GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
24 Ekim 2018 Çarşamba

CHP’nin İzmir adayını öğrendim

İzmir’e son zamanlarda “ateş almak” için bile uğrayamadığımdan, bu portaldeki yazılarda da eskisi kadar çalışkan olamıyorum. Ama her gün 15-20 telefon İzmir’in yerel seçimlerdeki tercihleri üzerine yaptığımız konuşmalarla geçiyor…

Bu konuşmalardan sonuncusunu Londra’da yaşayan bir arkadaşımla yaptım. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bilindiği üzere, Oxford Union'da bir konuşma yapmak için Londra’daydı. Oxford'a gitmeden önce İngiltere'nin Avrupa ve Amerika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Duncan ve İşçi Parti'nin gölge dışişleri bakanının da dahil olduğu siyasetçilerle bir araya geldi. Bu arada çok sayıda yurttaşla da sohbet etme şansı buldu. Bu konuşmalardan birinde “Türkiye'de en etkin muhalefeti yapan biziz. Bu bize oy veren kitlelerin veya demokratları tatmin eder mi etmez mi, o kuşkusuz benim irademde olan bir şey değil” demiş.

Bir önemli açıklama da 24 Haziran gecesiyle ilgili: “24 Haziran gecesini iyi yönetemedik. O konuda seçmen haklı. Seçmeni suçlamak gibi bir düşüncemiz asla olmaz. Keşke o geceyi daha güzel yönetebilseydik. O geceye dönmek istemiyorum. Dediğim gibi o gecenin kusuru, kabahati varsa o kusur ve kabahat tümüyle bizde”

“Eğer oylarımızda bir düşüklük varsa, arzu ettiğimiz oy oranını yakalayamıyorsak bunda kabahat bizde tabii. Sonuçta bu kabahati kalkıp da seçmene yüklemenin bir mantığı yok.” Sözleri de iyi tabii ki… Ama yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu, Londra’daki sohbetlerinde yerel seçim adayları ile ilgili olarak da “off the record” sözler söylemiş. İzmir için şanslı gördüğü ismi de telaffuz etmiş. Şimdi burada yazarsam çarşı karışır. En iyisi bende kalsın. Sadece şunu söyleyeyim, o kişi aday gösterilirse CHP İzmir’de en az Aziz Kocaoğlu kadar oy alır…

Ankara için yeniden Mansur Yavaş’ı düşündüğü artık gizli bir şey olmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yerel Seçim Stratejisi” ni bugün yarın açıklaması bekleniyor. Üç büyük kentte ön seçim yapacağını zannetmiyorum. Çok çok “eğilim  yoklaması” olabilir. Biliyorum bu komik bir sözcük ama… Öyle olacak gibi görünüyor…

****

CHP’nin Yerel Seçim Bildirgesini de merakla bekleyenlerdenim. Bildirge açıklanmadan soruyorum. Bildirgede şu mevzular yer alacak mıdır?

Toplumsal eşitlik önemsenecek midir? “Her kentli kentin sahibi ve ortağıdır; kentli, gelir durumundan bağımsız olarak belediye hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir” denecek midir?

Mesela daha önce denildiği gibi toplum kesimlerinin karar, yönetim ve gözetim sürecine katılması, belediye uygulamalarının toplumsal yararını her an sorgulayabilmelerine vurgu yapılacak mıdır? Planlama - karar alma- uygulama sürecinde kentlilerin de her zaman düşünceleri sorulacak denilecek midir?  Bu konu örneğin Aziz Kocaoğlu döneminin en başarısız olduğu mevzudur.

Mesela, “Belediyeler kaynak yaratır, üretir ve üretime yön verir; üretici kuruluşlara ve dayanışmalarına kaynaklarıyla ve yetkileriyle güç vererek istihdam olanakları yaratılmasına katkı sağlar; kooperatifçiliği destekler, kooperatif kurar; üretime ve adil paylaşıma eşdeğer önem verir” denilecek midir? Bu konu ise Aziz Kocaoğlu döneminin en başarılı olduğu mevzudur.

CHP’nin yerel seçim bildirgesinde “Ortak yaşam kültürü ve kentlilik bilinci” nasıl yer alacaktır?

AVM’ler konusunda net düşünce sergilenecek midir? AVM’lerde yalnızlaştırılan, kendine ve kentine yabancılaşan tüketici bireyi, toplumsal birlikteliklerde ve etkinliklerinde bir araya getirerek üretici, dayanışmacı ve paylaşımcı hemşeri yaratmak dert edilecek midir?

Kentine sahip çıkan, talep eden, sorgulayanlar dışlanacak mıdır? Yoksa ciddiye alınarak kentli ve hemşeri bilincinin oluşması için onlardan yararlanılacak mıdır?

Bu soruları uzatmak mümkün. Şimdi stratejiyi ve belgeyi bekleme zamanıdır. Yoksa 31 Mart’ı iyi yönetemedik demek işin kolayı olabilir…