GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
26 Mayıs 2020 Salı

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Virüs daha önceleri de bahsettiğim gibi pek çok konuyu gündemden alıp götürdü.

Oysa, hayat devam ediyor.

Sorunlar da katlanarak büyüyor.

**

Önce konuya, çok anlamlı deyimlerle başlayalım.

Yanlış kıdem ile doğru olmaz.

Yanlıştan dönmek fazilettir.

Ve damlanın iz bırakması ağırlığından değil, ısrarındandır..

Tekrarlayınız yüz seksen kere olsa bile…

**

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi".

Öncelikle söylenişi bile fevkalade zor.

Nisan 2017 referandumu öncesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı çok değerli Burhan Özfatura ile birlikte, değerli arkadaşım Erdal Karademir ve pek çok arkadaşımızla oluşturduğumuz bir ekiple İzmir'in pek çok İlçesini gezerek toplantılar düzenleyerek ve Televizyon programlarına katılarak bu sistemin yani "Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin" Türkiye için uygun bir sisten olamayacağını anlatmaya çalıştık.

Ve dedik ki:

Öncelikle siyasi doktrinde yok.

Dünya da uygulaması yok.

Bilinen bilinmeyen pek çok yönünü dile getirerek Ülkemizin böyle bir durumla karşılaşmaması için gayret sarf ettik.

Olan oldu ve "evet" dendi.

**

Gelelim günümüze.

Elbette geçmişte "evet" diyenlerin bir bölümü, bu sistemi savunmaya devam edeceklerdir.

Ancak, içinde bulunduğumuz siyasi, sosyal ve ekonomik durum ile birlikte dış sorunlara bakıldığında huzur içinde "ne iyi yaptık" diyebiliyorlar mı?

Parlamenter Sistemde Bakanlar Kurulu vardır ve Başbakan o kurulun organizatörüdür.

Her bakan bakanlığı ile ilgili yetkileri olduğu gibi topluca Bakanlar Kurulunun kararlarından da sorumludur.

Başbakan orkestra şefidir ama hiç bir enstrümanı kendisi çalmaz. O eşgüdüm sahibidir.

**

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine" gelince:

Bakanlar Kurulu yoktur.

Cumhurbaşkanı kabinesi vardır.

Başbakan olmadığı için orkestra şefi Cumhurbaşkanıdır ve fakat bütün enstrümanları o çalar.

Böyle olunca yetkiler tek kişi de toplanmış demektir.

Anayasaya göre Cumhurbaşkanı tarafsızdır.

Milletin tamamının Cumhurbaşkanıdır.

Oysa bu sistemde Cumhurbaşkanı Parti Genel Başkanı olduğu için ne "tarafsızlığı" ne de "milletin tamamının cumhurbaşkanı olması " söz konusu olamaz.

**

Şüphesiz gerek hukuksal ve gerekse yapısal olarak sistemin pek çok yönünü eleştirmek mümkündür.

Esasen gelinen nokta, işin yürümediğini de apaçık ortaya koymaktadır.

Çarpıcı örnek olması itibariyle avuç içi kadar bez parçasının yani maskenin o gün bu gündür dağıtılamayışı bile sistemle ilgili açık bir fikir vermektedir.

İlaveten, şu yaşadığımız zaman dilimi içinde "askıda ekmek, askıda veresiye defteri, askıda fatura, askıda eczane defteri, askıda koliler vesaire hususlar" dahi "ileri, uçan, IMF ye borç veren, Asya'ya Afrika'ya yardım eden" sözlerinin ne anlama geldiğini ortaya koymaktadır.

Uçak yüzlerce teknik parça yardımıyla uçmaktadır.

Pilot sadece kumanda eder.

Ama asla her bir parçanın yerine geçerek uçağı uçurmaz ve uçakta zaten öyle bir hal ile uçmaz.

**

Kısaca :

Sorunlarımız devasa boyutlara ulaşmıştır.

Artık "normalleşme" zamanı gelmiş çatmıştır.

Şimdi yetkili olanlarla birlikte muhalif olanların da katılımı ile sistemin işler hale getirilmesi şarttır.

Anlaşılıyor ki ülkemiz bir erken seçimle karşı karşıya kalacaktır.

Böyle olunca, bir an önce sistemin işler hale getirilerek seçimlere gidilmesi en hayırlı yol olacaktır.

Zorla güzellik olmaz...