GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
18 Şubat 2019 Pazartesi

CHP’de birlik ne zaman sağlanacak?

Yerel seçim öncesinde aday belirleme yöntemi (!) oldukça değişik olan CHP’nin İzmir adayları bir operasyon olmazsa netleşti.  Pazar günü itibariyle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı törenle ilan edilen adaylar Tunç Soyer öncülüğünde yola çıktı.

Çıktı çıkmasına da kimilerine göre “geç kalındı”, “zaman kaybı yaşandı”, “enerji dışa değil içe harcandı”

Makul ve normal bir şekilde ilerlemesi gereken süreç şimdi meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında sıkıntılı yürüyor. Birçok belediye başkanı yeni listelerin oluşturulmasında söz sahibi olamamaktan şikâyetçi. Genel merkez kararıyla MYK onayına sunulan meclis listeleri netleştiğinde çok sürprizler yaşanacak!

Çünkü bir gizli el adaylara “gerekirse sizi değiştirebiliriz” uyarısında bulunarak altını dizayn ediyor!

Gelelim Kılıçdaroğlu’nun İzmir’deki sözlerine…

Adayları belirlerken, Aziz Kocaoğlu’na selam verenlerin bile çetelesinin tutulduğu gergin sürecin sonrasında kamuoyuna yönelik açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri süreç kadar önemliydi.

Ayakta alkışlattığı Kocaoğlu için, “397 yıl hapisle yargılandı. Ama diz çökmedi ve boyun eğmedi. Bütün baskılara rağmen İzmir’e hizmet etti. Hayatını bir anlamda İzmir’e ve İzmirlilere adadı. Hiçbir belediye başkanın yapmadığı projelerin altına imzasını attı. İstanbul ve Ankara’nın iktidarın desteğine rağmen yapmadığı metroyu inatla yaşama geçirdi. Dolayısıyla Aziz Kocaoğlu sadece bir belediye başkanı değil aynı zamanda inançlı ve kararlı mücadele insanıdır. Hepimizin ona teşekkür borcu vardır. Bizler 12 maddelik yerel yönetim belgesi hazırladık. Hesap verme, demokrasi, birlikte yaşama dedik. 12 maddeyi yan yana getirdiğimizde Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’de hayata geçirdikleridir. Pek çok örnek İzmir’den alınmıştır” dedi.

Hükümetin yaptıkları için Kocaoğlu’nu örnek olmasını isteyen lider, “geleceksiniz, ders alacaksınız” ifadelerini kullandı.

Kocaoğlu’nun yaşanan süreç nedeniyle kırgın ve modunun düşük olduğu biliniyor.  Büyükşehir Adayı Soyer ise henüz projelerini açıklamadı. Hazırlıklar ise sürüyor. Partinin kısa süre içinde dargınlıkları ve kırgınlıkları bir kenara koyup yola çıkması gerekiyor. Aksi halde, geldiği günden bu yana İzmir’in tozunu atan AK Parti Adayı Nihat Zeybekci“tur bindirerek” yarışta önemli bir sonuca ulaşacak.

TANZİM SATIŞ İŞİ!

Hükümetin yerel seçim öncesinde başlattığı bir proje var. O da son günlerin en çok konuşulan işi haline geldi.

Nedir?

Tanzim Satış!

Yani kısaca üreticiden halka ucuz sebze ve meyve tedarik zinciri kurulması. Peki, bunları kim yapıyor? Tabi ki belediyeler… Ankara ve İstanbul’da başlayan “sınırlı/limitli” kilodaki satış işlemleri her geçen gün il ve ilçelerde yayılıyor.

Hal böyle iken İzmir’de duruma bakalım!

Bilindiği gibi Tanzim Satış bu kentteki TANSAŞ’ların yıllar önce belediyeye aitken yürüttüğü sistemin adıydı. Zamanla bu konu gündemden kalktı, şirket özelleştirildi.

İzmir’de kırsal kalkınma modeli Türkiye’ye örnek olan Büyükşehir Belediyesi’nin şimdiye kadar üreticiye ödediği rakam 1 milyar TL’yi (eski parayla 1 katrilyon) aşmış durumda. Tire’den süt, Bergama’dan bal, Ödemiş’ten peynir, Bayındır’dan çiçek, bitki, fidan ne görürsen alınıyor. Üstüne, Öğretmenler günü nedeniyle Manisa’daki kooperatiften hediye şal aldığı için yargılanan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hayata geçirdiği sistemi geliştirme sözü veren yeni aday Tunç Soyer var…

İzmirli Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kontrolündeki bakanlık tanzim satış sistemini birlikte yürüteceği belediyelere çağrıda bulunurken İzmir’i unutmuş! Sanıyorum bizim de yakından tanıdığımız sayın bakan durumu öğrenmiş olacak ki İzmir’in de bu işin içinde olması talimatını vermiş. Antalya’dan alınacak sebze ve meyveyi (nakliye işi de dâhil) belediyeler üzerinden halkla buluşturmayı planlayan bakanlığın formülüne karşı Kocaoğlu yeni bir sistem ortaya koydu.  Çıkıp “mademki biz alacağız, o zaman kendimiz alıp bedavaya biz dağıtırız” diyerek 35 bin muhtaç aileye patates ve soğanı ücretsiz sundu. Kısa sürede dağıtım başlayacak.

Alın size yeni bir İzmir modeli…

“NARKOZSUZ AMELİYAT”

Şüphesiz ki CHP’de aday belirleme ve ilan etme süreci hiç bu kadar karmaşık ve gergin olmamıştı. Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin listeleri açıklayacağı güne kadar adaylarda bir tedirginlik var. Hepsi, “ya başıma bir şey gelirse”diye düşünüyor ve uykuları kaçıyor…

Aday belirleme süreci İzmir’de tez konusu olabilecek seviyeye gelen Bayraklı’da son ana kadar yaşanan hareketli süreçte eski İl Başkan Yardımcısı ve parti emekçisi öğretmen Serdar Sandal ismi çıktı. Sandal’ı tanıyanlar onun eğitimci kimliğini iyi bilir. Zaten Çiğli Belediyesi’nin bugün kendisiyle gurur duyduğu Çiğli Belediyesi Eğitim Merkezi'ni (ÇİBEM) yönetiyordu.

Aday olarak ismi ilan edilince başta 2009 yılından bu yana belediye başkanlığı yapan Hasan Karabağ’ın “ilçe çapındaki” olanaklarından yararlananlar ayaklandı.  Hep bir ağızdan, “istemiyoruz” dedikleri yetmiyormuş gibi “Tuncelili-Alevi, İnançsız” gibi etnik kimlik siyaseti yaparak bel altı vurdular.

Eleştirilere, “bir evladım var burada doğdu, babamı da bu ilçede toprağa verdim” diyerek mensubiyet olgusunu anlatan Sandal siyasi olarak ilçe hâkimiyetini iki hamleyle de gösterdi. 2014 yerel seçimlerinde AK Parti’nin adayı İsmail Sarı ile MHP’nin Adayı Mehmet Toptaş’ı CHP’ye katan Sandal tabiri caizse “siyasi ameliyat” yaptı.

Hem de narkozsuz!