GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
25 Ocak 2021 Pazartesi

Arpa boyu yol

Yaklaşık iki yüz bin yıldan beri yeryüzünde “homo sapiens sapiens” yani kendi varlığı üzerinde düşünebilen, soru üreten ve bunlara yanıt arayan canlı yaşıyor.

Kısaca özetlendiğinde;

-İnsan on binlerce yıl tabiatta serbest halde bulunanları tüketti. Yaratamadı, üretemedi. Tabiata uyumu ise hayvansal içgüdüleriyle oldu.

-Aile toplulukları, eşeyli üreyen memeliler gibi açlık, şehvet, sevgi ve zayıfı koruma içgüdüsüyle olgunlaştı. Açlık insanı saldırganlığa, korku ise kaçmaya zorladı.

-Avlanma ve besin toplama, teknoloji gerektirmiyordu. İnsanın insana saldırısı yoğunlaşınca, öldürücü aletlerin ilk örnekleri yaratılmaya başlandı. Düşmana ve ava karşı kullanılan teknolojiler hız kesmeden bugünlere kadar yaratılmaya devam etti. Savunmak ve saldırmak için üretilen teknolojiler uzaya kadar açılırken, tıptan mühendisliğe ne kadar yaratıcı uğraş alanı varsa hepsini derinden etkiledi.

-İnsan, sosyal bir varlıktır ve bunu deneyimleyerek öğrenir. Teknolojiye katkısı olmayanlar sosyal hayatta becerikli olabildi. Bazı insanlar teknolojik buluşlar yaparken herkesin aktif olabildiği sosyal hayatta ne yazık ki umulan gelişme olmadı. Uzayın boşluğunda keşfe çıkan insan, sosyal hayatta bir arpa boyu yol alamadı.

-Ailede kararları bir kişi alırdı. Zaman ilerledikçe topluluklar büyüdü ama kararları yine bir kişi almaya devam etti. Bazen resul, nebi, rahip… gibi kâr, servet, şan ve şöhret amacı gütmeyen liderler, sanki sosyal hayata çeki düzen verir gibi oldular. Hatta hukuku önemli ölçüde topluma egemen kıldılar. Bunların ölümlerinden sonra ise düzeni yıkanlar en yakınları oldu.  

-Kişi yönetiminden hukukun üstün olduğu rejimlere gelinceye kadar gösterilen çaba akıl alır gibi değildir. İki yüz bin yıla yaklaşan akıllı insanın sosyal ve siyasal mücadelesi, sık sık “hukuka uyma uyarılarını hakaret sayanlar” tarafından kesintiye uğradı. Tek adam rejimleri bir hamlede milyonlarca insanın çabasını yok etti. İnsanlık bu tür başa dönüşleri defalarca yaşadı. Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti, fakat dönüp arkaya baktığında bir de ne görsün bir arpa boyu yol gidemedi.  

-Kötümser olabiliriz ama ümitsizliğe gerek yok! Türklüğü, Araplığı ve Müslümanlığı ile övünen toplumların teknolojide ne kadar gerilerde olduğu aşikâr! Sosyal konulardaki geri kalmışlıkları ise geridekilerden de geri! Korkum şudur ki söz konusu toplumlar, elli yıl geçmeden yakın zamanlarda mağaradan ve ağaç kovuğundan çıkıp gelişme gösteren kimi toplulukların da gerisine düşmek üzere. Kimse buna şaşırmamalı! Hukuku ve siyaseti “ucu sivri silah” gibi kullananlar, dönüp baksınlar, ne kadar yol gittiklerini de gözleriyle görsünler!