GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
4 Ağustos 2020 Salı

Asıl sorun normallik

“Aşıyı beklemekten başka çaremiz yok” dedikten sonra yeniden bu corona-pandemiyazılarına dönmemeye kararlıydım. Ama öyle bir bayram tatilini geride bıraktık ki izlenimlerimi- düşüncelerimi duygularımı yazmasam olmayacak.

Çok üzücü iki hekim haberi geldi bu sabah. Biri Erzurum’dan, diğeri K. Maraş’tan… TTB bu hekimlerin covit-19 kaynaklı ölüm haberlerini verirken hastalığa nasıl yakalandıklarının öyküsünü de paylaşsa sanki daha iyi olacak.Tüm hekimlere ders olması açısından…

Bayrama damga vuran bir başka mevzu da Arife gününden başlayarak gelen görüntülerdi. Virüsü güneş ışınlarının kısa sürede yok ettiğine inandık, o nedenle aşırı kalabalık plaj görüntülerinden pek kaygım yok açıkçası… Ama 6 işletmenin kapatılmasıyla sonuçlanan Çeşme-Alaçatı’nın “eller havaya” görüntülerinden neler çıkacak merak içindeyim… Sağlık Bakanlığı’nın “Evde Hayat Var” haritalarında Alaçatı’yı kıpkırmızı görünce bu kadar insanın neden gittiğini anlamamıştım, bu arada o kadar alkolün etkisiyle virüsün öleceğini de pek sanmıyorum

***

Latince’denİspanyolca’ya geçmiş kriz dönemlerini tanımlayan bir söz var. Çok severim: “No Volveremos a la normalidadporque la normalidadera el problema”. Yani yaklaşık olarak “Normallik sorun olduğu için normale dönmeyeceğiz.”

Yazımızın ortasındaki bu fotoğraf Şili’de Santiago’da çekildi. Belediye’nin yol göstergelerinden birinde günlerdir yanıyor. Latince sözün İspanyolcasını her gün okuyor Santiagolular… Galiba kabul etmemiz gereken gerçek bu: Artık normal yok!

Dünyanın zor günlerinin hakkından herkes kendince bir yerlere sığınarak geldi. Bu zor günlerde, sayısız iktisatçı, filozof, yazar, sanatçının birbiri ardına analizlerini okuduk. Hepsi bu konuda neler yapabileceğimizi ve gidişatı değiştirmek için paradigmamızda neleri değiştirmemiz gerektiğine dair ipuçları verdiler…

Birçokları için bu “düşmanın” önemli bir müttefiki olduğu açıktı: İnsan ırkının ta kendisi. Artık kabul edin, kabul edelim: Covid-19 yanlışlıkla üretilmedi, ortaya çıkışı yaşam tarzlarımızla ve gezegenimiz üzerindeki etkilerimizle yakından bağlantılı.

Covit-19’a karşı aşı bulunacak ve sonunda yeneceğiz onu da… Ama .. Fakat… Lakin… Benzer bir hastalığın ortaya çıkması da an meselesi. Bu hastalıklar birbiri ardına ortaya çıkıyor ve bunlar sadece kaza değil, eylemlerimizin istenmeyen sonuçları. Ayrıca bunlar, birbiri ile yanyana yaşayan iki evrensel krizin aynası: Ekolojik ve ekonomik krizler…

Ekolojik çünkü, cevabı kolay bir soru var: Bu patojenler hayvanlardan insanlara nasıl sıçrıyor ve bu son zamanlarda neden daha sık oluyor? Çünkü bir yandan, türümüzün neden olduğu çevresel yıkım, patojenlerle temas için yeni fırsatlar yaratıyor ve diğer yandan teknoloji ve sosyal modellerimiz, onları daha hızlı ve daha geniş yaymaya katkıda bulunuyor.

YuvalNoahHarari, Financial Times için son derece ayrıntılı bir makale kaleme almış ve pandemininortaya çıkardığı büyük sorunları şöyle sıralamıştı: Teknoloji, gözetim, gizlilik ve güven, küresel işbirliği ve milliyetçilik rollerinin geleceği…

***

2020 Ağutos başı itibarıyla şöyle düşünüyorum: Evren tarafından Covid ile cezalandırılmıyoruz, daha çok bir ders almamız isteniyor.

Sorularımızı soralım o zaman:

Covid salgını ile yeryüzü bize değerli, hayat kurtaran dersler sundu. Bu derslere kulak vermek için bilgelik ve siyasi irade var mı?

Siyasi iradeler iklim acil durumunu ciddiye alacaklar mı? Şu anda birbirleriyle hemen savaşacakmış gibi duran ABD de Çin aslında iklim krizinin en önemli müsebbipleri…

Farklılaşmamış anlamsız büyümeden canlandırıcı kaliteli büyümeye geçecek miyiz?

Tüm enerji ihtiyaçlarımız için fosil yakıtları yenilenebilir enerji kaynaklarıyla değiştirecek miyiz?

Aşırı kitle turizmini durduracak ve bunun yerine yerel toplulukları canlandıracak gastronomi turizmi gibi, eko-turizm gibi seçenekleri düşünecek miyiz?

Merkezi, enerji yoğun endüstriyel tarım sistemimizi organik, toplum odaklı, canlandırıcı  tarımla değiştirecek miyiz?

Maalesef ve genel olarak, insanlık krizlerin hem kurbanı hem de sebebi… Şili’deki latince kökenli uyarı gibi: “Normallik sorun olduğu için normale arık dönme şansımız yok.”