aranan karakter oyuncuları arasında…

(Geçtiğimiz hafta Mucize Doktor dizisinde adeta döktürdü…)

***

Evlendi ayrıldı, yine Nazar Basmacıgil’le evlendi…

Aras adında 29 yaşında bir oğlu var…

O da annesinin yolundan gidiyor; tiyatrocu…

***

Bitiriyoruz…

Dönelim başa, “En Güzel Şiir Okuma Yarışması”na…

48 yıl önceydi…

O günlerin İmam Hatip Lisesi öğrencisi…

Bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında kalıp…

İkinci olan liseli kız…

Bi’zamanların minik sinema yıldızı…

Bugünlerin ünlü seslendirme sanatçısı ve aktristi…

Parla Şenol’dan başkası değildir…

O yarışmadan sonra bi’daha hiç karşılaşmadılar…

Parla Şenol bile…

Şiir Okuma Yarışması’nda…

Kendisini geçen liseli delikanlının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu…

Yıllar sonra tesadüfen öğrendi…

Ne ilginç di’mi?

Nokta…

Sonsöz: “Nereye kaçarsan kaç, üç şey seninle birlikte gelir; gölgen, acın ve geçmişin… Kaderin ise, zaten seni orada beklemektedir… / Anonim…”