GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
21 Mart 2020 Cumartesi

Distopya 20.20

Distopya…

Hayal ürünü, kötü gelecek, bilim kurgunun dibi, insanlığın sonu, İLAHİ GÜCÜN laneti

Otoriter-totaliter devletlerin hüküm sürdüğü,

İnsan ırkının kategorize edildiği, duyguların mekanikleştiği hatta ortadan kalktığı,

Korkunun  VE ŞİDDETİN kök saldığı, sistemin insanüstü sayıldığı,

Düşünmenin, sorgulamanın olmadığı,

Adaletin çalışmadığı, körlüğün bir salgın hastalık olarak tüm ülkeye yayıldığı,

Kadınların damızlık olarak kullanıldığı,

Kitap okumanın, hayal kurmanın yasak sayıldığı dünyaları gördüm BEN!

Rüyamda değil, hepsi “kütüphanemde”…

Gelmiş geçmiş “en iyi distopya kitaplarından” bahsediyorum!

2020’ye girdiğimizden beri Dünyaca yaşadıklarımız sabrımızı, dengemizi, ruhumuzu ve aklımızı zorlar nitelikte aslında ama beterin beteri var deyip, okudukça şükredeceğimiz üç beş kitabı tavsiye etmek istedim bu hafta sizlere.

Benim favorilerim arasında ilk sırada Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’sı  (Ithaki Yayınları) geliyor. Kitapta insan ırkının fonksiyonlarına, biyolojik kalitesine göre bölündüğüne ve üremenin bu kategorilere göre şekillendirilmiş olduğuna, bitmek bilmeyen şehvet, amaçsız yaşayan insan topluluklarının birer “organik robota” döndüğüne tanık oluyoruz.

Sahte mutluluklarla dolu bir dünya. Tanıdık geldi mi?

 Eğer daha önce elinize bir distopya kitabı almadıysanız bu kitap bu kategorinin en iyimserlerinden. Günlük kargaşadan ve kötümser senaryolardan ve 2020’den bir nebze olsun uzaklaşacaksınız.

George Orwell’in 1984 (Can yayınları) adlı kitabı oldukça popüler distopyalardan. Kitabın 1950’lerde yazılmış ve 1984 yılını anlatıyor olması ve 21. Yüzyılda bile hala güncelliğini koruyor olması takdire şayan. Kitapta; “SİSTEM”in yönetilen insanlardan çok daha önemli olduğu; hükmederek insanların zihinlerini darmadağın ettikleri sonra da tekrar diledikleri gibi yeniden biçimlendirdikleri (!) bir dünya anlatılıyor. Bu tanıdık geldi mi?

Favori kitaplarımdan filmini de başarılı bulduğum bir diğer distopya ise Ray Bradbury’nin Fahrenheit451 adlı kitabı (Ithaki Yayınları) . Bu kitap biraz daha dramatik. Benim asla yaşamak istemeyeceğim türden bir dünya bu! Kitap okumanın, saklamanın ve taşımanın yasak olduğu ve itfaiyecilerin tek işinin kitap YAKMAK olduğu bir dünya. Okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan sadece önlerine koyulan televizyon PROGRAMLARINI seyreden bir toplum. Bu ne kadar tanıdık?

Bir kadın olarak okurken çok fazla ürperdiğim bir başka distopya ise Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü ( Afa Yayınları). Hem dram hem bilim kurgu niteliğindeki kitapta doğurganlık oranı ciddi oranda düşer. Kadınlar kast sistemine göre sınıflandırılır ve tüm yaşamsal hakları elinden alınır. Hayat amaçları doğurmak olan damızlık kadınların yaşadıkları tüm çıplaklığı ve hoyratlığıyla gözler önüne serilir. Bu da mı tanıdık?

Bugünlerde en çok okunan kitaplar arasında yer alan bir diğer distopyada Nobel ödüllü Portekizli yazar Saramago’nun Körlük (Kırmızı Kedi Yayınevi) adlı kitabı. Bu kitap da az korkunç değil. Okurken mideniz bulanıyor, kalbiniz sıkışıyor, kitaptan kurtulmak duvara fırlatıp atmak istiyor ama meraktan bırakamıyorsunuz. Hatta sık sık empati yapıyor ben ne yapardım diye kendinize soruyor ve kitaptaki karakterlerden birine bürünüyorsunuz. Görme duyusunu bembeyaz bir boşluğa dönüştüren körlük bir salgın hastalık olarak tüm ülkeye yayılıyor. Herkes kör olunca evlere kapanıyor, ekonomi duruyor. Açlık, pislik, kaos, şiddet, zorbalık kısacası kan gövdeyi götürüyor. Bu senaryoda hele şimdilerde pek bir tanıdık…

Edebiyat dünyasının duayenlerinden Kafka’nın Dava(Can yayınları) adlı kitabına da yer vermek lazım distopyalar arasında. İşlemediği bir suçtan tanımadığı kişilerce tutuklandığı söylenen, ama bir türlü tutuklanmayan, davası ile ilgili araştırmalara girişen ancak hiçbir ipucuna rastlamayan davalının yaşadığı kısır döngünün hikayesidir Dava. Bu da mı tanıdık değil Hakim bey J

Bu kitapları okumuş olanlar içinden geçtiğimiz günleri daha sakin, daha sağduyulu geçiriyorlar eminim. Daha kötülerini okuduk ve yaşadık biz hayal dünyamızda bu satır aralarında…

Bu kitapları okumayanlar!

Bence bu kitapları okumanın tam zamanı…Okudukça “2020 yılının Distopyasını” Alice Harikalar Diyarına bile benzetme ihtimaliniz var.

Hayal Dünyamız SINIRSIZ, ama yaşadıklarımızın ve yaşayacaklarımızın sınırı “VİCDANLARIMIZ!”

Sağduyulu İNSANLIK için dua edelim.

Müzik Önerisi : We are the World – U.S.A. for Africa