GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
9 Şubat 2019 Cumartesi

CHP’yi uzaktan sevmek aşkların en güzeli mi?

 

Tarih; 1 Ekim 2018 Pazartesi…

Yani, an itibarıyla 130 gün önce…

Aziz Kocaoğlu, “Ha’di bana eyvallah” dedi…

Ağlayan, sızlayan var mı?

Yok!

Tam bir hafta sonra…

Tarih; 8 Ekim 2018…

CNN canlı yayınında…

Partisini adeta topa tutup, ne dedi?

“Bu partinin politika üretecek bir mutfağı yok… Mutfak olmadan aklın ve bilimin rehberliğinde bilenlere sormadan arama konferansları yapmadan, halka gitmeden çözüm üretemezsiniz…”

CHP’nin Çatısı cevap verdi mi?

Vermedi…

Sustu…

Hatta dikkate bile almadı…

***

Sonra ne oldu?

İzmir’in adayları belirlenmeye başladı…

“Mehter Yürüyüşü” ritminde…

O’ssun varsın, adaylar ortaya çıksın da…

Saha “boş” kalmasın!

Sonra “tırpan” mevsimi açıldı…

Büyükşehir dahil, CHP’nin İzmir’deki 22 ilçesinde…

Topu topu “beş” başkan koltuğunu korudu…

Diğerleri “31 Mart” gecesi vedaya hazırlanıyor…

Oysa…

İzmir kazanı çoktan fokurdamaya başlamıştı…

Mesela…

CHP MYK'dan Bayraklı adayı olarak geçen Cevat Durak’a…

PM’nin yarısından fazlası onay vermedi…

Kılıçdaroğlu “yetki” istedi…

Erdal Aksünger, “O zaman ben de varım” dedi…

İkna ettiler, çark etti…

Bu kez sabah bir hanımefendinin adı yazıldı…

Yarım saat geçmeden…

Serdar Sandal, Bayraklı başkan adayı ilan edildi…

Eeee, Cevat Durak’a n’oldu?

Tık yok!

Mesela…

Selçuk adayı Filiz Ceritoğlu Sengel…

PM’den “1 oy” ile onay aldı…

Büyük gürültü koptu…

Filiz Hanım sahaya indi…

Hoooop…

Selçuk İl Başkanı Merve Çalışkan ve ekibi istifa etti…

O başkan giderken ne dedi?

“Bu antidemokratik bu süreçte ilçe başkanlığı görevini yürütemeyeceğim!”

CHP’nin çatısı daha üç gün önce…

“Seferihisar adayımız Yelda Celiloğlu” dedi…

Hanımefendi tebrikleri kabul etmeye başladı…

Dün, “Sağlık sorunlarım var” dedi, çekildi…

CHP İzmir İl Başkanı Yücel, çaresiz…

“Kararından vazgeçirmeye çalıştım, ikna etmeye çalıştım; ama kararı kesin…” demek zorunda kaldı…

Şimdi CHP araştırıyor, “Seferihhisar’a kimi aday yapalım?” diye…

Listeyi uzatmak yersiz, kısa keselim…

Yoksa, bir gecede üç adayın değiştiği de biliniyor…

Ve can alıcı soruyu soralım?

“CHP, seçime 50 gün kala bu gel-git’leri neden yaşıyor?”

Açalım “Şeytan Sofrası”nı…

***

CHP’nin Lideri Kılıçdaroğlu “çaresiz” bırakıldı…

MYK ve PM’nin sayın üyeleri…

Önlerine gelen “aday isimleri” üstünde ders çalışmadı…

O arkadaşlar, “başkan adayları”nı paylaştı!

“Benim adayım başkan olsun” arzusu iuştah kabarttı…

CHP’nin Çatısı’nda “egolar” hortladı…

Bu saydıklarım olmasa…

Selçuk adayı Filiz Ceritoğlu Sengel’in adı…

“30 kabul, 29 ret” ile PM’den çıkar mıydı?

Karpuz bile böyle ortadan ayrılmaz vallahi…

Herkes birbirini tetikledi…

Allah şifa versin Baykal dönemindeki…

MYK’da böyle tartışmaların yaşandığını hatırlayan var mı?

Kimileri şöyle diyebilir:

“O zamanlar partide demokrasi yoktu!”

Ben de derim ki:

“Takvim ön seçime uymadı ama hakça kamuoyu araştırması yapıldı mı, bari?”

Her şey 24 Haziran’dan sonra değişti!

O tarih “erozyon”un başladığı tarihtir…

***

Bitiriyoruz ama bilimsel bir bakışla…

“Klientalizm” nedir biliyor musunuz?

Almanca’dan dilimize gelmiş…

“Müşteriler” anlamına geliyor ama siyasette yeri var…

Onun adı da;

Klientalizm (Kliyentalizm / Clientelism)…

Yani, şu demek:

Genellikle cumhuriyet ve demokrasi dışı yönetim biçimlerinde otoriteyi ya da yönetimi ele geçirmeyi planlayan himaye sistemi…”

İlk seslendiren kim siyasi hayatımızda?

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Ne zaman?

Tam 9 yıl önce…

Neden bu “Klientalizm” kelimesini kullanmış?

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün…

HSYK atamalarının tam bir hayal kırıklığı yarattığını vurgulamak için…

Nasıl demiş?

Şöyle demiş:

“Özellikle Kayseri’den Baro Başkanı’nın, Kayseri-Der Başkanı’nı seçmesi çok manidar... Klientalizm dediğimiz bir etik dışı davranışın mimarı oldu…”

İnsan merak ediyor doğrusu…

Seferihisar Belediye Başkan Adayı olarak ilan edildiği gün…

DHA’ya açıklama yapan Yelda Celiloğlu…

Ne demişti, biliyor musunuz?

Benim aday adaylığı için başvurum olmadı… Genel merkez, benim aday gösterilmem konusunda bir irade gösterdi… Kadın başkan adayı görmek istedikleri için sanırım beni aday gösterdiler... Bu da kadınlara verdikleri değeri gösteriyor… Beni de bu göreve layık gördüler... Çok memnunum. Bu süreç benim için zor olmayacak... Başkan vekilliği görevlerinde bulundum, encümen üyeliği yaptım... Partim ve belediye için hiç durmadan çalıştım… Siyasetin içindeyim…"

Bunun üzerine Seferihisar CHP İlçe Başkanı Koray Acaroğlu ne yaptı?

“Bu, örgüte küfretmektir” deyip istifa etmişti…

Alevler her tarafı sardı…

Celiloğlu da…

İster istemez, “Sağlık sorunlarım var” deyip…

Adaylıktan çekildi…

Kısa ve öz…

Şimdi sormak gerek?

Bi’vakitler “klientalizm”den yakınan CHP Lideri…

Şimdi partisinde bir “klientalizm / himaye” süreci yaşandığını…

Göremiyor mu?

Görmek mi istemiyor?

***

Demek ki…

Aylar önce, üstelik dobra dobra…

“Bu partinin politika üreteceği bir mutfağı yok” diyen…

Aziz Kocaoğlu, haklıymış bi’yerde…

Biraz “ironik” olacak ama…

Bi’de kim haklı, biliyor musunuz?

Karşıyaka eski Belediye Başkanı Cihan Türsen…

Ne dedi, bunca yıldan sonra Altıok’tan istifa ederken?

“Galiba CHP’yi uzaktan sevmek aşkların en güzeli!”

Nokta!

Sonsöz: “Ey gönül! Kopan her ip istenirse bağlanır ama bağlanan yerde düğüm kalır… / Hz. Mevlana…”