GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
27 Kasım 2020 Cuma

Depremden sonra İzmir ve imar

Dünyamız Covid’le ters kepçe gelmişken, kışa girerken Covid vakaları hızla artış gösterirken güzel kentimiz bir de yaşamımızda görmediğimiz kadar şiddetli bir depremle karşılaştı. Yaşamını kaybedenlere rahmet, yakınlarını kaybedenlere ise sabır dilerken, sarsıldık, sarsıldık. Ağır yıkıntıların yanı sıra hafif yıkıntılar, en önemlisi de yıkıntı halinde yüreklerle, uykusuz gecelerle yaşam devam ederken birçok İzmirli yaşlı apartmanlarına girmekten kaygılı, yazlıklarına kaçtılar…

Birçoğu, yaşlısıyla, genciyle hala yazlıklarında ve kışı bu yazlık, pek kış konforu olmayan evlerde karşılamaya çalışıyorlar. Rahatsız ve huzursuz bir haldeler. İzmir genelde eski ve deprem yorgunu apartmanlarla dolu bir kent. Alsancak ve Karşıyaka zemini zayıf ve kentin altından faylar geçmekte. Yani deprem riski yüksek bir kent. Ne kadar yaşlı binalarda risk yok diyen mühendisler olsa bile, risk var diyenler de var…

Sonuçta çok net bilinmeyen bir durum, ne zaman hangi şiddette, hangi ivmede bir deprem geleceği, nerelerin yıkılacağı, kimlerin öleceği... Tek akıllıca yol, Japonya usulü depreme dayanıklı binalar inşa etmek…Geçmiş yıllarda birçok apartman sakini bu düşünceyle apartmanlarını yıkıp, yeni deprem yönetmeliği ve yeni beton kalitesiyle tekrar inşa etmeyi istese de, İzmir Belediyelerinin var olan kat sayısından bir kat eksik inşa izni vermesi nedeniyle harekete geçemediler.

Belediyeler bu değişime, yenilenmeye“inşaat demek rant demek” mantığıyla engel oldu.Rant başka şey, güvenli binalarda yaşamayı istemek başka. Belediyelerin bu konuda sanırım aklı karıştı, her şeyi rant zannetmeye başladılar ve halkın güvenliğini arka plana attılar…

Ancak, bu şiddetli deprem ve ölümler, şu an apartmanlarına girmeye korkan, yazlıklarda son derece konforsuz bir yaşam süren İzmirliler, belediyelere de bu işin şakası olmadığını, vebali olduğunu gösterdi.  Belediyelere öfke arttı. Deprem, bu belediyelere, yıllar önce kazanılmış hakları bir yönetmelikle vermemenin, yani yaşlı binaların yenilenmesine bir kat eksik vererek engel olmanın yarın ağır bir depremde ölüm, yıkıntı, oy kaybı ve hesap vermenin zorluğu şeklinde hatırlattı.

Bugün CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’a bu yıllardır sıkıntı veren konuda bir değişiklik olup olmadığını sordum. Sağ olsun, o da Ankara’da toplantıda olmasına karşın belediyeleri arayıp bilgi aldı ve bana iyi haberi verdi. Karşıyaka Belediyesi kazanılmış hakların devam edebileceği yönünde bir karar alarak bu yıllardır süregelen engeli geç de olsa kaldırmış. Yani apartmanınız 7 katlı ise, yine yerine 7 katlı bir apartman yapabiliyorsunuz artık, kat kaybınız olmuyor. Kaç katınız varsa, o kat sayısında yeni bir bina inşa edebiliyorsunuz.

Konak Belediyesi? Yaşlı binalarla dolu Alsancak? Onlar da aynı yönde bir karar almak konusunda çalışmalar yapıyorlarmış ama daha karar çıkmamış. İzmir halkı aynı hassasiyeti, hızı ve yapıcı tavrı tüm belediyelerden bekliyor. Hassasiyet diyorum çünkü belediyelerin birçok kişinin eski binalara girmeye korkup küçük yazlık evlerinde, derme çatma ısınma sistemleri ile kışı geçirme durumunda olduğunun farkında olması gerekiyor. Hız diyorum ki bu rahatsız konumdaki insanlar biran önce yeni yapılmış güvenli binalarına geri dönebilsinler.

Peki, var olandan fazla kat izni yolda mı? Bu konuda Murat Bakan olumlu bir yanıt vermedi, “yalnızca kazanılmış haklar korunacakmış” dedi. Kendisine ilgisi ve çabası için çok teşekkür ediyorum, ben belediye yetkililerine ulaşamamışken İzmir vekilimize Ankara’da ulaşabildim ve birkaç saat içinde hız ve hassasiyetle yanıtı alabildim. Umarım belediyeler de halkımıza, bizlere ileride aynı hız ve hassasiyetle yaklaşırlar.