Gel bakalım Rükneddin, pek üzgün görünüyorsun, anlat hele ne oldu sana böyle? Geç buyur.
Geldim ağabey geldim, rahatsız etmiyoruz inşallah?
Yok be gardaşım ne rahatsızlığı, ben de zaten seni merak ettiydim. Sizin çadır karışmış; imza mimza, kongre mongre, muhalif muarız hareketliliği başlamış, neler oluyor sizin orada öyle?...
Hiç sorma ağabey, olmayacak iş oldu, başımıza gelmez dediğimiz şey geldi! Şimdi bizim partide de muhalefet olağanüstü kurultay kalkışması başlattı. Ne yapacağız ve asıl durduracağız bilemiyoruz. Hani siz tecrübelisiniz diye size koştum.
Otur bakalım Rükneddin sakin ol şöyle… Çay içer misin? Piskevit yer misin?
Çok iyi olur ağabey sizin çayınızı da piskevidinizi de çok özlemiştim…
***
Bak gardaşım, bu meseleler çok hassas meselelerdir. Öyle Siyasi parti vakası deyip geçemeyiz. Biliyorsun ki, çağımızda devletler siyasi parti aygıtlarıyla yönetiliyor. Devlet dediğimiz büyük mekanizmalar da öyle kolay geçiştirilebilecek kurumlar değil. Dış müdahalelere açık, içeriden zaaflı ve kontrolsüz siyasi parti aygıtları devletleri yönetilmez hale getirebilir. Siyasi partilerimizin kargaşa içerisinde olması ne yazık ki hep başkalarının işine yarar.
Gerçekten doğru söylüyorsun ağabey, bu da Türkiye Düşmanlarına fayda sağlar. Lütfen affedin bizi ağabey, geçmişte sizin partide yaşanan imzacı muhalifleri biz böyle değerlendirmedik ve size zarar vermeleri için onları çok destekledik. Ama şimdi hatamızı anladık. Ne olur bizi bağışlayın…
Dertlenme Rükneddin, biz sizin gibi davranmayız. Biz, “önce ülkem ve milletim sonra partim ve kendim” diyen bir liderlerin yönettiği hareketin mensuplarıyız. Devlet anlayışımız tarihin derinliklerinden gelen Türk Devlet Felsefesine, Atatürk, Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli geleneğine uygun olarak sürdürülür. O sebeple söz konusu mukaddesatımız olunca biz her şeyden vaz geçer, devletimizin ve milletimizin dirliği için kendimizi feda ederiz. Biz zaten hazırlıklıyız…
Biliyoruz ağabey, bunu şimdilerde çok iyi anlıyoruz. Darbe günü tüm kadrolarınızla ortaya koyduğunuz irade, Fırat Kalkanı Opersayonunda, Zeytin Dalında ve diğer tüm milli meselelerde ortaya koyduğunuz milli şuur her türlü takdire şayandır.
Şimdi size çok iş düşüyor Rüko… Öncelikle içinizdeki varsa ayrık otlarını, yani milli menfaatlerimize ters davranan sızma yapmış kişilerden ve kliklerden kurumunuzu temizleyin! Dik durun… Bakın bakalım, muhalif kanat mı millici, yoksa mevcut kadrolar mı? HDP’yi TBMM’ye taşıyan zihniyet mi yoksa bunlara karşı çıkan guruplar mı var ortada! Buna çok dikkat edin aranızdaki en büyük tehlike işte bu…
Ooof ağabey oof! Güldük komşumuza geldi başımıza!...
Neyse aslanım, dediklerimi unutma. Sıkıntın olursa yine gelirsin, her zaman beklerim…