GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
9 Temmuz 2019 Salı

Çok partide hayır vardır

Tek fırın, tek berber, tek terzi, tek manav… mahalleye nasıl kalite ve ucuzluk getirmezse tek parti veya tek parti iktidarı da memlekete kalite ve ucuzluk getiremez.

Bu nedenle kimse tek fırının ekmeğini yemeğe mecbur edilemez...

Tek terzinin diktiğini giymeye de zorlanamaz…

Yaşam binlerce yıldan bu yana gelişerek devam etmişse bunun tek kuralı vardır:

Aynı işi birçok kişinin yarışarak yapmasıdır.

***

Siyasal katılımın yüksek olduğu toplumları iki partili sisteme mecbur etmek, ciddi sorunlara neden olur. Çok partili olan siyasal yapı, iki parti gibi ittifaklara mecbur bırakılırsa, uzun vadede kimseye yarar sağlamaz.

Bunu bilmekte yarar var!

Ayrıca şunu da bilmek gerekir ki;

Devlet idaresi; mafya ve korsanlıktan çok farklıdır.

Devlet; atalarımızın bizlere bıraktığı maddi ve manevi bir mirastır, bizlerin de bu mirası gelecek nesillere geliştirerek devredeceğimiz yegâne varlığımızdır.

Oysa mafya bu düşünce ile hareket etmez. Çöktüğü yeri tamamen kurutuncaya kadar yağmalar!

Korsanlar da mafya gibi, ele geçirdiği yeri yağmalarken anlık çıkarlarından başka bir şeyi düşünmez!

***

Birileri, milletin her üyesinin az veya çok bir siyasal partinin ve ideolojinin gönüllü savunucusu olmasının çok kolay olduğunu sanabilir.

Düşüncesi böyle olunca gün gelir, insanları gönüllüsü oldukları siyasetten uzaklaştırmaya çalışabilir. 

Bu; ancak bir milletin kabusu, başına gelebilecek en büyük felaketi olabilir.

Neden rekabetten…

Hizmet yarışından…

Birlikte yönetmekten…

Düşünce ve proje farklılığından korkarki?!

Bilinmelidir ki, daha parlak projesi olanlar asla rekabetten korkmazlar!

Kaliteye talip olanlar yarıştan da çekinmezler!

Aklı, fikri, birikimi olan asla çok parti ve koalisyonlu yönetimlerden çekinmez! Yeteneklerini ise ülke yararına fırsata dönüştürür.

Erbakan’ın CHP-MSP ve iki kez kurulan AP-MSP-MHP ve CGP koalisyonları bunun en büyük kanıtıdır.

Kıbrıs Barış Harekâtı, ağır sanayi yatırımları, tarım ve hayvancılık üretimi, tarımı ve hayvancılığı besleyen sanayi yatırımları…

Bunların hiçbirini 17 yıldır tek başına yöneten Ak Parti yapamadı. Yaptıkları inşaat ve yol ihalelerinin maliyetlerinin hesabı henüz çıkarılmadı.

Hani; Ak Parti’yi yönetenlerin kahir ekseriyeti Erbakan’ın rahle-i tedrisinden geçmişlerdi…

Neden böyle oldu?!

Erbakan’dan hiç mi bir şey öğrenmediler?!

***

Koalisyondan şikayetçi olanların amacı, olabildiğince fazla oy almaktır… Bu bir seçim öncesi fazla ciddiye alınmaması gereken bir söylemdir!

Demokrasilerde bu tür söylemler anlayış görebilir.

Amma ihaleleri biz paylaşalım, avantaları biz toplayalım, devleti bizim adamlarla dolduralım, yargı bizden olsun niyeti ile çok parti ve koalisyonlar eleştiriliyorsa,Allah korusun!

Allah; Ak Partilileri de memleketi de hakketen korusun!

Bu eninde sonunda hepimizin felaketi olur!

Demedi demeyin!

***

21.yüzyılda Ak Parti bize şunu gösterdi ki, uzun süren tek parti iktidarındaihale alanlar dışında kimseye faydası yok!

Bu iktidarın yararı sadece Ak Parti’ye imiş gibi görünse de uzun vadede en büyü zararı yine Ak Parti görecektir.

Malum ü aliniz olduğu üzere adalet,“altın terazisi”nde tartılmadığına göre partili yargıdan en büyük zararı da yine Ak Partililerin görecektir! Bundan emin olabiliriz!

Üzülsek de…

Acısak da…

Vicdanen rahatsız olsak da!

O zaman Ak Partililere güven verecek en sağlıklı yol, içlerinden en az bir partinin çıkmasıdır. Erbakan Hoca’nın yaptığı gibi Partinin ikiye bölünmesidir!

Çünkü; kimse uzun süre birlikte çalıştığı arkadaşını “terörist” veya “terör destekçisi” veya “vatan haini” ilan edemez!

Koşullar ne olursa olsun hukuku bu denli zorlayamaz!

Zorlayıp da eski arkadaşlarını suçlu ilan etmez!

***

Koalisyon; birbirinden korkan ve çekinen, aynı zamanda birbirini denetleyen iktidar ortaklarının kolay kolay hukuksuzluk ve yolsuzluk yapamadığı bir yönetim modelidir. Yapılsa bile bunun çözümü, koalisyon ortaklarının sayısınıartırmaktır.

Koalisyon yönetimlerinde hiçbir yanlış “güvenlik sorunu” boyutlarına varamaz! Bunu bilmekte yarar var!

Ortaklar bir an için birbirine göz yumsalar bile, kimse yakın gelecekte meydanlarda “gizli işleri” ifşa etmeyeceğinin garantisini vermez!

Verse bile inanan çıkmaz!

Ayrıca koalisyon yönetimleri dış politikada da gelişi güzel kararlar alamaz!

İki de bir eğitim reformu yapamaz!

Bilmem kaçıncı kez ihale yasasını değiştiremez!

Fakat ipler sadece iktidardaki tek partinin elinde ise…

Ve bu iktidar da uzun süreden beri devam ediyorsa…

Devletten geriye inanılır bir rakam dahi kalmamış ise…

Allah hepimizin yardımcısı olsun!

Bilmem meramımı anlatabildim mi?!