GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
15 Eylül 2020 Salı

Atatürk

Soyadı kanunu çıktığında her yurttaş bir “soyadı” aldı…

TBMM de Gazi Mustafa Kemal'e “ATATÜRK” soyadını verdi…

Birçok kez yazdım…

Birçok kez dile getirdim…

Sadece ben mi?

Elbette hayır…

O gün bu gündür “akıl sahibi” herkes yazıp, çizdi…

Atatürk…

Sadece bir “soyadı” değildir…

Ya nedir?

Atatürk:

Bağımsızlıktır…

Cumhuriyettir…

Laikliktir…

İnsan hak ve özgürlüğüdür…

Dünya Milletler Ailesi’nin şerefli üyesi olmaktır…

İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir toplumdur…

Bir ulustur…

Bir devlettir…

Ve de:

“Ne mutlu Türk'üm diyene…”dir…

***

Gelelim asıl meseleye…

CHP’yi Atatürk kurmuştur…

Kendi iç tüzüğünün birinci maddesinde de ifade edildiği gibi, “CHP’nin kurucusu, ilk genel başkanı ve değişmez önderi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK”tür…

Tekrar gelelim konumuza:

Bazı genel başkanlar var ki; “parti onları savunur, partiyi onlar savunacaklarına…”

O’nlar parti için adeta “yük”tür...

Geçmişte örneği çoktur…

Ve bu partiler “siyasi mezarlık”ta yer almışlardır…

Bazı parti yöneticileri var ki -her kademede- parti onları savunur duruma düşer, onlar partiyi savunacaklarına…

CHP İstanbul İl Başkanı da bana göre bunlardan biridir…

Parti için sürekli “sorun”dur söylemleri ile…

En son kısaca “Ben Atatürk demiyorum” buyurmuştur!!!!!!

Kendine göre de “gerekçeler” sıralamaktadır…

Kişisel olarak desen ne olur demesen ne olur?

Ama…

Bulunduğun görev sana bazı sorumluluklar yüklemektedir…

Bulunduğun görevden ayrılırsın, o zaman ne söylersen söyle…

***

Şimdi şu soru sorulabilir:

“Sen CHP’li misin ki bunları yazıyorsun?”

Pek çok kez yazdım…

Tekrar edeyim…

Ben bir yurttaşım, seçmenim ve sorumluluk duygusu çok yüksek bir siyaset insanıyım…

Bu sebeple:

Bütün partiler benim ilgi alanımdadır…

Altını çizerek vurgulamak isterim ki; “siyaset ne söyleyeceğini değil ne söylemeyeceğini bilme” sanatıdır…

Türkiye adeta her açıdan “sırat köprüsü”nden geçerken, muhalefet partilerinin hiç birinin ve hele “ana muhalefet” partisinin zerrece hata yapma lüksü yoktur…

Değil her kademedeki yöneticilerinin, üyelerinin dahi “hata yapma” lüksü yoktur...

***

Şimdi:

Atatürk'e karşı, gerici-bölücü pek çok kişi ile uğraşırken bir de kurucusu Atatürk olan bir partinin en büyük il'in başkanı ile uğraşılmamalıdır…

“Türkiye’yi kurtarmak için önce CHP’yi kurtarmak gerekir” noktasına gelinmemelidir…

Kısaca:

Gereği yapılmalıdır…