GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
6 Mayıs 2019 Pazartesi

Biri sizi gözetliyor CHP’li sayın başkanlar!

Arada hayli fark var ama…

Dileyen “tavsiye” desin, arzu eden “ültimatom”; fark etmez!

Ne söyleyen değişiyor…

Ne dinleyenler…

Peki, işe yarıyor mu?

Geliyoruz, oraya…

***

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Daha o isimler “belediye başkan adayı” iken başladı kulak çekmeye…

Mesela…

Taaa 3 Mart’ta Ankara Elmadağ’dan uyardı:

“İsraftan kaçınacaksınız, vatandaşın hizmetine koşacaksınız... Dertleri varsa ilgileneceksiniz…”

Mesela…

Taaa 10 Mart’ta Antalya’da ne dedi?

“Sizden iki isteğim var… Seçildiğiniz andan itibaren her bölgeyi kucaklayacak ve herkese hizmeti eşit götüreceksiniz…”

İlaveten ekledi:

Neyi kaça yaptınız, kimlerle yaptınız hesap vereceksiniz… Çünkü o para halkın parası…”

Mesela…

Taaa, 11 Mart’ta İstanbul Eyüpsultan’dan mesaj verdi:

“Kimsenin işine son verilmeyecek… Belediyelerde asgari ücret 2 bin 200 lira olarak... Ocak-Mart arasındaki farklar da ödenecek!”

Mesela…

Taaa, 13 Mart’ta Kırklareli’nden seslendi; esprili bir örnekti:

“Sık sık Avrupa'ya gidip gelinmeyecek… Dolayısıyla orada biraz keyif çatayım olmaz… Kabul etmiyorum…”

***

Sonra ne oldu, seçim tamamlandı…

Başkanlar koltuklarına oturdu…

“Yetmez…” dedi, Kılıçdaroğlu…

Önce “koca başkanları”, birkaç gün sonra da…

Memleketin bütün CHP’li belediye reislerini…

Ankara’da topladı; yine, “kulaklara küpe” konuştu:

Hepsi önemli ama, bazıları “iğne batırır” gibi öne çıkıyor:

Neler onlar?

“Belediyede başkan dışında kimse politika yapamaz…”

“Harcanan her kuruşun hesabını vereceksiniz…”

“Asla devr-i sabık yaratmayacaksınız…”

“Ancak yolsuzluk varsa onun üzerine gideceksiniz…”

“İmzasız şikayetleri hemen çöpe atacaksınız…”

***

Peki…

Kılıçdaroğlu neden bu kadar “tekrar” yapıyor?

Şu 30-40 gün içinde…

Daha “dün bir, bugün iki…” demeden…

Bazı başkanların ilk icraatlarında “abukluk” mu gördü?

Yoksa…

Altıok’un lideri de “şikayet mektupları” almaya mı başladı?

Neyse…

Karıştırmayalım oraları!

***

Ekonomi rayında gitmiyor…

Enflasyon fakirleştiriyor…

Türk Lirası eriyor…

İşsizlik had safhada…

Kılıçdaroğlu, “Kimse yatağa aç girmesin” derken…

Çok anlamlı bir görev veriyor belediye başkanlarına ve diyor ki:

“Yoksulluk envanteri oluşturacaksınız... Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek... Kimin yoksul olup olmadığını muhtarlarla beraber tespit edip yardım edeceksiniz…”

Bunları daha önce de söylemedi mi?

Söyledi…

Peki, neden “defalarca” tekrar etme ihtiyacını duyuyor?

Neden?

“Birini belediyeye alacaksanız O’nu yoksullardan seçin!” diyor?

Neden?

Atama yaparken, o başkanlara:

“Partizanca davranmayın; liyakat sahibini getirin…” diyor?

Bence…

Şunun için söylüyor…

Kılıçdaroğlu, Nisan ayının sonlarına doğru…

CHP’li belediye başkanlarına…

Üstüne basa basa şu mesajı yolladı:

“Enkaz devraldık edebiyatı yapmayacaksınız…”

Tamam, mesaj yerine ulaştı ama…

Bi’de kimse kusura bakmasın bunun kontrolü var!

N’asıl olacak o iş?

Şöyle olacak…

Kılıçdaroğlu, 15 gün önce Ankaralı gazetecilere anlattı…

Belediyeler ile Genel Merkez arasındaki iletişimi sağlamak üzere…

Bir “irtibat görevlisi” tayin edilmesini istemiş…

Ayrıca…

Tüm CHP’li belediye başkanlarının icraatlarını…

Yakından takip edecek…

Bir “denetim mekanizması” kurulması için kolları sıvamış…

Bundan ne çıkar?

Şu çıkar:

“Biri sizi gözetliyor sayın başkanlar, haberiniz olsun!”

Nokta…

Sonsöz: “Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın… / Hz. Mevlana…”