GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
6 Ocak 2020 Pazartesi

CHP kurultay yapacak da…

CHP’de Kurultay süreci bildiğiniz gibi… Her kim nereye aday ise, memleketin yüksek menfaatleri için… Bu yüksek menfaatlerin ne olduğu konusunda ise rivayet muhtelif…

Çağımız, tükeniş çağı; gündelik hayatın olağan akışı içinde yapılan siyasetin, sağda veya solda, toplumları muktedirlere altın tepside sunmaktan öte bir amacı yok.

Siyaset niyetine yapılan köşeleri tutma mücadelesinin memleket meselesi olmadığı ayan beyan ortada iken, yüce ideallerle donatılmış siyaset, can sıkıyor.

Gerçek şu ki insanlık sorunlarıyla siyasetçinin buluştuğu alan hızla daralıyor. Yeryüzü yönetilebilir olmaktan uzaklaştıkça, karar süreçleri devlet aygıtının doğrudan müdahalesiyle demokratik toplum iradesinin dışına çıkarılıyor.

Dünyada endüstri devrimiyle ortaya çıkan bir çağ kapanıyor; sosyolojik yapı değişim geçiriyor, üretim ve tüketim kültürü değişiyor, yönetim anlayışı değişiyor, bilim değişiyor, bildiklerimiz anlamını kaybediyor.

Kimimiz yitik zamanın peşinde, kimimiz geleceğin peşinde, kimimiz boşlukta, hayatı yeniden anlamlandırmak veya anlamsızlığının altını çizmek için yerli veya yersiz bir çaba içinde… Siyasetçinin ise, tükenişin ömrünü uzatmaktan başka muradı yok.

Ülkede ana muhalefet kongrelerini yaparken kulislerin gündeminde olan bitenin özeti, alışveriş… Kim ne alacak, ne verecek!..

Memleket meselesi mi? Atatürk, Aydınlanma, Cumhuriyet devrimi ve değerleri, Laiklik, Modernite, çağdaşlık, “kahrolsun emperyalizm!” falan diyerek meseleler hal yoluna giriyor. Ötesine berisine fazla kafa yormaya gerek yok.

Ana muhalefette sosyal demokratların gündemi; Dünya nüfusunun dörtte biri yeryüzü nimetlerine hiç sınır tanımadan sahip olabilirken, dörtte üçünün yoksulluk içinde olmasının siyasete getirdikleri, olmalı...

Dünyada bütün hızıyla süren değişimin neresinde olmak gerektiğine ve bunun nasıl olacağına dair, CHP’lilerin ne düşündüğünü bilmeye ihtiyaç var.

Mesele, sadece AKP’ye muhalefet etmek değil; aynı zamanda, kurulmakta olan yeni hayata giden yolları açmak, öncülük etmek gibi bir misyonu olmalı, sosyal demokratların.

Şimdiki halde, sosyal demokratlar, körün fil tarifi gibi, neresinden tutarsa orasından tarif ediyor, dünyada ve ülkede olan biteni.

Elan izlemekte olduğu siyaset, iktidar grubu o kadar kötü yönetiyor ki, CHP’yi bir şekilde iktidara taşıyabilir…

Ama bu durum, kurulmakta olan yeni dünya düzeninde, CHP’lilerin ülkeyi doğru bir yere taşıyacak akıl ve iradeden ziyadesiyle yoksun olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Gitmekte olanı ve gelmekte olanı hiç anlamamış gibiler...