GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
3 Nisan 2020 Cuma

Birlik ve beraberlik üzerine

Çok kullanılan bir cümledir :

Tam "birlik ve berabirliğe" ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde.

Ne zaman olağanüstü bir hal olur işte bu cümle hemen gündeme gelir.

Savaşta,depremde,salgın hastalıklarda,özetle tüm felaketlerde...

Diğer zamanlarda ihtiyaç yokmuş gibi...

Ve bilhassa ikitdar çevreleri bu cümleyi dillerine dolanıp dururlar..

Altını çizerek vurgulayalım :

Hiç şüphesiz "birliğin ve beraberliğin" zamanı olmaz.

Her zeminde ve zamanda "birliğe ve beraberliğe" ihtiyaç vardır.

Biriliğiin ve ebraberliğiin sağlayamamış bir Millet,Devlet nasıl ayakta durur?

Bir an bile ihmal edilmemelidir.

Ancak,

"Birliği ve beraberliği" sağlamak herkesin görevidir,

Amma,

Bilhassa,yönetenlerin görevidir.

"Muktedirlerin görevidir."

"İktidardakileren görevidir."

Ondan sonra herkese sıra gelir.

Konuya bir kaç örnekle açıklık getirelim :

Gerçekten bütün dünya ve elbette ülkemiz salgın bir hastalık yüzünden çok ciddi durumlarla karşı karşıyadır.

Bu dehşetli tehlike karşısında hiç bir konuda ayırım yapmadan birliğin ve beraberliğin 
sağlanması şarttır.

Şarttır ama:

Belediyeler kendi imkanları ile bu konu da halka yardım etmek istiyor.

Bir bakıyoruz ki genelge ile bu yardımlara el konuluyor.

Şimdi ayıkla pirincin taşını.

Önce yardım düzenlemek belediyelerin yasal hakları.

Genelge  ile önlemek mümkün değil.

Kaldı ki hem geçmişte ve hem şimdi pek çok kurum ve kuruluş yardım topluyor.

Ve kaldı ki hani "birlik ve beraberlik" zamanı idi.

Bu felaketten kurtulmak için her kesin işin bir ucundan tutması gerekmez mi?

İşte belediyeler de bir ucundan tutuyorlar.

Niçin önlemeye çalıışyorsunuz?

Amaç nedir?

Böylesine bir zaman da "siyasal düşünce" ön plana geçerse, hasıl "birlik ve beraberliği" sağlayacaksınız? 

Ve kim inanır bu tarz söylemlere..

Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Hemen her gün maalesef yaşanıyor.

Tekraren ifade ediyorum ki birlik ve beraberlik şarttır ve fakat bunu yerine getirmek öncelikle ikti
darın görevidir.. Sonra diğerleri arkadan geleceklerdir.

Her konuda "siyasal düşünce" ön plalana çıkarsa biliniz ki bu yapanlara da fayda 
sağlamayacakmtır,çünkü böyle davrananlara hiç bir dönemde fayda sağlamamıştır.

Nikah töreninde bile evlendirme memuru evlenen çiftlere  "iyi günde kötü günde" diye söze başlıyor.

İyi günde kötü günde iktidar herkese eşit mesafede olmalıdır ki birlik ve beraberlik sağlansın.

Ve yine böyle günlerde yönetenler yani iktidar herkesin görüşünü almalıdır ki işin içinden çıkabilsin.

Bu sebeple devamlı "parlamenter sistem" diyoruz.

Niçin?
Parlamenter Sistem olsaydı Cumhurbaşkanı çoktan Çankaya'da parti genel başkanlarınız toplar ve buhrandan çıkmanın yollarını konuşur ve mutlaka herkesin ittifak edeceği bir ortak akılla orta yol bulunurdu.

Şimdi:

Düzenlenen yardım kampanyası bile çeşitli  yönleri ile tartışılıyor.

Nasıl olacak "birlik ve beraberlik?"