GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
9 Ağustos 2019 Cuma

Çevre katliamları

1400 yıl önce Kur’an’da (Rûm-30) yazılmış “Gün gelecek karalar ve denizler insanların elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden kokmuş bir et gibi kokacak ve çürüyecek. Bunun acısını da tadacaklar. İsterlerse yaptıklarından geri dönebilirler”.

Gelecek zamanlarda; ortaya çıkabilecek çevre sorunları 1400 yıl önce haber verilmiş.

Müminler tehlikelere karşı uyarılmış. Ne yap et, toprağı, suyu, havayı, kısaca doğanı koru, diye!

Canın, sana emanet olduğu gibi toprağın, suyun ve havan da emanettir.

Kıymetini bil!

Sakın ihanet etme!

19. ve 20. yüzyıla kadar ayetin anlattıklarına sadece müminler inandı.

Karaların ve denizlerin sınırları ve kirlenmenin bu boyutlarda olacağına ilişkin elde hiçbir somut veri yoktu. Dolayısı ile ayet şiirsel ifadesiyle mükemmeldi fakat bilgi olarak kabulü mümkün değildi!

Müminler; Peygamber bu sözleri “Allah’ın ayeti” diye ezberletmiş ise anlamasak da doğruluğuna iman ederiz, demişlerdir.

Kur’an’ı ezberlemenin dışında bir çabası olmayan çağımızın müminleri ise Kur’an’ın 1400 yıl önce haber verdiği “çevre sorunları, sonuçları ve çözümleri” hakkındaki mucizevi ifadelerini gizlemeye ve yok saymaya çalışıyor.

Bütün kudretini Kur’an’ın mucizelerini gizlemek için harcıyor.

Sorunun farkında olanlar ise “münafıklar” gibi susuyor.

Belgesellerde Kanada’da altının nasıl çıkarıldığı gösteriliyor. Uçsuz bucaksız Kanada topraklarında bol miktarda altın var. Ancak adamlar oraları bırakıp “vahşi yöntemlerle” altın çıkarma konusunda bizim yetkililerimizi  kolaylıkla ikna edebiliyorlar!

İşe bak! Bu konuda da CHP suçlu!

Kılıçdaroğlu hain ve işbirlikçi!

Cemaat-i Müslimine soruyorum:

Kanadalılar bizim neyimiz oluyor?

21. yüzyılda olmamıza rağmen doğa katliamları konusunda Müslüman kamuoyu neden çevreci bir gündem oluşturamıyor?

Çok ilginç değil mi?

Sormak lazım; ulema denen ulular taifesi neden bu hayati öneme haiz konuda sus pus?

Yoksa Allah’ın verdiği bilgi mi eksik?

Neden, CHP ve çevreciler kadar duyarlı değiliz.

Neden?

Doğa katliamları, Kaz Dağları, Salda veya Tırazlıtepe ile de sınırlı değil!

Edirne’den Artvin’e, Sinop’tan Mersin’e… yurdun her yeri inşaat ve madencilik uğruna tarumar ediliyor.

Merak eden var mı, izinler kimden alınıyor?

Sarıklı, cübbeli, nice ünvanlı rical, cemaatleri ve tarikatları ile muhafazakarlar neden sus pus!

Allah’tan yeni bir ayet mi bekleniyor?!

Yoksa bir afet veya İlahî bir gazap mı?!

Sorum şu:

Kur’an’a kim inanıyor ve gereğini kimler yapıyor?

2000 yılında şu olmuş… 2001 yılında bu olmuşmuş…

Arkadaş 2002’den beri maden ve doğal kaynaklar konusunda kaç kez yasal düzenleme yapıldı, sen bunlardan haber ver!

Bu milletin imanlı seçmenleri Ak Parti’ye, CHP’nin yanlışlarını tekrar etmesi için mi oy verdi?

CHP’nin sustuğu veya yanlış yaptığı konularda ondan daha zalimane uygulamalar yapması için mi iktidara getirdi?

İktidar sahiplerine haber veriyorum:

Ak Parti’ye oy veren milyonların, sessiz kalmasına fazla güvenmeyin. Yaptığınız yanlışları tasvip ettiklerini de sanmayın. Tabanda biriken öfke dağda bayırda, ormanda, nehirde, göl kenarında değil, sandıkta patlarsa Allah korusun, ben bile size yardımcı olamam!

Söylemiş olayım!