GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
16 Ağustos 2020 Pazar

Bergama'dan...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı

Tunç Soyer,

İzmir’de ilklerini sürdürüyor...

Tarih olmayı, tarih üzerinde yaşamayı

ve yaşatmayı seviyor.

Tarihi ve kültürel temellerimizi yeniliyor.

 

Yakınlarda Bergama Asklepion’da, Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı yaparak bunu bir kere daha gösteriyor.

 

Çoklarımız gibi ne saraylar gezdik de...

Burnumuzun dibindeki Kralların Saraylarını da ancak bir vesile ile gezebildik !

 

1977 Başkan İhsan Alyanak dönemiydi...

Bizi misafir eden, sonrada İzmir’i ziyaret eden Cezayir Belediye Başkanı ve eşini Akropol’e götürdüğümüzde... zemini ve temelleri de olsa, Pergamon Krallarının saraylarını da üşüye üşüye gezmiştik !

 

Bergama İlçe Merkezi, antik Pergamon kentinin yerine kurulmuştu.

Pergamon MÖ 282 - 133 yılları arasında Pergamon Krallığının Başkentiydi.

Bir merkez olmanın tadı, halen de devam ediyor olmalı ki,

Dileriz Bergama yine bu tadı tadsın,

İl olarak Bakırçay’ın başkenti gibi olsun !

 

Bergama Akslepion’da ; tarihte ilk kez müzikle, terapiyle tedavi yapılıyordu.

Hipokrattan sonra tarihin en büyük doktorlarından, ve ayrıca bir farmakolog olarak da eczacılığın kurucusu,

Tarihin de ilk spor hekimi olan Galenos,

İmparatorların doktoru olarak buradan Roma’ya gitmişti...

 

Bergamanın daha başkaca özel, özellikleri de çoktur.

Bazılarından biraz söz edecek olursak...

 

Bunlardan biri de Athena tapınağıdır.

Tapınak Tiyatro Terasının üzerindeydi. Kazılardan elde edilen birçok parçası Berlin’e götürüldü. Orada yeniden kuruldu.

 

Athena Tapınağının güneyindeki

bir terasta ise, Zeus Sunağı vardı.

Oda Berlin’e götürülmüş ve oradaki Pergamon Müzesine konulmuştu.

Büyük beğeni ile ziyaret ettiğimiz,

bu eşsiz eserin serüveni, Mecliste

bir güzel de anlatılmıştı...

 

Zeus Sunağının getirilmesi için...

Öncelerin Bergama Belediye Başkanlarımızdan Sefa Taşkın’ca,

uzun yıllardır sürdürülen mücadele ve Mecliste alınan destek kararı da çok değerliydi.

 

Ayrıca Valimiz’de bu mücadeleye desteğini ve geri getirme işlemlerine başlandığını açıklamıştır ki, bu da çok önemliydi...

 

En önemli eserlerden birisi de Tapınağın kuzeyindeki Bergama Kütüphanesiydi.

Dünyanın en büyük kütüphanelerinden biriydi. 200 bin dolayında kitabı vardı...

 

Bu kütüphane ile İskenderiye Kütüphanesi arasında, sürekli kıyaslama yapılırdı !

İskenderiye Kütüphanesindeki kitaplar

ve el yazmaları papirüse yazıldığı halde, Bergama’dakiler ilkel parşömenlere yazılıyordu !

 

Kuşkusuz İskenderiye Kütüphanesi Dünyanın eşsizlerindendi.

Kimi söylemlere göre 150 bin cilt kitap, 900 bin el yazması kadar eserler vardı.

 

Arşimet, Matematikçi Öklid, Tıpçı Herofilos, Gökbilimci Batlamyus gibi...

Bir çok ilim adamları burada çalışmıştı.

 

Üç defa yangın geçirmiş, MÖ 47 yılında Jül Sezar’ın kuşatmasında da, eselerin çoğu telef olmuştu...

Mısır Kraliçesi Kleopatra da... olaya çok üzülmüştü !

 

Gerçi aynı yerinde, gezdiğimiz modern bir kültür sarayı yapılmıştı da.

Ama Bergama Kütüphanesi de, bir aşka kurban gitmişti !

 

Romalı Komutan Antonius Kleopatra’yı etkilemek istiyordu !

MÖ 41 yılında Bergama Kütüphanesindeki kitapları bir gemiye doldurdu Mısır’a taşıttı.

Kleopatra bu jestten... çok memnun kaldı !

 

Bir kütüphane böyle yok oldu...

Antonius da Kleopatra’nın hem gözüne, hem gönlüne girdi !

 

İyi Pazarlar...