GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Kemal ARI
YAZARLAR
12 Ekim 2020 Pazartesi

Ateşkes doğmadan öldü!

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da iki haftadır süren çatışmaları, Rusya’nın arabulucuğunda beklenmedik bir anda ateşkesle sonuçlanmıştı…

Daha ilk günün sonunda, Ermenistan bizleri hiç şaşırtmayacak bir adım attı ve başta Gence olmak üzere, Azerbaycan’da sivil yerleşim yerlerine roket yağdırdı…

Ölenler ve yaralananlar var…

Çok acı; ateşkes daha doğmadan, ölüverdi…

Şimdi bu durumda artık ateşkesi sürdürmek olası mı?

Bana göre değil…

Çünkü Ermenistan yıllar boyunca durup dururken saldırmayı alışkanlık yapmış bir ülkeydi…

Ateşkesi fırsat bildi ve bu zamana değin aldığı yenilgilerin acısını çıkarmak istercesine, Azerbaycan silahlarının sustuğu anda, tetiğe basmaktan geri durmadı…

***

Şimdi ne olacağını merakla bekliyoruz…

Ancak benim düşüncem, bu ateşkesin gerçek bir zeminde filizlenmediği ve bir süre zoraki varmış gibi görünmeyi sürdürse de eninde sonunda bölgenin yeni ve daha güçlü çatışmalara gebe olduğudur…

***

Bir kere şunu görmeliyiz:

Bu Azerbaycan için karşı ülkeye saldırı vs. değildir... Azerbaycan tam 30 yıl önce, bağımsızlığına kavuşmasının coşkusunu yaşayamadan, Ermenistan’ın Rusya’nın desteklemesiyle aniden saldırmasıyla yitirdiği topraklarını kendi gücüne dayanarak geri almaya çalışıyor…

Hem bu son olaylar, Azerbaycan’ın durup dururken, birden saldırısıyla başlamadı… Tam tersine, yine Ermenistan’ın bu zamana değin bildiğimiz arsızlığının bir sonucu olarak yerleşim yerlerine ateş açması üzerine Azerbaycan’ın karşı harekete geçmesiyle iş bu noktaya geldi…

Görüldü ki; Azerbaycan bu kez Ermenistan’ın karşısında her yönden baskındır. Kendi topraklarını geri almak onun en doğal hakkı olduğu için, uluslararası hukuk açısından da suçlanamazdı. Ve bu nedenle Rusya sustu, sustu; en sonunda devreye girerek, tarafları bir ateşkese zorladı ve bu garabet anlaşma ortaya çıktı…

***

Şimdi ne olacak?

Azerbaycan bu yeni saldırılara rağmen, Rusya’nın zorlamasıyla geride duracak mı?

Durursa hata yapar; çünkü Ermenistan bu soluklanma anında güç toplamaya çalışır ve daha baskın biçimde Azerbaycan’a karşı saldırıya geçer…

Çünkü şu ana kadar yitirdiği bir iki kentle köyler ve reyonlar bile onu dünya önünde mahcup duruma düşürmüş ve hırsını daha da bilemiştir.

Rusya’ya da güvenmenin anlamı yok; yüz yıldır Türk dünyasının başına ne oyunlar oynadığını göz önüne getirirsek, ona güvenmek için hiçbir neden yok…

Belarus’ta yaptığına bakın; seçimlere dair doğrudan müdahale edebiliyor ve güya bağımsız olmuş Beyaz Ruslar’a sahip çıkıyormuşcasına bal gibi Sovyetlerden kalma politikasını sürdürüyor…

Bu Azerbaycan ve Ermenistan konusunda da böyledir…

Ancak bir fark var bu kez onu da anımsamalıyız:

***

Ermenistan çok yoksuldur; ekonomik olarak bir geleceğinden söz etmek olanaksız. Azerbaycan ise zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir ve bulunduğu coğrafyada ekonomik olarak kendisini her gün daha da toparlamakta, devlet yönetiminde ve ordu oluşturmada görülen dağınıklık, gittikçe yerini daha sağlam bir yapılanmaya bırakmaktadır... O toprakları kaç gez gezdim, gördüm... Toplum olarak Ruslar o coğrafyaları geri bırakmışlardır; ancak o kadar kaliteli insanları ve bu insanların o denli samimi duyguları vardır ki, bizlere dönüp “Biz kardaşık!” derken sanki ciğerlerinin döküldüğünü gururlanarak gördüm…

Bu nedenle Azerbaycan’ın geleceği çok parlaktır…

Ruslar bu varlıklı milleti karşısına almayacak kadar akıllıdır…

Kaldı ki bölgede öteki Türk devletleri de göz önüne getirildiğinde, o kuşağın gelecekte daha da güçlü olacağı çok açık…

Ermenistan arsızlığının, şımarıklığının ve aşırı hırsının karşılığını çekiyor... Ancak sözde ateşkesi fırsat bilip güç toparlamaya çalışacağını ve Azerbaycan’ı gafil avlamak isteyebileceğini hiçbir zaman gözardı edemeyiz... Eski düşman, durup dururken dost olmaz…

Bunu bilip, buna göre davranmalı ve tedbirli olmalı…