GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
23 Mart 2020 Pazartesi

Amerika'dan Koronavirüs günlüğüm

Bulunduğum eyaletin senatörlerinden biri ülkenin Korona Virüs'üne ilk yakalanan senatörü oldu. Eyalette Korona'dan dolayı ölü sayısı 3'e, vaka sayısı 30'a yükseldi. Alışveriş marketleri, eczane, benzin istayonu, alkollü içki satan dükkanlar ve hastahaneler dışında iş yerleri bugünden itibaren açılamayacak zira yasaklandı. Marketlerde halen tuvalet kağıdı ve el temizleme sıvısı denilen dezenfektan ürünleri bulunamıyor. Virüs teşhis kitleri herkes için mevcut değil. Maske ve eldiven de keza tükendi.. En kötüsü; dün çalıştığım hastahaneden yakın bir hemşire arkadaşımın telefonuma bıraktığı mesajdı. Çok zorla ve kısık bir şekilde çıkan sesiyle hasta olduğunu ve büyük bir ihtimalle Korona virüsüne yakalandığını söylüyordu. Kendisi benim ünitemde değil ve son bir aydır görüşemiyorduk. Ancak binanın içinde başka ünitelerde çalışıyordu. Dolayısıyla kendisi pozitif ise binada bulunanlara da bulaştırma ihtimali çok yüksek.

Benim en büyük endişem; bu kriz biraz daha uzarsa gıda ve ilaç üretim zinciri olumsuz yönde etkilenecek. İlaçsız yaşayamayacak milyonlarca insan Korona'dan değil ama ilaçsızlıktan ani bir şekilde ölmeye başlayabilir. İkinci büyük endişem ise; muhtemel bir kıtlık. İşte bu en korkuncu olur. Stokladığımız gıda maddeleri en fazla 2 ya da 3 ay dayanabilir. Peki bu salgın yavaşlatılamaz ya da durdurulamazsa ne olacak?

Bilmem farkında mıyız, tıpkı bilim kurgu filmlerindeki gibi uzaylıların saldırısına uğrayan dünyalılara benziyoruz. Bunca zamandır, nerede bu uzaylılar, niye bize görünmüyorlar diye merak ediyorduk. Aradığımız uzaylılar neden bu virüsler olmasın? Bütün dünyanın uzaylıların farazi istilasına karşı dayanışma göstereceği türden bir yardımlaşma ve işbirliği şart. Bu pandemi de bir istila ve Korona Virüs'ü de henüz çok iyi tanımadğımız için uzaylı sayabiliriz.

Artık Rusya, Amerika, İran, Türkiye vb. sınırların önemi yok. Bütün dünya aynı atmosferin altında yek bütün. Hiç bir etnisitenin, dinin ya da rejimin birbirine karşı üstünlüğü de yok. Bütün kuvvetlerimizi bilimin ve bilim adamlarının emrine vermeliyiz. Bu virüse çözüm bulunamaması halinde, yayılma hızı kesilmezse dünya kaynakları çok kısa sürede tükenecek ve insanlar birbirini öldürmeye başlayacaktır. Bütün bunları tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.

Nefeslerimiz ölümle yarışmadan her birey üstüne düşen sorumluluğun bilinciyle Virüs'ün yayılma hızının kesilmesi için çaba göstermeli. Gerekirse akşam saat dokuzda alkış yerine, günün her saati penceremizi açıp, sokakta gördüklerimize "Evine dön" diye seslenmeliyiz. Aslında en doğru olanı; sağlık ve gıda sektörleri ile acil ihtiyaçları karşılamaya yönelik olanlar hariç, tüm sektörlerin çalışmasına ara verilmesidir. Geç kalınırsa kitlesel ölümler kaçınılmaz olacaktır.

Kimseyi ümitsizliğe sevk etmek istemem ama daha önce de ifade ettiğim gibi; bu işin şakası yok!