Çok yazdık bu konuda, daha da yazı kaldırır bir konu. Farklı görüşler var. Bu da normal… Beklenti, çıkar, kaygı ve koruma duyguları bakımından farklı konumlardayız çünkü…
Aslında çok açık bir gerçek var. O da bu iktidar döneminde normal üretim sektörleri çok geriledi ve onun yerine ülkede emlak ve bayındırlık işleri öne geçti.
Kasalar boşaldıkça, kamu kurumları ve arazileri satışa çıkarıldı. Şeker fabrikalarından sonra elde pek işletme tapusu kalmadı. O zaman arazilere bakmak lazım. Hazine’nin bomboş duran arazileri var. Yok, yaylaymış, koymuş, meraymış, koruma alanıymış…
Nesini koruyacaksın? Bunları yeniden düzenlemek lazım. Önce haritalar açılıyor masalarda. Renkli kalemlerle çiziliyor para getirecek yerler. Sonra helikopterlere alan geziliyor ve ardından yasal düzenlemeler torbaya…
Yaylaları imara açalım. Tamam, iyi olur. Ülke ekonomisine ve vatandaşa katkı olsun.
***
Çeşme ve Urla bölgesinde çok geniş bir hazine arazisi var. İmara kapalı ve büyük bölümü koruma alanı... Ama yazık... Bu haliyle ekonomik değeri yok ki… Fakat bunu doğrudan satsak biraz tuhaf olacak. Projelendirip satalım. Nitelikli turizm alanı iyi tarif…
Hem turizm bacasız sanayi… Bu laf bayat ve gerçeği yansıtmıyor ama olsun, kimin umurunda? Önemli olan burayı sermayeye pazarlamak... Ama bu arada vatandaşta da beklenti oluşturmak lazım. Arazilerimiz değerlenecek ve istihdam yaratılacak.
Buna siyasetçiler kolay kolay karşı çıkamaz. Onları da dahil ederiz. Turizme karşı çıkıyorlar diye gammazlarız seçmene. İstemezükçü ilan ederiz.
Nitekim siyaset cephesi adeta “üç maymun” durumunda. Olay ve olay mahalli ile alakaları yok. Siyaset dediğin delege, kongre ve kurultaydır. Gerisi istemezükçülerin işi.
“Ama şeker fabrikalarının satışına karşı çıkmıştınız!” deseniz siyasetçiye, “O başka bu başka canım” diyecek hemen…
“Ama gelişme, korumanın önüne geçmemeli” diyecek oluyorsun, “Daha ne istiyorsun, milyar dolarlar söz konusu!” hesabında siyaset sınıfı…
“Bölgede doygunluk var. Bu da turizm değil, emlak projesi” diyecek oluyoruz, ama olur mu golf sahaları olacak, jet sosyete gelecek buraya. Suyu boş ver, onu hallederiz.
***
AKP’li vekiller projenin sahibi. HDP’liler bunun yağma olduğu görüşünde. CHP’liler ise ya sessiz ya da görüşleri kişisel... Ayrıca birazı orada, birazı burada… Bazıları da, “Beni karıştırmayın!” havasında.
Kani Beko’yu biri kandırmış sanırım. O, toplantı senin bu toplantı benim bu projeyi eleştirip duruyor.