GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ahmet Aydın AKANSU
YAZARLAR
26 Ocak 2018 Cuma

Davos’tan güzel ÇEVRE haberiyle güne başladım

Dünyada 1 trilyon 300 milyar dolar ciroya sahip olan 30 şirket güçlerini birleştirerek “Sıfır atık ekonomisi” kararı aldı. Rakamı Türk parasına çevirmeyi başaramadım.

Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) İsviçre’nin Davos

kentinde dünyanın daha yaşanılabilir hale getirilmesi için mücadele ediyorlar. İsterseniz bu konseyin hangi işlerle uğraştığını yani sürdürülebilir kalkınmanın ne demek olduğunu biraz açayım. Sürdürülebilir kalkınma insan ve doğa arasında denge kurarak yaşamaktır. Doğal kaynaklara zarar vermeden, kaynakların bilinçli tüketilmesini sağlamaktır sürdürülebilir kalkınma. Gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşam planlamasıdır. Günümüzde gelinen noktada bu yapılmak zorundadır. Çünkü 2’nci Dünya Savaşı’ndan (1939 başlangıç-1945 bitiş) sonraki yıllarda kapitalist büyüme (sürekli kar etme, servetin arttırılması, şirketlerin her geçen gün daha da büyümesi) doğal kaynaklar ve ekolojik dengeye büyük zarar verdi. Davos’ta Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi toplantısında öne çıkan konulardan biri de döngüsel ekonomi, yani geri dönüşüm ekonomisi oldu.

“Bir adamın çöpü başkasının hazinesidir”

Factor10 ismiyle hayata geçen bu girişim, geleneksel “Al, Yap ve At” esasına dayalı ekonomi modelinden, tasarımla yenilenen bir ekonomi modeline geçerek, şirketlerin ürettiği, kullandığı ve imha ettiği, küresel ticareti oluşturan maddeleri elden geçirme şeklini yeniden oluşturmayı amaçlıyor. Günümüzde yaygın olan ekonomi modelinde çok miktarda atık üretilmesinin yanı sıra çevresel bozulma, iklim değişikliği, doğal kaynakların hızlı tüketimi, ithal hammadde ve yakıt ihtiyacının artması gibi dezavantajlar var. Factor10 isimli girişim ise kaynakların akıllıca kullanıldığı, hiçbir şeyin boşa gitmediği çözümler üretmeyi; şirketleri daha fazla atığı ortadan kaldıran sistemleri benimsemeye ikna etmeyi ya da ilk etapta çöp oluşumunu önlemeyi amaçlıyor. Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) Başkanı Peter Bakker, “Factor10, döngüsel ekonomiyi küresel ölçekte uygulamak için gerekli olan kritik özel sektör desteğini temsil ediyor” diyor. Döngüsel ekonomi, hiç atık olmaması anlamına geliyor. Döngüsel ekonomi de geri dönüşüm ön planda. Bu ekonomik model, herhangi bir malın bütün girdilerinin, o malın ekonomik ömrü dolduktan sonra yeni alanlarda hammadde olarak kullanılması ve bu suretle ekonomiye yeni ürünler katılması üzerine kurulu. Döngüsel ekonomi modelinde “üretim-tüketim-atık yönetimi ve atıktan kaynağa dönüşüm” halkası sayesinde doğal kaynak kullanımını da azalmış oluyor.

Girişimde yer alacak dünya devleri

BMW, ExxonMobil, Honda, Dow gibi devler var. Sıfır atık ekonomisinin, şirketler için tüketici ile kurdukları ilişki bakımından da önemi var. 2030’a kadar döngüsel ekonomiye geçmek 4.5 trilyon dolarlık iş fırsatı demektir. Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için önemli. Davos’ta aralarında Coca-Cola, Evian, Walmart, Marks & Spencer gibi dünya devi 11 şirket, 2025 yılına kadar yüzde 100 yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir ya da gübreleşebilen ambalaj için yeni taahhütte bulundu. İşte böyle güç birliği yapılırsa ne küresel ısınma kalır, ne toprak kirliliği, ne hastalıklar ne de felaketler yaşanır. Dilerim bizim şirketlerimiz de döngüsel ekonomi işbirliği yaparlar