Sarışın kadın, emin adımlarla sahneye geldi…
Arkasında dev Atatürk portresi vardı…
Gözleriyle selamladı, Atası’nı…
Karşısındaki “Gençler Ordusu”na döndü…
Saniyelerle yarışırcasına göz göze geldi bir bölümüyle…
Ve…
Yüreklerine seslendi:
Hem bir Belediye Başkanı kararlığı ile…
Hem de bir anne şefkatiyle:
“Burası Balçova… Her çocuk eşit ve kaliteli eğitim alana kadar mücadelemiz ve eğitime desteğimiz devam edecek…”
Bu cümle yetti zaten…
***
İzmir’in çok şanslı 580 genci…
Çalımla aramızda dolaşıyor…
Hepsi pırıl pırıl; gözleri çakmak çakmak…
İki sağlam “ortak yanları” var…
Birincisi; tamamı “milenyum kuşağı”nın çocukları…
2000’li yılların bize armağanı “fevkaladenin fevkinde” gençleri…
İkinci ortak özellikleri; hepsi, Balçovalı…
Unvanları var; herkesin dilinde:
“Onlar, bugünün fidanları; yarının çınarları…”
***
O 580 Balçovalı genç…
Türkiye’nin…
Yolunda gitmeyen ekonomisinin sıkıntısı tavan yapmışken…
Hepsinden önemlisi…
Dokuz aydır ülkenin başına bela olan Koronvirüs’ün gölgesinde…
Ne yaptılar?
Moral’ler sıfır; demediler…
Lise’yi başarıyla tamamladılar…
Arkasından…
Hayatlarının belki de en önemli virajı YKS’yi başarıyla geçtiler…
İstisnasız hepsi bir üniversite kazandı…
Bundan büyük gurur olabilir miydi?
Artık yeni bir hayat onları bekliyordu…
Üstelik…
Yaşadıkları mutluluğun…
Unutulmaz bir “hediye” ile perçinlenmesi gerekiyordu…
Balçova Belediyesi…
15 yıl Reislik yapan M. Ali Çalkaya’nın başlattığı…
“Üniversite kazanan her öğrenciye bir dizüstü bilgisayar…”
Geleneğini…
Şimdi iki yıldır Başkan Fatma Çalkaya ile sürdürüyor…
Ve…
Bu gelenek aralıksız 14 yıldır devam ediyor…
***
O geleneğin bir özelliği var mı?
Var!
Üstelik, hiç bir kente “nasip olmayan” bir özellik…
İzmir’in Balçova Belediyesi…
Onca yıldır…
Türkiye’de başka hiçbir ilçe belediyesinin yapamadığını yapıyor ve…
Üniversite kazanan her gence…
Bir dizüstü bilgisayar hediye ediyor…
Bu gurur yetmez mi?
***
Ayrıca…
Balçovalı o süper gençler…
Büyük olasılıkla…
Pandemi nedeniyle en azından bu yıl uzaktan eğitim alacaklar…
Diz üstü bilgisayarları…
Bu nedenle de “ilaç gibi” geldi…
Nereden bakarsanız, o tabletler bugün piyasada en az 6-7 bin lira...
Yüzler gülüyor…
Kalplerde “teşekkür çiçekleri” açıyor…
***
Burası, Balçova Belediyesi…
Kapısında…
Eğitime “sınırsız destek veren” bir sosyal anlayışın…
Bayrağı dalgalanıyor nazlı nazlı…
Devrimci çift Çalkaya’lar…
İzmir dışında üniversite kazanan her gence…
Gidiş/geliş otobüs bileti bile verdiler…
Dahası var…
O kızlardan/delikanlılardan söz aldılar; her yıl:
“Gurbette başınız sıkışırsa ailenizden önce bizi arayacaksınız... Biz her zaman yanınızdayız; sakın unutmayın…”
Neden böyle dediler?
Çünkü, onlar da anne – baba…
***
“Anne Başkan” Fatma Hanım’a…
Hak ettiği için ayrı bir parantez açalım…
Yıllarca eşinin Reis’lik yaptığı Balçova’da…
Kapı kapı gezdi; hatır sordu, gönül aldı…
Hastaya, yardıma, düşküne el uzattı…
Bir nefes kadar yakın oldu Balçova’ya…
Kimsecikler o’nu kameraların önünde görmedi…
(Hoş, şimdi de kameralardan uzak…)
İcraatın sessizi makbul; çok iyi biliyor bunu…
Şu sırada…
İstese dünya kadar popülist projenin başında görüntü verir!
Ama yapmıyor…
Ya, ne yapıyor?
Yüzlerce kaliteli bilgisayar armağan ederek…
Gençlerin ve ailelerinin mutlu olmasını sağlıyor…
Balçova’nın farkı, işte bu…
Nokta…
Sonsöz: “Başarı bir yolculuktur; bir varış noktası değil… / Ben Sweetland – Amerikalı Psikolog ve Yazar…”