GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
12 Eylül 2019 Perşembe

Canan Kaftancıoğlu’nun yükselişi sürüyor

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti Kaftancıoğlu’na, muhtelif sosyal medya paylaşımları nedeniyle, 5 ayrı suçlamadan toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verdi.

Rivayete göre, bir önceki duruşmanın çıkışında okuduğu Nazım şiiri, cezada indirime gidilmemesinin nedenlerindenmiş…

Canan Kaftancıoğlu’nun mahkeme kararına tepkisi açık ve net;

“Karar ne olursa olsun düşüncelerimden ve söylediklerimden vazgeçmeyeceğim. Çünkü biz mevsimi başladı. O kaybetti, biz kazandık. 82 milyon kazandı.

Asla son sözüm olmayacak, Saray vesayeti son bulana, Saray vesayetinin cezalandırıcı sopaları yargılanana dek mücadele edeceğim.

Biliyorum bahar geldi memleketimize, biz mevsimi başladı.”

Kaftancıoğlu’nun yargılandığı suçlamalardan aldığı ceza hiç kuşku yok ki yasaların gereğidir.

Ne ki bu yargı kararı toplum vicdanında karşılık bulmadı.  O halde, yolunda gitmeyen ne?

Yaşanmışlıktan öğrendiğimiz gibi; iktidardakilerin keyfine göre uygulanan yasalar asla adalet getirmiyor. Toplum bunun farkında. Ancak bu farkındalık yönetenlerin umurunda değil.

Çünkü iktidarlarına yönelik en ufak tehdit algısı, muktedirleri harekete geçirmeye yetiyor. Olağan koşullarda görmezden gelinen suç teşkil edebilecek her türlü söz ve eylem, koşullar gerektirdiğinde, kişiye özel suça dönüşebiliyor.

Kendini ifade hakkını kullanmanın hangi koşullarda suç teşkil edeceği yönetenlerin arzusuna ve ihtiyacına göre belirlenirken ve kanun devleti “Demokles’in kılıcı” gibi muhalefetin tepesinde asılı dururken elbet de hak, hukuk, adalet olmaz.

Bu ülkede gerçekten muhalif olanların canı çok yanmıştır, ağır bedeller ödemişlerdir. Sistemin tehdit olarak algıladığı muhalifler, her devirde, bir şekilde tasfiye edilmiş veya edilmeye çalışılmıştır. Canan Kaftancıoğlu’nun başına gelenler de bu zihniyetin eseridir. Mesela, HDP’liler de benzer duyguları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile yaşadılar.

Canan Kaftancıoğlu’na gözdağı mı veriliyor, yoksa gerçekten mi içeri atacaklar, bunu yaşayıp göreceğiz. Ancak, her koşulda, toplumun ona sahip çıkacağını söylemek, kehanet olmaz.

Öte yanda, tehdit algısı nasıl bir caydırıcılığı gerektiriyorsa, iktidardakiler de onun gereğini yerine getireceklerdir.

Canan Kaftancıoğlu, tıpkı Ekrem İmamoğlu gibi, CHP’li olmayanların da sevgisini kazanmış bir siyasetçi. Ve yükselişi sürüyor. Belli ki sinmeye de hiç niyeti yok.

İmamoğlu ve Kaftancıoğlu; ülkenin ufkunu açan bu ikilinin daha çok gidecek yolu var. Biri merkezi, diğeri sol cenahı tutuyor. Dahası İstanbul burjuvazisinin desteğini de aldılar.

Bu mücadeleden yeni bir iktidar çıkar, diye düşünüyorum.